Evet, insana, sermaye-i ömür ve cihazat- insaniye,
mezkûr vezaif için verilmifltir.
Ey sersem nefsim ve ey pürheves arkadaflm! Âyâ zan-
nediyor musunuz ki, vazife-i hayatnz yalnz terbiye-i
medeniye ile güzelce muhafaza-i nefis etmek, ayp olma-
sn, batn ve fercin hizmetine mi münhasrdr? Yahut,
zannediyor musunuz ki, hayatnzn makinesinde derç
edilen flu nazik letaif ve maneviyat ve flu hassas aza ve
alât ve flu muntazam cevarih ve cihazat ve flu mütecessis
havas ve hissiyatn gaye-i yegânesi, flu hayat- fâniyede,
nefs-i rezilenin, hevesat- süfliyenin tatmini için istimali-
ne mi münhasrdr? Hâflâ ve kellâ!
Belki, vücudunuzda flunlarn yaratlmas ve ftratnzda
bunlarn gaye-i idhali, iki esastr:
B i r i
: Cenab- Münim-i Hakikînin bütün nimetlerinin
her bir çeflitlerini size ihsas ettirip flükrettirmekten ibaret-
tir. Siz de hissedip flükür ve ibadetini etmelisiniz.
k i nc i s i
: Âleme tecelli eden esma-i kudsiye-i lâhiye-
nin bütün tecelliyatnn aksamn, birer birer size o ciha-
zat vastasyla bildirip, tattrmaktr. Siz dahi, tatmakla ta-
nyarak iman getirmelisiniz.
flte, bu iki esas üzerine, kemalât- insaniye neflvüne-
ma bulur, bununla insan insan olur.
nsaniyetin cihazat, hayvan gibi hayat- dünyeviyeyi
kazanmak için verilmemifl oldu¤una, flu temsil srryla
bak:
aksam:
ksmlar.
alât:
aletler.
âlem:
kâinat, tüm varlklar.
âyâ:
acaba?
aza:
organlar.
batn:
karn.
Cenab- Münim-i Hakikî:
nimet-
lerin hakikî sahibi olan Allah.
cevarih:
organlar.
cihazat:
cihazlar, organlar, duy-
gular, azalar.
cihazat- insaniye:
insandaki
maddî manevî organlar.
derç:
yerlefltirme.
esas:
temel, gerçek.
esma-i kudsiye-i lâhiye:
lâhî
temiz isimler.
ferc:
üreme organ.
ftrat:
yaratlfl.
gaye-i idhal:
yerlefltirilme gayesi.
gaye-i yegâne:
tek gaye.
hassas:
duygulu, içli.
hâflâ:
asla, katiyen.
havâs:
duygular.
hayat- dünyeviye:
dünyaya ait
olan hayat.
hayat- fâniye:
geçici hayat.
hevesat- süfliye:
afla¤lk istek-
ler.
his:
duygu.
hissiyat:
hisler.
ihsas:
hissettirme.
istimal:
kullanma.
kellâ:
asla.
kemalât- insaniye:
insana ait
mükemmellikler.
letaif:
duygular.
maneviyat:
manevî âleme ait
olan fleyler.
mezkûr:
ad geçen, anlan.
muhafaza-i nefis:
kiflinin kendisi-
ni ve cann korumas.
muntazam:
nizaml, düzgün.
münhasr:
ayrlmfl, snrl.
mütecessis:
arafltran, gizli fleyle-
ri ö¤renmeye çalflan.
nazik:
ince, güzel.
nefis:
kendi.
nefs-i rezile:
kötülü¤e sevk eden
nefis.
neflvünema:
büyüme, geliflme.
nimet:
hayat için istifadeye su-
nulan her fley.
pürheves:
çok hevesli, istekli.
sermaye-i ömür:
ömür sermaye-
si.
sersem:
düflünmeden hare-
ket eden.
flükür:
hoflnutluk, memnun-
luk, kanaat, raz olma.
tatmin:
doyurma.
tecelli:
yansma, görünme.
tecelliyat:
tecelliler.
temsil:
misal, örnek.
terbiye-i medeniye:
medeni-
yetin verdi¤i terbiye, kültür;
uygarlk kültürü.
vasta:
araç.
vazife-i hayat:
hayat vazifesi.
vezaif:
ödevler.
208 | SÖZLER
O
N
B
RNC
S
ÖZ