Sözler - page 241

olamaz. Çünkü, “Zarara r›zas›yla girene merhamet edil-
mez ve lây›k de¤ildir.”
Cenab-› Hak bizi ve sizi bu zaman›n cazibedar fitnesin-
den kurtars›n ve muhafaza eylesin, âmin.
* * *
Risale-i Nur Mizanlar›ndan On Üçüncü Sözün
‹kinci Makam›n›n Haßiyesidir
1
o
¬n
fÉn
ër
Ñ
°o
S
p
¬p
ª°r
SÉp
H
Risale-i Nur’daki hakikî teselliye mahpuslar çok muh-
taçt›rlar. Hususan, gençlik darbesini yiyip taze ve flirin
ömrünü hapiste geçirenlerin, Nurlara ekmek kadar ihti-
yaçlar› var.
Evet, gençlik damar› ak›ldan ziyade hissiyat› dinler.
His ve heves ise kördür, ak›beti görmez; bir dirhem ha-
z›r lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir da-
kika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis
elemlerini çeker; ve bir saat sefahat keyfiyle, bir namus
meselesinde, binler gün hem hapsin, hem düflman›n en-
diflesinden s›k›nt›larla ömrünün saadeti mahvolur.
Bunlara k›yasen, bîçare gençlerin çok vartalar› var ki,
en tatl› hayat›n›, en ac› ve ac›nacak bir hayata çeviriyor-
lar. Ve bilhassa flimalde koca bir devlet, gençlik hevesa-
t›n› elde ederek, bu asr› f›rt›nalar›yla sars›yor. Çünkü,
ak›beti görmeyen kör hissiyatla hareket eden gençlere
SÖZLER | 241
O
N
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
fitne:
ahlâkta ve toplum düze-
ninde azg›nl›k ve bozgunculuk,
bafltan ç›karma.
hakikî:
gerçek.
hapis:
bir yere kapat›p d›flar› ç›-
karmama, sal›vermeme.
hafliye:
dipnot.
haz›r:
flimdiki, eldeki.
heves:
nefsin hofluna giden istek
ve arzu.
hevesat:
nefsin hofluna giden is-
tekler ve arzular.
his:
duygu.
hissiyat:
hisler, duygular.
hususan:
özellikle.
ihtiyaç:
muhtaç.
intikam:
öç alma.
katil:
öldürme, katletme.
keyif:
hofllanma hissi.
k›yasen:
benzetme.
kusur:
eksiklik.
lezzet:
zevk, haz, keyif.
mahpus:
tutuklu, hapiste yatan.
mahv:
yok, etme.
makam:
manevî mevki.
merhamet:
ac›mak, flefkat gös-
termek
mizan:
ölçü.
muhafaza:
koruma.
muhtaç:
ihtiyac› olan.
saadet:
mutluluk.
sefahat:
yasak zevk ve e¤lence.
flimal:
kuzey.
tenzih:
Allah’› flan›na lây›k olma-
yan fleylerden, her türlü eksik ve
noksandan uzak ve yüce tutma.
tercih:
seçme, be¤enme.
teselli:
güzel sözler söyleyerek
rahatlatma.
varta:
uçurum, tehlike, büyük
tehlike.
ziyade:
daha çok.
ak›bet:
son, netice.
âmin:
Allah’›m, kabul eyle!
as›r:
yüzy›l, as›r, .
batman:
yaklafl›k sekiz kg.
a¤›rl›¤›nda bir a¤›rl›k ölçüsü.
bîçare:
zavall›.
bilhassa:
özellikle.
cazibedar:
çekici, cazibeli.
Cenab-› Hak:
fleref ve azamet
sahibi yüce Allah.
darbe:
musibet, belâ.
dirhem:
yaklafl›k üç grama
denk olan bir a¤›rl›k ölçüsü.
elem:
dert, üzüntü.
endifle:
merak, kayg›.
1.
Allah’›n ad›yla. Onu her türlü kusur ve noksandan tenzih ederiz.
1...,231,232,233,234,235,236,237,238,239,240 242,243,244,245,246,247,248,249,250,251,...1482
Powered by FlippingBook