ubudiyetle böyle bir Padiflah-› Zülcelâl’e intisap edip, bü-
tün düflmanlar›na karfl› bir nokta-i istinat ve bütün haca-
t›na medar bir nokta-i istimdat bularak, herkes mensup
oldu¤u efendisinin flerefiyle, makam›yla iftihar etti¤i gibi,
o da böyle nihayetsiz Kadîr ve Rahîm bir Padiflaha iman
ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin
idam ilân›n› kendi hakk›nda terhis tezkeresine çevirse,
ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteflekki-
râne iftihar edebilir, k›yas ediniz.
O mektepli gençlere dedi¤im gibi, musibetzede mah-
puslara da tekrar ile derim:
Onu tan›yan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahti-
yard›r. Onu unutan saraylarda da olsa zindandad›r, bed-
bahtt›r. Hatta bir bahtiyar mazlum idam olunurken, bed-
baht zalimlere demifl: “Ben idam olmuyorum. Belki ter-
his ile saadete gidiyorum. Fakat, ben de sizi idam-› ebe-
dî ile mahkûm gördü¤ümden, sizden tam intikam›m› al›-
yorum.
1
*G s
’ p
G n
¬ '
d p
G n
B’
” diyerek, sürurla teslim-i ruh eder.
2
o
º«/
µ n
`?r
G o
º«/
?n
©r
dG n
âr
fn
G n
?s
fp
G B É '
æn
àr
ª s
?n
Y Én
e
s
’p
G B É '
æ n
d n
º r
?p
Y '
’ n
?n
fÉn
ër
Ñ
°o
S
®
SÖZLER | 259
O
N
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
idam:
as›lmak, bir kiflinin hayat›-
na son verme.
idam-› ebedî:
sonsuz yok olufl.
iftihar:
övünme.
intikam:
öç alma.
intisap:
ba¤lanma.
itaat:
boyun e¤me.
Kadîr:
kudret sahibi olan ve her
fleye gücü yeten Allah.
k›yas:
karfl›laflt›rma.
mahkûm:
hüküm giymifl.
mahpus:
hapsedilmifl.
makam:
kademe, derece.
mazlum:
zulüm görmüfl.
medar:
dayanak noktas›, eksen,
kaynak.
mensup:
ba¤l›.
minnettar:
bir iyili¤e karfl› min-
net duyan.
muhakkak:
flüphesiz, mutlak,
do¤ru, gerçek.
musibetzede:
felâkete u¤ram›fl.
müteflekkirâne:
teflekkür ede-
rek.
nokta-i istimdat:
yard›m dileme
noktas›.
nokta-i istinat:
dayanak noktas›.
Padiflah-› Zülcelâl:
nihayetsiz bü-
yüklü¤e sahip olan Allah.
Rahîm:
rahmeti her fleyi kuflatan
Allah.
saadet:
mutluluk.
sürur:
sevinç, mutluluk.
fleref:
manevî büyüklük.
tenzih:
Allah’› flan›na lây›k olma-
yan fleylerden, her türlü eksik ve
noksandan uzak ve yüce tutma.
terhis:
vazifeye son verme.
teslim-i ruh:
ruhunu Allah’a tes-
lim etmek, ölmek.
tezkere:
görevinin bitti¤ini belge-
leyen terhis k⤛d›.
ubudiyet:
kulluk.
zalim:
zulmeden.
zindan:
hapishane.
bahtiyar:
talihli, mutlu.
bedbaht:
bahts›z, talihsiz,
mutsuz.
ecel:
ölüm vakti.
hacat:
hacetler, ihtiyaçlar.
hizmetine:
emrine.
1.
Allah’tan baflka hiçbir ilâh yoktur. (Saffat Suresi: 35; Muhammed Suresi: 19.)
2.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize ö¤retti¤inden baflka hiçbir bilgimiz yok-
tur. Muhakkak ki Sen her fleyi hakk›yla bilir, her ifli hikmetle yapars›n. (Bakara Suresi: 32.)