Dertlere dermansın, mahbub-i cansın,
Hem camiü’l-esma ve’l-Kur’ân’sın,
Hem de nur-i Haktan bize ihsansın,
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Bu âlemde madde değil, bir özsün,
Her zerreden bakan bütün bir gözsün,
Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün,
Ey misal-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Asl-ı evvelisin balın, şekerin,
Deryasısın cümle ilmin, hünerin,
Gelmedi cihana böyle eser benzerin,
Ey mir’at-ı rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Sen, aylardan güneşlerden üstünsün,
Nihayetsiz, sonu gelmez bütünsün,
Nur cemalin bütün bütün görünsün,
Ey mazhar-ı rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Boyun büküp acı acı melerdik,
Gözyaşını kanlar ile silerdik,
Görsek diye seni Haktan dilerdik,
Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Çünkü sensin bu asırda Rahmeten li’l-Âlemîn’in
cilvesi,
Çünkü sensin şimdi Şefiü’l-Müznibînin vârisi.
“Ağisna yâ Gıyase’l-Müstağîsîn” bir duası,
Ey şule-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
ağisna ya giyâsel’l- müsteğısin:
bize yardım et, yardım isteyenlere
yardım eden.
âlem:
cihan, evren.
asl-ı evvel:
ilk özü.
asr:
yüzyıl.
camiülesma vel Kur’ân:
Kur’ân ve
Allah’ın isimlerini içine alan.
cemal:
güzellik.
cilve:
tecelli, görüntü.
cümle:
bütün.
derman:
ilaç, çare.
derya:
deniz.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
hâk:
Allah.
hüner:
marifet, bilgililik, usta-
lık.
ihsan:
bağışlama, ikram etme,
lütuf.
ilim:
bilgi, marifet.
kâinat:
evren; yaratılmış olan
şeylerin tamamı, bütün âlem-
ler.
mahbub-ı cân:
gönül dostu,
canın sevgilisi.
mazhar-ı rahmet-i âlem:
kâi-
nattaki rahmetin görüntüsü.
mir’at-i rahmeti âlem:
kâi-
nattaki rahmetin aynası.
misal-i rahmet-i âlem:
âle-
min rahmet timsali.
nihayetsiz:
sonsuz, sınırsız.
nur-i Hak:
Cenab-ı Hakkın nu-
ru, ziyası.
rahmeten li’l-âlemîn:
bütün
âlemlere rahmet olan, Hz. Mu-
hammed (asm).
rahmet-i âlem:
kâinattaki
rahmet.
Risaletü’n-Nur:
Nur Risalesi,
Bediüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
şefiü’l-müznibin:
günahkârla-
rın bağışlanması için şefaatte
bulunacak olan Hz. Muham-
med (asm).
şule-i rahmet-i âlem:
âlem-
deki rahmet parıltısı; Cenab-ı
Hakkın rahmetinin kâinattaki
parıltısı.
temsil-i rahmet-i âlem:
kâi-
nattaki rahmetin temsili.
vâris:
mirasçı.
zerre:
en küçük parça, mole-
kül, atom.
P
ARLAK
F
IKRALAR
| 394 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ