Evet, buna benzersin. Çünkü, geçmifl günlerin zahme-
ti, bugün rahmete kalbolmufl. Elemi gitmifl, lezzeti kal-
mfl; külfeti, keramete iltihak ve meflakkati, sevaba ink-
lâp etmifl. Öyle ise, ondan usanç almak de¤il, belki yeni
bir flevk, taze bir zevk ve devama ciddî bir gayret almak
lâzm gelir. Gelecek günler ise, madem gelmemifller, flim-
diden düflünüp usanmak ve fütur getirmek, aynen o gün-
lerde açl¤ ve susuzlu¤u ile bugün düflünüp, ba¤rp ça-
¤rmak gibi bir divaneliktir.
Madem hakikat böyledir, âkl isen, ibadet cihetinde
yalnz bugünü düflün. Ve, Onun bir saatini ücreti pek
büyük, külfeti pek az, hofl ve güzel ve ulvî bir hizmete
sarf ediyorum de. O vakit senin ac bir füturun, tatl bir
gayrete inklâp eder.
flte ey sabrsz nefsim! Sen, üç sabr ile mükellefsin:
Birisi taat üstünde sabrdr, birisi masiyetten sabrdr, di-
¤eri musibete karfl sabrdr. Akln varsa, flu Üçüncü kaz-
daki temsilde görünen hakikati rehber tut. Merdane, Yâ
Sabûr de, üç sabr omzuna al. Cenab- Hakkn sana
verdi¤i sabr kuvvetini, e¤er yanlfl yolda da¤tmazsan,
her meflakkate ve her musibete kâfi gelebilir. Ve o kuv-
vetle dayan.
DÖRDÜNCÜ KAZ
Ey sersem nefsim! Acaba, flu vazife-i ubudiyet netice-
siz midir? Ücreti az mdr ki, sana usanç veriyor? Hâlbu-
ki, bir adam sana birkaç para verse veyahut seni korkut-
sa, akflama kadar seni çalfltrr. Ve fütursuz çalflrsn.
SÖZLER | 427
Y
RM
B
RNC
S
ÖZ
merdane:
mertçe.
meflakkat:
zahmet, güçlük, skn-
t.
musibet:
felâket, belâ.
mükellef:
vazifeli.
nefis:
insan her zaman kötülü¤e
sevk eden güç.
rahmet:
huzur, afiyet gibi sonsuz
nimetlere sahip olma.
rehber:
klavuz, flk tutan.
sabr:
katlanma, zorluklara da-
yanma gücü.
Sabûr:
çok sabreden, isyankârlar-
dan acele intikam almayan Allah.
sarf:
harcama.
sevap:
Allahn rzasna, hoflnutlu-
¤una sebep olan güzel davranfl.
flevk:
fliddetli arzu, aflr istek.
taat:
ibadet etme, kulluk görev-
lerini yapmak.
temsil:
misal verme, örnek.
ulvî:
yüce.
vazife-i ubudiyet:
kulluk vazifesi.
zahmet:
sknt, eziyet.
âkl:
akll.
Cenab- Hak:
do¤ru, gerçek,
Hakkn tâ kendisi olan, fleref
ve azamet sahibi yüce Allah.
cihet:
yön.
divanelik:
delilik.
elem:
üzüntü, tasa.
fütur:
bezginlik, usanç, bk-
knlk
gayret:
çalflma, çabalama,
çabalama iste¤i.
hakikat:
gerçek, do¤ru.
ibadet:
Allaha karfl kulluk
görevlerinini yapmak.
ikaz:
uyar
iltihak:
katlma, ekleme
inklâp:
de¤iflim, dönüflüm.
kâfi:
yeterli.
keramet:
güzel, rahatlk,
mutluluk.
külfet:
zahmet, sknt.
lezzet:
haz.
masiyet:
günah.