Sözler - page 132

timsalleri, mahdut bir miktar tohumcuklar içlerinde yaza-
rak, muhafaza ediliyor. ‹kinci bir baharda, onlara göre
bir muhasebe içinde sahife-i amellerini neflredip, kemal-i
intizam ve hikmet ile koca di¤er bir bahar âlemini mey-
dana getirmekle, hafîziyetin ne derece kuvvetli ihata ile
cereyan etti¤ini gösteriyor. Acaba geçici, adî, bekas›z,
ehemmiyetsiz fleylerde böyle muhafaza edilirse, âlem-i
gaypta, âlem-i ahirette, âlem-i ervahta rububiyet-i am-
mede mühim semere veren beflerin amelleri h›fz içinde
gözetilmek suretiyle, ehemmiyetle zaptedilmemesi kabil
midir? Hay›r ve asla!
Evet, flu hafîziyetin bu surette tecellisinden anlafl›l›yor
ki, flu mevcudat›n Malik'i, mülkünde cereyan eden her
fleyin inzibat›na büyük bir ihtimam› var. Hem, hâkimiyet
vazifesinde nihayet derecede dikkat eder. Hem, rububi-
yet-i saltanat›nda gayet ihtimam› gözetir. O derece ki, en
küçük bir hâdiseyi, en ufak bir hizmeti yazar, yazd›r›r.
Mülkünde cereyan eden her fleyin suretini müteaddit
fleylerde h›fzeder. fiu hafîziyet iflaret eder ki, ehemmiyet-
li bir muhasebe-i a’mal defteri aç›lacak ve bilhassa mahi-
yetçe en büyük, en mükerrem, en müflerref bir mahlûk
olan insan›n büyük olan amelleri, mühim olan fiilleri,
mühim bir hesap ve mizana girecek. Sahife-i amelleri
neflredilecek.
Acaba hiç kabil midir ki, insan hilâfet ve emanetle mü-
kerrem olsun, rububiyetin külliyat-› fluununa flahit olarak,
kesret dairelerinde vahdaniyet-i ‹lâhiyenin dellâll›¤›n› ilân
etmekle, ekser mevcudat›n tesbihat ve ibadetlerine
adî:
de¤ersiz, geçici.
âlem-i ahiret:
ahiret âlemi.
âlem-i ervah:
ruhlar âlemi.
âlem-i gayp:
bilinmezler âlemi,
bilinmeyenlerin dünyas›.
amel:
fiil, ifl, emek.
asla:
imkâns›z.
bekas›z:
sonu olmama.
befler:
insan.
bilhassa:
özellikle.
cereyan:
bir tarafa do¤ru ak›fl;
meydana gelen.
dellâl:
ilân edici; bir haberi yük-
sek sesle duyuran, tellâl.
ehemmiyet:
k›ymet, de¤er.
ehemmiyetsiz:
de¤ersiz.
ekser:
en çok.
emanet:
istikamet üzere bulun-
mak, baflkas›n›n hukuku için de
güvenilip inan›lan insana b›rak›-
lan fley.
fiil:
ifl, olufl, davran›fl, hareket.
hafîziyet:
muhafaza edicilik, ko-
ruyuculuk.
hâkimiyet:
her fleye emri ve
hükmü geçme.
hesap:
say›m ve kontrol.
h›fz:
saklama, muhafaza edicilik.
hikmet:
tam bir düzgünlük ile ‹lâ-
hî gayeye uygunluk.
hilâfet:
halifelik, vekillik.
ihata:
kuflatma, kapsama.
ihtimam:
dikkat gösterme.
ilân:
duyurma, bildirme.
inzibat:
kay›t alt›na alma.
kabil:
olabilir, kabul edilir, müm-
kün.
kemal-i intizam:
tam ve eksiksiz
düzgünlük.
kesret daireleri:
çokluk sahalar›,
yerleri.
külliyat-› fluun:
ifllerin bütünlü-
¤ü, kapsaml›l›¤›.
mahdut:
s›n›rl›, az.
mahiyet:
bir iflin asl›, esas›, haki-
kati, iç yüzü..
mahlûk:
yarat›lm›fl.
malik:
sahip.
mevcudat:
var olan her fley.
miktar:
parça, adet say›s›.
mizan:
ölçü, tart›.
muhafaza:
koruma, saklama.
muhasebe:
hesaplama.
muhasebe-i a’mal:
amellerin
muhasebesi.
mühim:
önemli.
mükerrem:
ikram edilmifl.
mülk:
sahip oldu¤u mal ve
mülkü.
müflerref:
flerefli, flereflendi-
rilmifl.
müteaddit:
birçok, birden
fazla.
neflretme:
yayma, saçma,
serpme.
rububiyet:
Allah’›n her fleyi
terbiye ve idare edicili¤i.
rububiyet-i amme:
Cenab-›
Allah’›n her fleyi içine alan
terbiye edicili¤i.
sahaif-i a’mal:
ifl ve hizmetle-
rin yaz›ld›¤› sayfalar.
sahife-i amel:
yap›lan iflin
kaydedildi¤i sayfa.
semere:
kâr, menfaat.
suret:
biçim, flekil.
flahit:
flahit, tan›k.
tecelli:
belirme, görünme.
tesbihat:
tesbihler.
timsal:
örnek, numune.
vahdaniyet-i ‹lâhiye:
Allah’›n
bir, tek olmas›.
zapt:
kaydetme.
132 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ
1...,122,123,124,125,126,127,128,129,130,131 133,134,135,136,137,138,139,140,141,142,...1482
Powered by FlippingBook