mutî hazinedar hükmüne kimse getirebilir mi? Öyle ise,
flükür ona münhasrdr.
kinci fkrada der ki
: Sizin azalarnz içinde en kymet-
tar göz ve kulaklarnzn maliki kimdir? Hangi tezgâh ve
dükkândan aldnz? Bu lâtif kymettar göz ve kula¤ vere-
cek, ancak Rabbinizdir. Sizi icat edip terbiye eden Odur
ki, bunlar size vermifltir. Öyle ise, yalnz Rab Odur;
Mabud da O olabilir.
Üçüncü fkrada der
: Ölmüfl yeri ihya edip, yüz binler
ölmüfl taifeleri ihya eden kimdir? Haktan baflka ve bü-
tün kâinatn Hâlkndan baflka flu ifli kim yapabilir? El-
bette O yapar, O ihya eder. Madem Haktr; hukuku za-
yi etmeyecektir, sizi bir mahkeme-i kübraya gönderecek-
tir. Yeri ihya etti¤i gibi, sizi de ihya edecektir.
Dördüncü fkrada der
: Bu azîm kâinat bir saray gibi,
bir flehir gibi kemal-i intizamla idare edip tedbirini gören,
Allahtan baflka kim olabilir? Madem Allahtan baflka ola-
maz; koca kâinat bütün ecramyla gayet kolay idare
eden kudret, o derece kusursuz, nihayetsizdir ki, hiçbir
flerik ve ifltirake ve muavenet ve yardma ihtiyac olamaz.
Koca kâinat idare eden, küçük mahlûkat baflka ellere
brakmaz. Demek, ister istemez Allah diyeceksiniz.
flte, birinci ve dördüncü fkra
Allah
der, ikinci fkra
Rab
der, üçüncü fkra
el-Hak
der.
1
t
?n
?r
G o
şo
µ t
H n
Q *G o
şo
µp
d
'
òn
a
ne kadar mucizâne düfltü¤ünü anla. flte, Cenab- Hak-
kn azîm tasarrufatn, kudretinin mühim mensucatn
SÖZLER | 675
Y
RM
B
EfiNC
S
ÖZ
hükmüne:
de¤erine.
icat:
vücuda getirme, yaratma.
idare:
yönetme, çekip çevirme.
ihya:
diriltme, hayat verme.
ifltirak:
ortak olma.
kâinat:
bütün âlemler, varlklar.
kemal-i intizam:
tam ve eksiksiz
düzen.
kymettar:
kymetli.
kudret:
Allahn bütün varl¤ çev-
releyen ezelî kuvveti.
kudret:
kuvvet, iktidar.
lâtif:
nazik, narin.
Mabud:
kendisine ibadet edilen.
mahkeme-i kübra:
en büyük
mahkeme.
mahlûkat:
Allah tarafndan yara-
tlanlar.
malik:
sahip.
mensucat:
dokumalar.
muavenet:
yardm.
mucizâne:
mucizeli bir flekilde.
mutî:
itaat eden.
mühim:
önemli.
münhasr:
snrlanmfl, snrl.
nihayetsiz:
sonsuz.
Rab:
yaratan, büyüten, terbiye
eden, Allah.
saray:
hükümdarlarn oturdu¤u
büyük yap.
flerik:
ortak.
flükür:
nimet ve iyili¤in sahibini
tanma ve ona karfl minnet duy-
ma.
taife:
güruh, kavim.
tasarrufat:
tasarruflar.
tedbir:
idare etme.
terbiye:
besleme, yetifltirme, bü-
yütme.
tezgâh:
fabrika, makine.
zayi:
elden çkan, kayp.
aza:
organlar, uzuvlar.
azîm:
büyük, yüce.
Cenab- Hak:
hakkn tâ ken-
disi olan, fleref ve azamet sa-
hibi yüce Allah.
derece:
mertebe.
ecram:
kütleler, gezegenler.
el-Hak:
her fleyi hakkyla ya-
ratan varl¤ hak olan Allah.
fkra:
ksm, bölüm.
Hak:
Allah.
Hâlk:
her fleyi yoktan yara-
tan.
hazinedar:
hazine bekçisi.
hukuk:
haklar.
1.
flte hak olan Rabbiniz Allah Odur. (Yunus Suresi: 32.)