Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 247

kanaat etmezlerse; hak, hakkın kuvvetiyle burunlarını kı-
rıp ikna ettirecektir. Hem de, “Meşrutiyeti biz istihsal et-
tik” olan sözleri yalandır. Hürriyet ve meşrutiyet, askeri-
mizin süngüsüyle, cemiyet-i milliyenin kalemiyle sahife-i
vücuda geldi. öyle herzegûların arzuları, beylik ve muh-
tariyetin ammizadesi olan adem-i merkeziyet-i siyasiye
idi. sonra da yüzde doksan bize ittiba ettiler; beşi geve-
ze, birkaç tanesi de zevzeklik edip eski hülyalarından
vazgeçmek istemiyorlar.
Sual:
“Yahudî ve nasarâ ile muhabbetten kur’ân’da
nehiy vardır:
(1)
n
ABÉ n
«p
dr
hn
G i'
QÉn
°üs
ædGn
h n
Oƒo
¡n
«r
dG Gho
ò p
îs
à`n
J n
. Bunun-
la beraber nasıl ‘dost olunuz!’ dersiniz?”
Cevap:
evvelâ
: delil, kat’iyyü’l-metin olduğu gibi,
kat’iyyü’d-delâlet olmak gerektir. Hâlbuki, tevil ve ihti-
malin mecali vardır. zira nehy-i kur’ânî âmm değildir,
mutlaktır. Mutlak ise, takyit olunabilir. zaman bir büyük
müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. Hem de,
hüküm müştak üzerine olsa, mehaz-ı iştikakı illet-i hü-
küm gösterir. demek bu nehiy, Yahudî ve nasarâ ile Ya-
hudiyet ve nasraniyet olan âyineleri hasebiyledir. Hem
de, bir adam zatı için sevilmez; belki, muhabbet sıfat ve-
ya sanatı içindir. öyle ise, her bir Müslümanın her bir sı-
fatı Müslüman olması lâzım olmadığı gibi, her bir kâfirin
dahi bütün sıfât ve sanatları kâfir olmak lâzım gelmez.
Binaenaleyh, Müslüman olan bir sıfatı veya bir sanatı, is-
tihsan etmekle iktibas etmek neden caiz olmasın? ehl-i
kitaptan bir haremin olsa, elbette seveceksin!..
düşünceyi kabul ettirmek, inan-
masını sağlamak, inandırmak,
inandırılmak.
iktibas etmek:
alıntı yapmak; biri-
sinden ilmen istifade etmek.
illet-i hüküm:
hükmün sebebi,
nedeni.
iman:
inanç.
istihsal etmek:
üretmek, ortaya
çıkarmak.
istihsan etmek:
beğenmek, güzel
bulmak.
itiraz:
kabul etmediğini belirtme,
karşı çıkma.
ittiba etmek:
tâbi olmak, uymak,
itaat etmek.
izhar etmek:
açığa vurmak, gös-
termek.
kâfir:
Allah’ı ve İslamiyeti inkâr
eden, dinsiz.
kanaat etmek:
inanmak, güven-
mek.
kat’iyyü’d-delâlet:
bir ibarenin,
ifade ettiği manaya ve hükme işa-
retinin kesin olması.
kat’iyyü’l-metin:
metnin, ibarenin
kesin, şüphesiz oluşu.
kayıt:
hareketlerini sınırlandırma,
tahdit.
mecal:
güç, takat; fırsat, imkân.
mehaz-i iştikak:
iştirak, katılma
noktası.
meşrutiyet:
bir hükümdarın baş-
kanlığı altındaki millet meclisi ile
idare edilen devlet sistemi.
muhabbet:
sevgi, sevme.
muhtariyet:
özerklik.
mutlak:
kayıtsız, şartsız.
müfessir:
şerh ve izah eden, açık-
layan.
müslüman:
İslâm dinine bağlı, din-
dar, mütedeyyin.
müştak:
düşkün, istekli.
nasarâ:
Hristiyanlar.
nasraniyet:
bozulmuş din olarak
Hristiyanlık.
nehiy:
yasak, yasaklama.
nehy-i kur’ânî:
Kur’ân’ın yasakla-
rı.
sahife-i vücut:
varlık, var olma
sayfası.
sıfâtı:
nitelik, özellik.
sual:
soru.
takyit:
kayıt altına alma, kayıt ve
şartla bağlama, şart koşma; bağla-
ma.
tevil:
yorumlama, yorum.
Yahudî:
Hz. Yakup’un oğlu Yahu-
da’ya mensup olanlar, İsrailoğulla-
rı.
Yahudîyet:
bozulmuş din olarak
Yahudîlik.
zatı:
kişi.
zevzek:
münasebetsiz, geveze.
zira:
çünkü.
adem-i merkeziyet-i siyasi-
ye:
siyasî yönetim olarak mer-
kezden ayrı olma.
âmm:
herkese ait, umuma ait,
umumî.
ammizade:
amca çocuğu.
arzu:
bir şeye karşı duyulan is-
tek, heves.
ayin:
dini merasim, dinî âdet,
örf, gelenek, usul.
binaenaleyh:
bunun üzerine,
bundan dolayı.
caiz:
dinen yapılmasında sa-
kınca olmayan, mübah olan fiil
ve davranışlar; olabilir, olur.
cemiyet-i milliye:
millete ait,
milleti ilgilendiren cemiyet;
ulusal topluluk.
delil:
şahit, belge, tanık.
ehl-i kitap:
kitap ehli, kitaplı
dinlerin mensupları.
evvelâ:
birinci olarak, her şey-
den önce, ilk önce.
hak:
doğru.
hakkın:
doğruluğun.
harem:
aile, eş.
hasebiyle:
özelliğiyle.
herzegû:
saçmalayan.
hüküm:
yargı.
hülya:
hayal.
hürriyet:
1908 de II. Meşruti-
yetin ilânı ile birlikte gerçekle-
şen yeni sistemin halk arasın-
daki adı.
ihtimal:
olabilirlik, olasılık.
ikna etmek:
bir kanaati, fikri,
Eski said dönEmi EsErlEri
| 247 |
m
ünazaraT
1.
Ey iman edenler! Yahudîleri ve Hristiyanları dost edinmeyin. (Maide Suresi: 51.)
1...,237,238,239,240,241,242,243,244,245,246 248,249,250,251,252,253,254,255,256,257,...790
Powered by FlippingBook