Sikke-i Tasdik-i Gaybi - page 91

Tahlil
(1)
m
In
QÉn
ép
ëp
H r
ºp
¡«/
er
ôn
J
: İki
ä
sekiz yüz; iki
Q
dört yüz; iki
?
,
bir
Ü
, bir
ì
, bir
yüz;
tenvin
, vakf olmadığından
¿
’dur, elli; bir
g
, bir
ê
, bir
G
, dokuz; mecmuu bin üç yüz
elli dokuz.
(2)
?«/
?r
°†n
J »/
a
: İki
¢V
sekiz yüz,
±
seksen,
ä
dört yüz,
iki
yirmi, iki
?
altmış, tenvin –vakfa rast gelmiş– sayıl-
maz yekûnü bin üç yüz altmış.
(3)
p
?«/
Ør
dG p
ÜÉn
ër
°Un
Ép
H n
?t
Hn
Q n
?n
©n
a n
?r
«n
cn
ôn
J r
ºn
dn
G
: İki
Q
, bir
ä
sekiz
yüz; iki
±
, iki
?
iki yüz; iki
?
bir
?
yüz; bir
´
, bir
¢U
yüz
altmış; dört
Ü
, üç
G
, bir
, bir
ì
yirmi dokuz;
p
?«/
Ør
dn
G
ye-
rine gelen
Én
«r
ft
ódn
G
’daki iki
O
, bir
G
dokuz; bir
¿
elli; bir
on; bir
G
bir; bu yekûn bin üç yüz elli dokuz, okunmayan
G
sayılmazsa bin üç yüz elli sekiz eder. Hem Arabî, hem
Rumî tarihiyle bu semavî tokatların ayrı ayrı çeşitlerinin
zamanlarına tevafukla parmak basıyor.
(HAŞİYE)
me.
tehdit:
korkutma, gözdağı verme
tenvin:
Arapça bir kelimenin so-
nunu nun gibi okutmak üzere ko-
nulan işaret; kelimenin sonuna iki
üstün (en), iki esre.
tevafuk:
uygunluk; belli sıra, ölçü
ve münasebetler içerisinde birbiri-
ne denk gelme.
vakf:
Arapça bir kelimenin sonu-
nu harekesiz olarak okuma.
yekûn:
toplam.
ahcar-ı semaviye:
semavî
taşlar, gök taşları, meteorlar.
Arabî:
Arapçaya ait, Arap dili
ile ilgili; Hicrî takvim.
beşer:
insan, insanlık.
haşiye:
dipnot.
mana-i işarî:
yazı ve işaretler-
le ifade edilen mana.
mecmu:
toplam, tüm.
melâike:
melekler.
pürşer:
fenalık, kötülük dolu;
çok fena, çok kötü.
Rumî:
Rumî tarih ve sene, Ru-
mî takvim.
semavî:
semaya ait, gökten
gelen; Allah tarafından olan,
İlâhî.
sure:
Kur’ân-ı Kerîm’in ayrıldığı
114 bölümden her biri.
şirk:
Allah’a ortak koşma, Al-
lah’tan başka yaratıcının bu-
lunduğuna inanma.
şükür:
Allah’ın nimetlerine
karşı memnunluk gösterme,
gerek dil ile gerekse hal ile Al-
lah’ı hamd etme.
tahlil:
zor bir meseleyi hallet-
me, değerlendirme.
tarziye:
hatalı bir hareketten
dolayı affını isteme, özür dile-
1.
Onlara ateşte pişirilmiş taşlar attılar. (Fîl Sûresi: 4.)
2.
Boşa çıkarmadı mı? (Fîl Sûresi: 2.)
3.
Rabbinin fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi? (Fîl Sûresi: 1.)
HAŞİYE:
Evet, bu tokattan, pürşer beşer, şirkten şükre girmezse ve
Kur'ân’a tarziye vermezse, melâike elleriyle de ahcar-ı semaviye başla-
rına yağacağını bu sure bir mana-i işarî ile tehdit ediyor.
Kardeşiniz
Said Nursî
SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ | 91 |
M
ÜHİM
P
ARÇALAR
1...,81,82,83,84,85,86,87,88,89,90 92,93,94,95,96,97,98,99,100,101,...560
Powered by FlippingBook