Sözler - page 253

anlamaz. ‹man hakikatlerinin izah› oldu¤u için, hem ilim,
hem Marifetullah, hem huzur, hem ibadettir. Eski med-
reselerde befl on seneye mukabil, inflaallah Nur medre-
seleri befl on haftada ayn› neticeyi temin edecek; ve yir-
mi senedir ediyor.
Hem hükûmet, bu millet ve vatan›n hayat-› dünyeviye-
sine ve siyasiyesine ve uhreviyesine pek çok faydas› bu-
lunan bu Kur'ân lemaatlar›na ve Kur'ân dellâl› olan Risa-
le-i Nur’a, de¤il iliflmek, belki tamam›yla terviç ve neflri-
ne çal›flmalar› elzemdir ki, geçen dehfletli günahlara ke-
faret ve gelecek fliddetli belâlara ve anarflili¤e karfl› bir
set olabilsin.
1
Said Nursî
* * *
Meyve Risalesinden Alt›nc› Mesele
Risale-i Nur’un çok yerlerinde izah› ve kat'î
hadsiz hüccetleri bulunan “iman-› billâh” rük-
nünün binler küllî bürhanlar›ndan bir tek bür-
hana k›saca bir iflarettir.
Kastamonu’da lise talebelerinden bir k›sm› yan›ma
geldiler. “Bize Hâl›k’›m›z› tan›tt›r; muallimlerimiz Al-
lah’tan bahsetmiyorlar,” dediler.
Ben dedim: Sizin okudu¤unuz fenlerden her fen, ken-
di lisan-› mahsusuyla, mütemadiyen Allah’tan bahsedip,
Hâl›k’› tan›tt›r›yorlar. Muallimleri de¤il, onlar› dinleyiniz.
SÖZLER | 253
O
N
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
hayat-› dünyeviye:
dünyaya ait
olan hayat.
huzur:
insan›n her an Allah’›n hu-
zurunda oldu¤unu bilmesi hissi,
fluuru.
hüccet:
delil, bürhan.
ibadet:
kulluk görevi.
iman hakikatleri:
inanç esaslar›,
flartlar.
iman-› billâh:
Allah’a inanma.
inflaallah:
Allah dilerse.
iflaret:
gösterme, bildirme.
izah:
aç›klama yapma.
kat’î:
kesin.
kefaret:
dini bir suçu affettirmek
ümidi ile Allah r›zas› yolunda bir
fley vermek veya oruç tutmak.
Kur’ân dellâl›:
Kur’ân’› anlatan
tan›tan eserler.
küllî:
bütün.
lemaat:
par›lt›lar.
lisan-› mahsus:
özel dil.
marifetullah:
Allah’› tan›ma, bil-
me.
millet:
ulus
muallim:
ö¤retmen.
mukabil:
karfl›l›k.
mütemadiyen:
sürekli olarak.
neflir:
yayma.
netice:
sonuç.
rükün:
esas, flart.
set:
engel.
fliddetli:
büyük
talebe:
ö¤renci.
temin etmek:
sa¤lamak.
terviç:
ilgiyi artt›rma.
uhreviye:
ahiret âlemiyle ilgili.
anarfli:
kargafla, kar›fl›kl›k.
bahsetmek:
anlatmak.
belâ:
musibet, s›k›nt›.
bürhan:
delil.
dehflet:
korkutucu ve ürkütü-
cü.
dellâl:
ilân edici
elzem:
gerekli.
fen:
kâinat› ve varl›klar› ince-
leyen bilim dal›.
hadsiz:
s›n›rs›z.
Hâl›k:
yarat›c›; Allah.
1.
“Elbette, bize lâz›m ve millete elzemdir ki...” ile bafllayan son iki paragraf, Üstad›m›z›n
Gençlik Rehberi adl› eserinde mevcut olup, buraya da al›nm›flt›r. (Naflirler)
1...,243,244,245,246,247,248,249,250,251,252 254,255,256,257,258,259,260,261,262,263,...1482
Powered by FlippingBook