Sözler - page 250

‹flte flimdi, sizin gibi f›trî kahramanl›k damar›n› tafl›yan
yeni arkadafllar, bu zamanda, manevî büyük bir kahra-
manl›k ile heyete deyiniz ki:
“De¤il elimize b›çak, belki mavzer ve revolver de veril-
se, hem emir de verilse, biz, bu bîçare ve bizim gibi mu-
sibetzede arkadafllar›m›za dokunmayaca¤›z. Eskiden yüz
düflmanl›k ve adavetimiz dahi olsa da, onlar› helâl edip
hat›rlar›n› k›rmamaya çal›flaca¤›m›za, Kur'ân’›n ve ima-
n›n ve uhuvvet-i ‹slâmiyenin ve maslahat›m›z›n emriyle
ve irflad›yla karar verdik” diyerek, bu hapsi bir mübarek
dershaneye çeviriniz.
* * *
On Üçüncü Sözün ‹kinci Makam›n›n Zeyli
LEYLE-‹ KAD‹RDE ‹HTAR ED‹LEN B‹R
MESELE-‹ MÜH‹MME
Leyle-i Kadirde kalbe gelen pek genifl ve uzun bir ha-
kikate, pek k›saca bir iflaret edece¤iz. fiöyle ki:
Nev-i befler, bu son Harb-i Umumînin efledd-i zulüm
ve efledd-i istibdad› ile ve merhametsiz tahribat› ile; ve bir
tek düflman›n yüzünden yüzer masumu periflan etmesiy-
le; ve ma¤lûplar›n dehfletli me’yusiyetleriyle; ve galiple-
rin dehfletli telâfl ve hâkimiyetlerini muhafaza ve büyük
tahribatlar›n› tamir edememelerinden gelen dehfletli vic-
dan azaplar›yla; ve dünya hayat›n›n bütün bütün fânî ve
muvakkat olmas› ve medeniyet fanteziyelerinin aldat›c›
adavet:
düflmanl›k.
bîçare:
zavall›, çaresiz.
dehfletli:
korkutucu; ürkütücü.
dershane:
ders okuma yeri.
efledd-i istibdat:
zorbal›¤›n en
fliddetlisi.
efledd-i zulüm:
zulmün en flid-
detlisi.
fânî:
ölümlü, geçici.
fantezi:
afl›r› süs ve lüks, yalan-
dan gösterifl.
galip:
üstün gelen, yenen.
hâkimiyet:
hâkim olufl, hâkim ol-
ma hâli
harb-i umumî:
Birinci Dünya Sa-
vafl›.
hayat:
yaflant›.
ihtar:
hat›rlatma.
irflat:
do¤ru yola yöneltme, ay-
d›nlatma.
Leyle-i Kadir:
Kadir Gecesi.
ma¤lûp:
yenilen, kaybeden.
maslahat:
fayda, yarar.
masum:
suçsuz, günahs›z.
mavzer:
bir cins tüfek.
medeniyet:
medenîlik, uygarl›k.
merhamet:
ac›mak, flefkat gös-
termek
mesele-i mühimme:
önemli ko-
nu.
me’yusiyet:
ümitsizlik.
muhafaza:
koruma, saklama.
musibetzede:
felâkete u¤ra-
m›fl.
muvakkat:
geçici, e¤reti.
mübarek:
bereketli, u¤urlu.
nev-i befler:
insan soyu, in-
sanlar.
revolver:
bir cins tabanca.
tahribat:
y›k›p bozmalar.
tamir:
onar›m.
telâfl:
endifle, kayg›.
uhuvvet-i ‹slâmiye:
‹slâm
kardeflli¤i.
vicdan:
iyiyi kötüden, hayr›
flerden ay›rt etmeye yard›mc›
olan ahlâkî duygu.
zeyil:
ek, ilâve.
250 | SÖZLER
O
N
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
1...,240,241,242,243,244,245,246,247,248,249 251,252,253,254,255,256,257,258,259,260,...1482
Powered by FlippingBook