Sözler - page 248

Evet, hakikat ve maslahat sulhtur. Çünkü, ecel birdir,
de¤iflmez. O maktul, her hâlde, ecel geldi¤inden daha zi-
yade kalmayacakt›; o katil ise, o kaza-i ‹lâhiyeye vas›ta
olmufl.
E¤er bar›flmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve in-
tikam azab›n› çekerler. Onun içindir ki, “Üç günden faz-
la, bir mü’min di¤er bir mü’mine küsmemek”
1
‹slâmiyet
emrediyor.
E¤er o katl, bir adavetten ve bir kinli garazdan gelme-
miflse ve bir münaf›k o fitneye vesile olmufl ise, çabuk
bar›flmak elzemdir. Yoksa, o cüz’î musibet büyük olur,
devam eder.
E¤er bar›flsalar ve öldüren tevbe etse ve maktule her
vakit dua etse, o hâlde, her iki taraf çok kazan›rlar ve
kardefl gibi olurlar. Bir gitmifl kardefle bedel, birkaç din-
dar kardeflleri kazan›r; kaza ve kader-i ‹lâhîye teslim olup
düflman›n› affeder. Ve bilhassa, madem Risale-i Nur der-
sini dinlemifller, elbette mabeynlerinde bulunan bütün
küsmekleri b›rakmaya, hem maslahat ve istirahat-i flah-
siye ve umumiye, hem Nur dairesindeki uhuvvet iktiza
ediyor.
Nas›l ki Denizli hapsinde birbirine düflman bütün mah-
puslar, Nurlar dersiyle birbirlerine kardefl oldular. Ve bi-
zim beraatimize bir sebep olup, hatta dinsizlere, serseri-
lere de o mahpuslar hakk›nda “Maflaallah, bârekâllah”
dedirttiler ve o mahpuslar tam teneffüs ettiler.
adavet:
düflmanl›k.
azap:
s›k›nt›, eziyet.
bârekâllah:
Allah mübarek etsin.
bedel:
karfl›l›k.
beraat:
temize ç›kma, aklanma.
cüz’î:
küçük.
daima:
sürekli.
dindar:
dinî emirleri yaflayan
kimse.
dua:
Allah’a yalvarma, ça¤›rma.
ecel:
ölüm vakti.
elzem:
lüzumlu, gerekli.
fitne:
bozgunculuk, ara bozma.
garaz:
kin.
hakikat:
gerçek.
iktiza:
lâz›m gelme, gerekme.
intikam:
öç alma.
istirahat-i flahsiye ve umumiye:
flahs›n ve toplumun rahat›.
kader-i ‹lâhîye:
‹lâhî kader, Al-
lah’›n kader kanunu.
katil:
katleden, öldüren.
katl:
öldürme.
kaza:
olaca¤› Allah taraf›ndan bi-
linen ve takdir olunan fleylerin
zaman› gelince yarat›lmas›.
kaza-i ‹lâhiye:
Allah’›n emrinin,
takdirinin yerine gelmesi.
kin:
nefret.
mabeyn:
ara, iki fleyin aras›.
mahpus:
hapsedilmifl olan.
maktul:
öldürülen, öldürülmüfl.
maslahat:
fayda, yarar.
maflaallah:
Allah’›n istedi¤i gibi.
musibet:
belâ, s›k›nt›, dert.
münaf›k:
kâfirli¤ini gizleyerek
Müslüman gibi davranan.
Nur dairesi:
Risale-i Nur hiz-
meti içinde olanlar.
serseri:
düflüncesiz.
sulh:
bar›fl, bar›flma.
teneffüs:
nefes alma, soluk-
lanma.
teslim:
kendini Allah’›n emri-
ne b›rakma.
tevbe:
Allah’tan af dileme.
uhuvvet:
kardefllik.
vakit:
zaman.
vas›ta:
arac›l›k.
vesile:
sebep.
ziyade:
çok, fazla.
1.
Müslim
, Birr ve S›la: 23, 25, 26;
Buharî
, Edep: 57, 62;
Müsned
, 1:176, 2:392, 3:110, 165.
248 | SÖZLER
O
N
Ü
ÇÜNCÜ
S
ÖZ
1...,238,239,240,241,242,243,244,245,246,247 249,250,251,252,253,254,255,256,257,258,...1482
Powered by FlippingBook