Sözler - page 404

Hem meselâ, Hazret-i Davud Aleyhisselâm hakk›nda
1
p
ÜÉ n
£p
ÿr
G n
?°r
ün
an
h n
án
ªr
µ p
?r
G o
?Én
ær
«n
J'
G n
h @ n
ój/
ón
?r
G o
¬ n
d É s
æ n
dn
Gn
h
, Hazret-i
Süleyman Aleyhisselâm hakk›nda
2
p
ô r
£p
? r
dG n
ø r
«n
Y o
¬ n
d Én
æ r
?°n
Sn
G n
h
ayetleri iflaret ediyorlar ki, telyin-i hadid en büyük bir ni-
met-i ‹lâhiyedir ki, büyük bir peygamberinin fazl›n› onun-
la gösteriyor.
Evet, telyin-i hadid, yani demiri hamur gibi yumuflat-
mak ve nühas› eritmek ve madenleri bulmak, ç›karmak,
bütün maddî sanayi-i befleriyenin asl› ve anas›d›r ve esa-
s› ve madenidir. ‹flte flu ayet iflaret ediyor ki: “Büyük bir
resule, büyük bir halife-i zemine, büyük bir mu’cize sure-
tinde, büyük bir nimet olarak, telyin-i hadiddir ve demiri
hamur gibi yumuflatmak ve tel gibi inceltmek ve bak›r›
eritmekle ekser sanayi-i umumiyeye medar olmakt›r.”
Madem bir resule, hem halife, yani hem manevî, hem
maddî bir hâkime, lisan›na hikmet ve eline sanat vermifl.
Lisan›ndaki hikmete sarihan teflvik eder. Elbette, elinde-
ki sanata dahi tergip iflareti var.
Cenab-› Hak, flu ayetin lisan-› iflaretiyle manen diyor:
“Ey benîâdem! Evamir-i teklifiyeme itaat eden bir abdi-
min lisan›na ve kalbine öyle bir hikmet verdim ki, her fle-
yi kemal-i vuzuh ile fasledip hakikatini gösteriyor. Ve eli-
ne de öyle bir sanat verdim ki, elinde, bal mumu gibi, de-
miri her flekle çevirir. Halifelik ve padiflahl›¤›na mühim
kuvvet elde eder. Madem bu mümkündür, veriliyor; hem,
ehemmiyetlidir. Hem, hayat-› içtimaiyenizde ona çok
abd:
kul.
benîâdem:
Âdemo¤ullar›.
Cenab-› Hak:
Hakk›n tâ kendisi
olan, fleref ve azamet sahibi yüce
Allah.
eczahane-i hikmet:
hikmet ec-
zanesi.
evamir-i teklifiye:
Allah’›n kulla-
r›na mükellef k›larak emretti¤i
emirler, ifller.
fasletmek:
halletmek, neticelen-
dirmek.
fazl:
erdem, üstünlük.
halife-i zemin:
yerin halifesi.
hayat-› içtimaiye:
sosyal hayat.
kemal-i vuzuh:
tam bir aç›kl›k.
lisan-› iflaret:
iflaret dili.
nimet-i ‹lâhiye:
Allah’›n verdi¤i,
ihsan etti¤i her fley.
nühas:
bak›r.
resul:
Allah’›n elçisi.
sanayi-i befleriye:
insanlar›n
meydana getirdi¤i endüstri.
sanayi-i umumiye:
herkesin
istifade etti¤i sanatlar.
telyin-i hadid:
demirin yu-
muflat›lmas›, eritilmesi.
tergip:
isteklendirme, ra¤-
betlendirme
1.
Demiri onun için yumuflatt›k. (Sebe Suresi: 10.) • Ona ilim ve hikmet ile hakk› ve bat›l› aç›k-
ça ay›rt eden bir ifade gücü verdik. (Sad Suresi: 20.)
2.
Erimifl bak›r› ona sel gibi ak›tt›k. (Sebe Suresi: 12.)
404 | SÖZLER
Y
‹RM‹NC‹
S
ÖZ
1...,394,395,396,397,398,399,400,401,402,403 405,406,407,408,409,410,411,412,413,414,...1482
Powered by FlippingBook