Mesnevi-i Nuriye - page 80

demek bu fânî şeylerin suretleri o âlemde bâkî seme-
releri meyve verecektir.
Ve keza, görüyoruz ki, sâni-i sermedî, sultan-ı ebedî
şu inhidama meyyal menzillerde ve zevale mahkûm
meydanlarda öyle bir hikmet-i bâhirenin ve bir inayet-i
zahirenin ve bir adalet-i âliyenin ve bir merhamet-i ca-
mianın âsârını izhar ediyor ki, kalbi paslanmamış, gözü
kör olmamış bir insan, aynelyakin ile anlar ki, o hikmet-
ten daha ekmel bir hikmet olamaz. Ve o âsârı görünen
inayetten daha ecmel bir inayet kabil değil. Ve o emara-
tı görünen adaletten daha ecell bir adalet yoktur. Ve o
semeratı görünen merhametten daha eşmel bir merha-
met tasavvur edilemez. öyle ise, o sultanın memleketin-
de daimî mekânlar, sabit meskenler, daimî ve mukim sa-
kinler bulunmazsa, şu görünen hikmet, inayet, merha-
met ve adaletin, kalb ve fikir sahiplerince inkârları lâzım
gelir. Ve aynı zamanda o ef’al-i Hakîme sahibi’nin –hâ-
şâ– sefih, zalim olmasını istilzam eder. Bu ise, hakikati
zıddına kalbeden bir muhaldir.
Ey sözlerimi dinleyen arkadaş!
Haşrin vücuduna ve vukuuna dair delillerin şu zikredi-
len kısma, emarelere münhasır olduğunu zannetme.
kur’ân-ı kerîm’in gösterdiği gayr-i mütenahi emareler-
den istihraç edilen hakikat şudur ki:
Hâlık’ımız, şu muvakkat dünya meşherlerinde daimî
olan rububiyetinin sabit karargâhına bizleri nakledecek-
tir ve bu seyyal memleketi sermedî bir memlekete tebdil
edecektir.
adalet:
her hak sahibine hakkının
tam ve eksiksiz verilmesi, düzenli
ve dengeli oluş.
adalet-i âliye:
yüce, yüksek ada-
let.
âsâr:
eserler, izler, nişanlar.
aynelyakin:
gözle görür derecede
inanma; bir şeyi görerek ve seyre-
derek bilme.
bâkî:
ebedî, daimî, sürekli ve kalı-
cı olan.
daimî:
sürekli, devamlı.
delil:
bir davayı ispata yarayan
şey, bürhan.
ecell:
en haşmetli, en büyük, en
yüce.
ecmel:
çok güzel, en yakışıklı, da-
ha güzel.
ef’al-i Hakîme sahibi:
hikmetli,
maksatlı işlerin sahibi olan Allah.
ekmel:
daha (en, pek) mükem-
mel, en olgun, kusursuz ve eksik-
siz olan.
emarat:
emareler, alâmetler, ni-
şanlar.
eşmel:
daha, en şümullü, kapsa-
yıcı.
fânî:
ölümlü, geçici.
gayr-i mütenahi:
sonsuz, sonu ol-
mayan, nihayetsiz.
hakikat:
gerçek, esas.
Hâlık:
yoktan yaratan, her şeyi
yoktan var eden.
hâşâ:
asla, katiyen, hiç bir vakit.
haşir:
kıyametten sonra bütün in-
sanların bir yere toplanmaları, Al-
lah’ın ölüleri diriltip mahşere çı-
karması.
hikmet:
İlâhî gaye, yüksek bilgi,
fayda.
hikmet-i bâhire:
apaçık hikmet,
fayda ve gaye.
inayet:
yardım, ihsan, lütuf.
inayet-i zahire:
açık ve aşikâr
olan yardım.
inhidam:
çökme, yıkılma, harap
olma.
istihraç:
çıkarma, çıkarılma.
istilzam:
gerektirme.
izhar:
gösterme, açığa vurma.
kabil:
mümkün, ihtimal dairesin-
de.
kalbetmek:
bir hâlden diğer bir
hale çevirmek, değiştirmek.
karargâh:
durulan veya kalınan
yer.
keza:
böylece, aynı şekilde.
mahkûm:
mecbur.
menzil:
yer, konak.
merhamet:
acımak, şefkat gös-
termek, korumak, esirgemek.
merhamet-i camia:
kapsayıcı ve
kuşatıcı merhamet.
meşher:
teşhir yeri, sergi, göster-
l
âsiYYemalar
| 80 | Mesnevî-i nuriye
me yeri.
meyyal:
meyli fazla olan, çok
meyilli.
muhal:
imkânsız.
mukim:
ikamet eden, oturan,
bir yerde devamlı duran, yer-
leşik.
muvakkat:
geçici.
münhasır:
hasredilmiş, ayrıl-
mış, bir şeye veya kimseye
mahsus.
rububiyet:
Cenab-ı Hakk’ın
her zaman, her yerde, her
mahluka muhtaç olduğu şey-
leri vermesi, onu terbiye et-
mesi ve idaresi altında bulun-
durma vasfı.
sabit:
durağan, değişmeyen.
sakin:
bir yerde oturan, bir
yerin ahalisinden olan.
sâni-i sermedî:
ebedî, daimî
olan ve her şeyi sanatla yara-
tan Allah.
sefih:
faydayı ve zararı ayır-
detme yeteneğinden mah-
rum, beyinsiz.
semerat:
semereler, meyve-
ler.
semere:
meyve, güzel netice.
sermedî:
ebedî, daimî, sürek-
li.
seyyal:
akıcı, akan.
sultan-ı ebedî:
ebedî sultan;
kudret ve hükümranlığının so-
nu olmayan sultan.
suret:
biçim, görünüş.
tasavvur:
bir şeyi zihinde dü-
şünme, tasarlama.
tebdil:
değiştirme, dönüştür-
me.
zalim:
zulmeden, acımasız ve
haksız davranan.
zeval:
sona erme, yok olma,
ölme.
zikretmek:
anmak, bildirmek.
1...,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79 81,82,83,84,85,86,87,88,89,90,...528
Powered by FlippingBook