Yirmi Birinci Söz
[ki Makamdr.]
Birinci Makam
W
1
Ék
Jo
br
n
e É k
HÉ n
à` p
c
n
Ú/
ĉ p
er
D
o
r
G n
¤ n
Y r
ân
fÉ n
c
n
I '
?° s
üdÉ s
f p
G
B
R ZAMAN
sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam
bana dedi: Namaz iyidir. Fakat her gün her gün befler
defa klmak çoktur. Bitmedi¤inden usanç veriyor.
O zatn o sözünden hayli zaman geçtikten sonra nef-
simi dinledim, iflittim ki, ayn sözleri söylüyor. Ve ona
baktm, gördüm ki, tembellik kula¤yla fleytandan ayn
dersi alyor. O vakit anladm, o zat, o sözü bütün nüfus-u
emmarenin namna söylemifl gibidir veya söylettirilmifl-
tir. O zaman, ben dahi dedim: Madem nefsim emmare-
dir. Nefsini slah etmeyen baflkasn slah edemez. Öyle
ise nefsimden bafllarm.
Dedim: Ey nefis! Cehl-i mürekkep içinde, tembellik
döfle¤inde, gaflet uykusunda söyledi¤in flu söze mukabil
Befl kaz benden iflit.
befler:
insanlk.
cehl-i mürekkep:
bilmedi¤inin
de farknda olmamak, zr cahillik.
cismen:
vücut yaps bakmndan.
emmare:
kötülü¤ü, fenal¤ em-
reden.
farz:
slâmiyette, Müslüman ka-
dn ve erkeklerin kesin olarak
yapmas gereken emir.
gaflet:
Allahtan uzaklaflp nefsi-
nin arzularna dalmak.
hayli:
epey.
slah:
iyilefltirme, düzeltme.
ikaz:
uyar.
mukabil:
karfllk.
mümin:
iman eden
namaz:
slâmn befl flartndan bi-
ri.
namna:
adna, yerine.
nefis:
insan her zaman kötülü¤e
sevk eden güç, kendi.
nüfus-u emmare:
sürekli kötülü-
¤ü arzulayan, emreden nefisler.
Rahman:
rahmeti bütün her-
kese yaylan ve bütün yaratl-
mfllarn rzklarn ve geçim
flekillerini içine alan rahmetin
sahibi Allah.
Rahîm:
sonsuz merhamet sa-
hibi Allah.
rütbeten:
mevki ve makam
bakmndan.
sinnen:
yaflça.
vakit:
zaman, an.
zat:
kifli, flahs.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allahn adyla. fiüphesiz namaz, müminler üzerine belli vakitler
için farz olarak yazlmfltr. (Nisâ Suresi: 103.)
424 | SÖZLER
Y
RM
B
RNC
S
ÖZ
]
Yirmi Birinci Söz
, Bar-
lada 1926da Türkçe
olarak telif edilmifltir.