Emirdağ Lâhikası - page 64

ricası yerinde yazılsın. Hakikaten münasip görünüyor,
tam bir ricadır.
Sal i sen:
Yirmi sekizinci lem’anın Yirmi sekizinci
nüktesinin aynı fihristesi değil, on Beşinci sözün ahirin-
de yazılsın. Çünkü, ikisi aynı hakikatten bahsediyor.
Ra b i an:
Merhum Hafız Ali’nin lem’alar’ını tashih
ettim. Yakında, inşaallah gönderilecek.
Bu günlerde mübarek kahramanların Firdevsî ve Yu-
sufî Meyvelerini tashih ederken, o risale bana o derece
kuvvetli ve kıymetli göründü ki, bağırarak dedim: “Bütün
çektiğimiz hapis sıkıntıları yüz misli ziyade olsa da, yine
bu
MeyveRisalesi
yüz derece daha fazla iş görmüş. en
muannitleri de imana getirerek geniş dairelerde kendini
zevkle okutturuyor.
“ey bana sıkıntı veren bedbahtlar! Bana ne yaparsa-
nız yapınız, beş para vermem. Başımıza ne gelse ucuz-
dur, ayn-ı inayettir ve mahz-ı rahmettir” diye tam teselli
buldum.
Umum risale-i nur talebelerine selâm ve selâmetleri-
ne dua ederiz.
SaidNursî
ì®í
ahir:
son.
ayn-ı inayet:
inayetin, lütuf ve ih-
sanın, bağışın tâ kendisi.
bedbaht:
bahtsız, talihsiz, zavallı.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
hakikat:
gerçek, doğru.
hakikaten:
doğrusu, gerçekten.
iman:
inanç, itikat.
| 64 | Emirdağ Lâhikası – ı
inşaallah:
Allah izin verirse.
mahz-ı rahmet:
rahmetin tâ
kendisi, korumanın en üstünü,
yargılamanın en iyisi, esirge-
menin en güzeli.
merhum:
rahmete kavuşmuş,
ölmüş, ölü.
misil:
kat; eş.
muannit:
inatçı, ayak direyen.
mübarek:
feyizli, bereketli.
münasip:
uygun.
rabian:
dördüncü olarak.
risale:
belli bir konuda yazıl-
mış küçük kitap, broşür.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
salisen:
üçüncü olarak.
selâm:
barış, rahatlık, selamet
ve esenlik dileme.
selâmet:
salimlik, eminlik,
kurtuluş, korku ve endişeden
uzak olma.
talebe:
istekli, öğrenici.
tashih:
düzeltme, yanlışını gi-
derme.
teselli:
avutma, acısını din-
dirme.
umum:
bütün, herkes.
ziyade:
çok, fazla.
1...,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63 65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,...1032
Powered by FlippingBook