YirmiDokuzuncuMektup
YirmiDokuzuncuMektupDokuzKısımdır.
Bukısım,BirinciKısımdır,DokuzNüktedir.
(1)
/
?p
ór
ªn
ë
p
H
o
íp
q
Ñ°n
ùo
j s
’p
G m
Ar
?n
T r
øp
e r
¿p
Gn
h|}
W
A
ziz,SıddıkKardeşimveHizmet-iKur’âniyedePek
CiddîBirArkadaşım!
Bu defaki mektubunda, vaktim ve hâlim müsaade et-
mediği mühim bir meseleye dair cevap istiyorsun.
kardeşim, bu sene,
elhamdülillâh
, risaleleri yazanlar
pek çoğalmış. İkinci tashih bana geliyor. sabahtan akşa-
ma kadar sür’atli bir tarzda meşgul oluyorum; çok mü-
him işlerim de geri kalıyor. Ve bu vazifeyi daha azîm gö-
rüyorum. Hususan şaban ve ramazanda, akıldan ziyade
kalb hissedardır, ruh hareket eder. Şu mesele-i azîmeyi
başka vakte talik edip, ne vakit Cenab-ı Hakkın rahme-
tinden kalbe sünuhat gelse, tedricen size yazılır. Şimdilik
üç nükteyi
(HaşİYe)
beyan edeceğim.
şekillerini içine alan rahmetin sa-
hibi Allah.
rahmet:
merhamet etme, şefkat
gösterme.
risale:
Risale-i Nur’a ait parça,
mektup ve kitap.
ruh:
insandaki istek ve arzu ile il-
gili ve istek dışı hareketlerin ve
anlama, kavrama kabiliyetinin
kaynağı.
sıddık:
çok doğru, dürüst, gönül-
den bağlı.
sünuhat:
içe doğan şeyler.
sür’at:
hızlılık.
talik etmek:
bir zamana bırak-
mak, ertelemek.
tarz:
biçim, şekil.
tashih:
düzeltme.
tedricen:
yavaş yavaş.
vakit:
zaman.
vazife:
görev.
ziyade:
fazla.
HaşİYe:
Bilâhere dokuz nükteye tamamlanmıştır.
azîm:
büyük.
aziz:
muhterem, değerli.
beyan:
anlatma, bildirme.
bilâhere:
daha sonra.
Cenab-ı Hak:
pek yüce, say-
gın, şeref ve azamet sahibi
hazret–i Allah.
ciddî:
ağırbaşlı, önemli.
dair:
alâkalı, ilgili.
elhamdülillâh:
Allah’a hamd
olsun, ezelden ebede her tür-
lü hamd, övgü ve şükür Al-
lah’a mahsustur.
hâl:
durum.
haşiye:
dipnot.
hissedar:
hisse, pay sahibi.
hizmet-i kur’âniye:
Kur’ân’ın
hizmeti.
hususan:
özellikle.
kısım:
bölüm, dal.
mesele:
önemli konu.
mesele-i azîme:
büyük me-
sele.
mühim:
önemli.
müsaade:
elverişli, uygun ol-
ma durumu.
nükte:
ince manalı ve anlamlı
söz.
Rahîm:
sonsuz merhamet sa-
hibi olan Allah.
Rahman:
rahmeti bütün her-
kese yayılan ve bütün yaratıl-
mışların rızıklarını ve geçim
Mektubat | 659 |
Y
irmi
d
okuzuncu
m
ekTup
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. • Hiçbir şey yoktur ki, Onu övüp Onu tesbih etme-
sin. (İsra Suresi: 44.)
?
YirmiDokuzuncuMek-
tup [Birinci Kısım] 1934’
te Barla’da Türkçe ola-
rak telif edilmiştir.
