Sözler - page 27

SÖZLER | 27
B
‹R‹NC‹
S
ÖZ
halâvet ve gayet sevimli bir cemal ve gayet kuvvetli bir
hakikat olan rahmet sikkesini ve rahîmiyet hatemini koy-
mufltur. Evet, o rahmetin kuvvetidir ki, zîfluurun nazarla-
r›n› celp eder, kendine çeker ve ehadiyet sikkesine isal
eder. Ve Zat-› Ehadiye’yi mülâhaza ettirir ve ondan,
1
o
Ú
p
© n
à° r
ù n
f n
?É s
j p
G n
h o
óo
Ñ r
©n
f n
?É s
jp
G
’deki hakikî hitaba mazhar eder.
‹flte
p
º« /
M s
ôdG p
ø '
ª r
M s
ôdG $G p
º° r
ùp
H
Fatiha’n›n fihristesi ve
Kur’ân’›n mücmel bir hulâsas› oldu¤u cihetle, bu mezkûr
s›rr-› azîmin ünvan› ve tercüman› olmufl. Bu ünvan› eline
alan, rahmetin tabakat›nda gezebilir. Ve bu tercüman›
konuflturan, esrar-› rahmeti ö¤renir ve envar-› rahîmiye-
ti ve flefkati görür.
Beflinci S›r:
Bir hadis-i flerifte varit olmufl ki:
2
p
ø
n
ª r
Ms
ôdG p
In
Qƒ o
°U
n
¤ n
Y n
¿É° n
ù r
f p
’r
G n
?n
? n
N %G s
¿
p
G
(ev kemâ kàl).
Bu hadisi, bir k›s›m ehl-i tarikat, akaid-i imaniyeye
münasip düflmeyen acip bir tarzda tefsir etmifller. Hatta
onlardan bir k›s›m ehl-i aflk, insan›n sima-i manevîsine
bir suret-i Rahman nazar›yla bakm›fllar. Ehl-i tarikatin ek-
serinde sekir ve ehl-i aflk›n ço¤unda isti¤rak ve iltibas ol-
du¤undan, hakikate muhalif telâkkilerinde belki mazur-
durlar. Fakat, akl› bafl›nda olanlar, fikren, onlar›n esas-›
akaide münafi olan manalar›n› kabul edemez; etse, hata
eder.
Evet, bütün kâinat› bir saray, bir ev gibi muntazam
idare eden; ve y›ld›zlar›, zerreler gibi, hikmetli ve kolay
ev kemâ kàl:
"veya Peygamber
(a.s.m) nas›l söylemiflse…" demektir.
Hadis-i flerifi lâfz›yla aynen naklet-
mekte bir hata olmuflsa, mes'uliyet-
ten kurtulmak için söylenir.
Fatiha:
Kur'ân'›n ilk suresi.
fihriste:
bir kitab›n içinde bulunan
fleyleri s›ra ile gösteren liste.
fikren:
düflünce bak›m›ndan.
hadis-i flerif:
Peygamberimizin bizzat
sözleri ve söyledikleri ile yapt›klar›n›
anlatan ifade.
hakikat:
gerçek.
hakikî:
gerçek.
halâvet:
tatl›l›k, flirinlik.
hatem:
damga.
hikmetli:
faydal› ve güzel maksatlar
tafl›yan.
hitap:
söz, ifade, konuflma.
hulâsa:
öz, özet.
iltibas:
flafl›r›p birbirine kar›flt›rma.
isal etmek:
ulaflt›rmak.
isti¤rak:
Allah aflk›yla dünyay› unutup
bütün bütün kendinden geçmek.
kâinat:
yarat›lan tüm varl›klar, dünya.
mana:
anlam.
mazhar etmek:
ayna yapmak, gös-
terici k›lmak.
mazur:
özürlü, mazeretli.
mezkûr:
sözü edilen, zikredilen, bah-
sedilen.
muhalif:
uymayan, z›t olan, ayk›r›.
muntazam:
düzenli bir flekilde.
mücmel:
k›sa.
mülâhaza ettirme:
düflündürme.
münafi:
z›t, ters, ayk›r›.
münasip düflmek:
uygun olmak.
nazar:
bak›fl, dikkat.
nazar›yla:
noktas›ndan; hükmüyle.
rahîmiyet:
merhamet edicilik, ahiret-
te ebedî mükâfat vericilik vasf›.
Rahman:
sonsuz merhamet ve flef-
katle bütün varl›klar› r›z›kland›ran Al-
lah.
rahmet:
flefkat etme, merhamet et-
me, esirgeme.
sekir:
mest olufl, kendinden geçifl.
sikke:
mühür.
sima-i manevî:
manevî yüz, çehre,
flahsiyet.
s›rr-› azîm:
büyük s›r.
suret-i Rahman:
Rahman'›n yüzü,
çehresi, görünüflü .
flefkat:
karfl›l›ks›z, safî sevgi besleme;
ac›yarak merhamet etme.
tabakat:
tabakalar.
tarz:
usul, flekil, üslûp.
tefsir:
aç›klama, yorumlama.
telâkki:
anlama, anlay›fl, kabul etme.
tercüman:
tercüme eden, çeviren.
ünvan:
isim.
varit olmak:
ortaya konulmak; ifade
edilmek.
Zat-› Ehadiye:
tek olan ve hiç bir fleye
muhtaç olmayan Allah.
zerre:
atom.
zîfluur:
fluur sahibi.
acip:
garip, tuhaf.
akaid-i imaniye:
iman esas-
lar›.
celp etmek:
yöneltmek, çek-
mek.
cemal:
güzellik.
cihetle:
yönüyle, taraf›yla.
ehadiyet:
Allah’›n her bir fley-
de birli¤ini göstermesi.
ehl-i aflk:
kalpleri Allah sevgi-
siyle dolu olup, vakitlerini Al-
lah’› zikir ve tefekkürle geçi-
ren insanlar.
ehl-i tarikat:
bir tarikate ba¤-
l› olanlar.
ekser:
pek çok.
envar-› rahîmiyet:
Allah’›n
her bir mahlûka merhamet
ve flefkatinin par›lt›lar›.
esas-› akait:
iman hakikatle-
rinin ruhu; imana ait esaslar.
esrar-› rahmet:
Cenab-› hak-
k›n flefkat ve merhametinin
s›rlar›.
1.
Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yard›m isteriz. (Fatiha Suresi: 5.)
2.
Muhakkak ki Allah, insan› Rahman ismini tamam›yla gösterir bir surette yaratm›flt›r. (
Bu-
harî
, ‹sti’zan: 1. Bab;
Müslim
, Birr: 115, Cennet: 28,
Müsned
, 2:244, 251, 315, 323, 434, 463, 519.
Kaynaklarda “Kendisini tamam›yla gösterir bir surette” fleklinde geçmektedir.)
1...,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26 28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,...1482
Powered by FlippingBook