Bundan neden anlamyorsun ki, vazife-i asliyen hayvan
gibi çabalamak de¤il, belki hakikî bir insan gibi, hakikî
bir hayat- daime için say etmektir.
Bununla beraber, meflagil-i dünyeviye dedi¤in, ço¤u
sana ait olmayan ve fuzulî bir surette karflt¤n ve karfl-
trd¤n malâyani meflgalelerdir. En elzemini brakp, gü-
ya binler sene ömrün var gibi en lüzumsuz malûmat ile
vakit geçiriyorsun. Meselâ, Zühalin etrafndaki halkala-
rn keyfiyeti nasldr? ve Amerika tavuklar ne kadar-
dr? gibi kymetsiz fleylerle kymettar vaktini geçiriyor-
sun. Güya, kozmo¤rafya ilminden ve istatistikçi fennin-
den bir kemal alyorsun!
E¤er desen
: Beni namazdan ve ibadetten alkoyan ve
fütur veren, öyle lüzumsuz fleyler de¤il, belki derd-i ma-
ifletin zarurî iflleridir.
Öyle ise, ben de sana derim ki
: E¤er yüz kurufl bir
gündelik ile çalflsan, sonra biri gelse, dese ki, Gel on
dakika kadar fluray kaz. Yüz lira kymetinde bir prlanta
ve bir zümrüt bulacaksn. Sen ona, Yok, gelmem.
Çünkü on kurufl gündeli¤imden kesilecek. Nafakam aza-
lacak desen, ne kadar divanece bir bahane oldu¤unu el-
bette bilirsin.
Aynen onun gibi, sen, flu ba¤nda nafakan için iflliyor-
sun. E¤er farz namaz terk etsen, bütün sayin semeresi,
yalnz dünyevî ve ehemmiyetsiz ve bereketsiz bir nafaka-
ya münhasr kalr. E¤er, sen, istirahat ve teneffüs vaktini
ruhun rahatna, kalbin teneffüsüne medar olan namaza
SÖZLER | 429
Y
RM
B
RNC
S
ÖZ
istatistik:
çeflitli olaylar, bir neti-
ceye ulaflmak amacyla düzenli
flekilde toplayp saylarla göste-
ren ilim dal.
istirahat:
dinlenme.
kemal:
yetkinlik, olgunluk.
keyfiyet:
bir fleyin nasl oldu¤u,
hal, durum.
kymet:
de¤er.
kozmo¤rafya:
astronomi, gök bi-
limi.
kurufl:
lirann yüzde biri de¤erin-
de Türk paras.
lüzumsuz:
gereksiz.
malâyani:
faydasz, bofl.
malûmat:
bilgiler.
medar:
yardmc, sebep.
meselâ:
misal, örnek olarak.
meflagil-i dünyeviye:
dünyaya
ait u¤rafllar, ifller.
meflgale:
u¤rafl.
münhasr:
hasredilmifl, mahsus,
özel.
nafaka:
geçim, geçimlik..
namaz:
slâmn befl flartndan bi-
ri.
prlanta:
elmas.
ruh:
insandaki canll¤n ve dirili-
¤in, iradeli ve irade dfl hareketle-
rin ve idrak kabiliyetinin kayna¤.
say:
çalflma.
semere:
netice, sonuç, meyve.
suret:
tarz, flekil.
teneffüs:
nefes alma, soluklan-
ma.
vazife-i asliye:
asl, gerçek vazife.
zarurî:
zorunlu.
Zühal:
Satürn gezegeni.
zümrüt:
cam parlakl¤nda, güzel,
yeflil renkte fleffaf bir süs tafl.
ba¤:
bahçe.
bahane:
uydurma, yalandan
özür.
bereket:
bolluk.
derd-i maiflet:
geçim sknts.
divane:
deli.
dünyevî:
dünya ile ilgili.
ehemmiyet:
önem.
elzem:
daha lüzumlu, gerekli.
farz:
slâmiyette kesin olarak
yaplmas gereken emir.
fen:
uygulamal bilimlere ve-
rilen genel ad.
fuzulî:
gereksiz, yersiz.
fütur:
gevfleklik.
güya:
sanki.
hakikî:
dosdo¤ru, yapmack
olmayan.
halka:
daire fleklinde olan
fley.
hayat- daime:
devaml ha-
yat.
ibadet:
Allaha karfl kulluk
vazifesini yapmak.