madem enbiyaya ittiba etmek ve iktida etmeye dair eva-
mir-i mutlaka var; öyle ise, flu geçmifl ayetlerin maani-i
sarihalarna delâletle beraber, Sanat ve fünun-u befleri-
yenin mühimlerine iflarî bir tarzda delâlet, hem teflvik
ediliyor denilebilir.
ki Mühim Suale Karß ki Mühim Cevap
Birincisi:
E¤e r de s en
: Madem Kurân, befler için nazil ol-
mufltur. Neden beflerin nazarnda en mühim olan mede-
niyet harikalarn tasrih etmiyor? Yalnz gizli bir remiz ile,
hafî bir ima ile, hafif bir iflaretle, zayf bir ihtar ile iktifa
ediyor?
E l cevap
: Çünkü, medeniyet-i befleriye harikalarnn
haklar bahs-i Kurânîde o kadar olabilir. Zira, Kurânn
vazife-i asliyesi daire-i rububiyetin kemalât ve fluunatn
ve daire-i ubudiyetin vezaif ve ahvalini talim etmektir.
Öyle ise, flu havarik- befleriyenin o iki dairede haklar
yalnz bir zayf remiz, bir hafif iflaret ancak düfler. Çün-
kü, onlar daire-i rububiyetten haklarn isteseler, o vakit
pek az hak alabilirler.
Meselâ, tayyare-i befler
(HAfiYE)
Kurâna dese: Bana
bir hakk- kelâm ver, ayatnda bir mevki ver. Elbette o
SÖZLER | 419
Y
RMNC
S
ÖZ
harika:
ola¤anüstü vasflar tafl-
yan ve hayranlk hissi uyandran,
âdet ve tabiat dflnda olan fley.
hafliye:
bir kitabn sayfalarnn
kenarna veya altna yazlan açk-
layc yaz, dipnot.
havarik- befleriye:
beflerî, insan-
l¤a ait harikalar.
ihtar:
hatrlatma.
iktida:
birinin hareketini örnek
alarak ona benzemeye çalflma.
iktifa:
kâfi görme, yetinme.
ima:
iflaret etme.
iflarî:
iflaretle.
ittiba:
tâbi olma, uyma.
kemalât:
faziletler, kemaller, ol-
gunluklar.
Kurân:
Allah tarafndan vahiy
yoluyla Hz. Muhammede indiril-
mifl, semavî kitaplarn sonuncu-
su.
maani-i sariha:
açk manalar.
medeniyet:
bir toplulu¤un hayat
tarz, bilgi seviyesi, sanat gücü,
maddî ve manevî varl¤ ile ilgili
vasflarn tamam.
medeniyet-i befleriye:
insanl¤n
ilim ve teknikte ilerlemesi.
mevki:
yer, mekân.
mühim:
önemli.
nazar:
bakfl.
nazil:
nüzul eden, inen.
remiz:
iflaret.
sual:
soru.
fluunat:
ifller, hâller.
talim:
ö¤retme.
tarz:
biçim, suret.
tasrih:
açkça anlatma.
tayyare-i befler:
insann yaps
uçak.
teflvik:
flevklendirmek.
vazife-i asliye:
asl vazife.
vezaif:
vazifeler, ifller.
ahval:
hâller, durumlar.
ayat:
Kurân ayetleri.
bahs-i Kurân:
Kurânn bah-
si, Kurânn de¤inmesi, söz
edifli.
befler:
insanlk, âdemo¤lu.
dair:
alâkal.
daire-i rububiyet:
Allahn
besleme, büyütme ve terbiye
edicilik dairesi.
daire-i ubudiyet:
kulluk da-
iresi.
delâlet:
delil olma, gösterme.
elcevap:
cevap.
enbiya:
nebîler, peygamber-
ler.
evamir-i mutlaka:
kesin
emirler.
fünun-u befleriye:
befleri
fenler, uygulamal bilimler.
hafî:
gizli.
hakk- kelâm:
söz hakk.
HAfiYE:
fiu ciddî meseleyi yazarken, ihtiyarsz olarak, kalemim üslûbu-
nu flu lâtif lâtifeye çevirdi. Ben de kalemimi serbest braktm. Ümit ede-
rim ki, üslûbun lâtifeli¤i, meselenin ciddiyetine halel vermesin.