Sözler - page 209

Meselâ, bir zat, bir hizmetçisine yirmi alt›n verdi. Tâ
mahsus bir kumafltan, kendisine bir kat libas als›n. O hiz-
metçi gitti, o kumafl›n âlâs›ndan mükemmel bir libas al-
d›, giydi.
Sonra gördü ki, o zat, di¤er bir hizmetkâr›na bin alt›n
verip, bir k⤛t içinde baz› fleyler yaz›l› olarak, onun ce-
bine koydu; ticarete gönderdi.
fiimdi, her akl› bafl›nda olan bilir ki, o sermaye, bir kat
libas almak için de¤il. Çünkü, evvelki hizmetkâr, yirmi al-
t›nla en âlâ kumafltan bir kat libas alm›fl oldu¤undan; el-
bette bu bin alt›n, bir kat libasa sarf edilmez. fiayet bu
ikinci hizmetkâr, cebine konulan k⤛d› okumay›p, belki
evvelki hizmetçiye bak›p, bütün paray› bir dükkânc›ya,
bir kat libas için verip hem o kumafl›n en çürü¤ünden ve
arkadafl›n›n libas›ndan elli derece afla¤› bir libas alsa, el-
bette o hadim, nihayet derecede ahmakl›k etmifl olaca¤›
için, fliddetle tazip ve hiddetle tedip edilecektir.
Ey nefsim ve ey arkadafl›m! Akl›n›z› bafl›n›za toplay›-
n›z. Sermaye-i ömür ve istidad-› hayat›n›z› hayvan gibi,
belki hayvandan çok afla¤› bir derecede flu hayat-› fâniye
ve lezzet-i maddiyeye sarf etmeyiniz. Yoksa, sermayece
en âlâ hayvandan elli derece yüksek oldu¤unuz hâlde, en
ednas›ndan elli derece afla¤› düflersiniz.
Ey gafil nefsim! Senin hayat›n›n gayesini ve hayat›n›n
mahiyetini, hem hayat›n›n suretini, hem hayat›n›n s›rr-›
hakikatini, hem hayat›n›n kemal-i saadetini bir derece
anlamak istersen, bak.
SÖZLER | 209
O
N
B
‹R‹NC‹
S
ÖZ
libas:
elbise.
mahiyet:
esas, nitelik, iç yüz, iç
yüzü.
mahsus:
has, özel.
mükemmel:
tam, kemale erdiril-
mifl.
nefis:
kendi, flah›s.
nihayet:
son derece.
sarf:
harcama, kullanma.
sermaye:
para, varl›k, de¤er..
sermaye-i ömür:
ömür sermaye-
si.
s›rr-› hakikat:
gerçe¤in s›rr›.
suret:
flekil, tarz.
tazip:
azap verme, eziyet etme.
tedip:
usland›rma.
ahmak:
ak›ls›z.
âlâ:
en güzel, üstün, k›ymetli.
edna:
basit, afla¤›.
gafil:
duyars›z, sorumsuz.
gaye:
amaç.
hadim:
hizmetçi.
hayat-› fâniye:
geçici hayat.
hiddet:
öfke.
hizmetkâr:
hizmetçi.
istidad-› hayat:
hayat kabili-
yetleri.
kemal-i saadet:
tam ve mü-
kemmel mutluluk.
lezzet-i maddiye:
maddî lez-
zet.
1...,199,200,201,202,203,204,205,206,207,208 210,211,212,213,214,215,216,217,218,219,...1482
Powered by FlippingBook