Sikke-i Tasdik-i Gaybi - page 392

Ey zailden, âcizlerden medet umup bağlanan!
Gir bu nurun âlemine, fânîleri çağırma.
Ayıl artık gaflet sarhoşluğundan, durma, uyan!
Hevesatın bir ejderhadır, kalbini kemirecek.
Yarın mesut olacaktır yoklukta Hakkı bulan.
Nura ver nakd-i ömrü, yarın sana verilecek,
Huzuruna uhrada ihtişamlar serilecek.
Risale-i Nur’un
Kusurlu Hadimi
Zekâi
* * *
w
(1)
n
Ú/
ªn
dÉn
©r
?p
d k
án
ªr
Mn
Q s
’p
G n
?Én
ær
?n
°Sr
Qn
G BÉ n
en
h
ayetinin veraset-i Ah-
mediye (
ASM
) cihetinde, mana-i işarî noktasında, bu asır-
da o Rahmeten Lilâlemînin bir âyinesi ve hakikat-i
Kur’âniyenin bir hakikî tefsiri olan Risale-i Nur, o küllî
rahmetin bir cilvesi, bir numunesi olmasından, hakikat-i
Muhammediyenin (
ASM
) bir kısım evsafını, mana-i meca-
zî ile cüz’î bir vârisine verilebilir diye, bu parlak kasideye
ilişmedim. Yalnız hakikat-i Ahmediye (
ASM
) ile âyinesinin
farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi.
Said Nursî
âciz
zayıf, güçsüz, zavallı
âlem
dünya
asır:
yüzyıl.
ayet:
Kur’an’ın her bir cümlesi.
âyine:
ayna.
cihet:
yön.
cilve:
tecelli, görüntü.
cüz’î:
küçük, az.
evsaf:
vasıflar, nitelikler, özellikler.
fânî
ölümlü, geçici
gaflet
dikkatsizlik, endişesizlik, Al-
lah’tan uzaklaşıp nefsin arzularına
dalmak
hadim
hademe, hizmetçi
hakikat-ı Ahmediye:
Hz. Muham-
med’in (asm) manevî kişiliği.
hakikat-i Kur’âniye:
Kur’ân’ın ha-
kikatı, Kur’ân’ın ifade ettiği gerçek.
hakikat-i Muhammediye:
Hz
Peygamberin manevî şahsiyeti, İs-
lâmiyet’in aslı ve esası.
hakikî:
gerçek.
hevesat:
hevesler.
ihtişam
muhteşemlik, şanlı görü-
nüş, büyük gösteriş
işareten:
işaret ederek, belir-
terek.
kaside:
belli bir amaçla yazıl-
mış divan şiiri ve bu şiirin na-
zım şekli.
küllî:
umumî, genel, bütün
olan.
mana-i işarî:
yazı ve işaretler-
le ifade edilen mana.
mana-i mecazî:
mecazî mana,
bir kelimenin veya lâfzın ger-
çek anlamının dışında başka
bir anlamda kullanıldığındaki
mana.
medet
inayet, yardım, imdat
mesut
saadetli, bahtlı, mutlu
nakd-i ömür
ömür sermayesi,
hayat sermayesi.
numune:
örnek.
rahmet:
şefkat, merhamet,
bağışlama ve esirgeyicilik.
Rahmeten Lilâlemîn:
bütün
âlemlere rahmet olan, Hz. Mu-
hammed (asm).
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
tefsir:
Kur’ân’ın mana bakı-
mından izahı, açıklaması.
uhra
ahiret, öbür dünya.
vâris:
mirasçı.
veraset-i Ahmediye:
Hz. Mu-
hammed’in (asm) vârisliği,
Peygamberimizin tebliğ vazi-
felerine vâris olma.
zail
sone eren, yok olan
1.
Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. (Enbiya Suresi: 107)
P
ARLAK
F
IKRALAR
| 392 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ
1...,382,383,384,385,386,387,388,389,390,391 393,394,395,396,397,398,399,400,401,402,...560
Powered by FlippingBook