"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un üslûp libasları değiştirilmez

Risale-i Nur'dan
01 Eylül 2024, Pazar
Kur’ân’ın bir nevi tefsiri olan Sözlerdeki hüner ve zarâfet ve meziyet, kimsenin değil, belki muntazam, güzel hakaik-ı Kur’âniyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzun, muntazam üslûp libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez.

Belki onların vücududur ki öyle ister; ve bir dest-i gaybîdir ki o kamete göre keser, biçer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.

Mektubat, 28. Mektub, Sekizinci Mesele, s. 453

***

NUR’UN METNİ İZAHA İHTİYACI OLSA...

Nur’un metni izaha ihtiyacı olsa, ya satırın üstünde ya kenarda hâşiyecikler yazılsa daha münasiptir. Çünkü metin içine girse, teksir edilen nüshalar ayrı ayrı olur, tashih lâzım gelir. Hem sû-i istimale kapı açılır, muarızlar istifade ederler. Hem herkes senin gibi muhakkik, müdakkik olmaz; yanlış bir mana verir, bir kelime ilâve eder, ehemmiyetli bir hakikati kaybetmeye sebep olur. Ben tashihatımda böyle zararlı ilâveleri çok gördüm. Hem benim tarz-ı ifadem, bu zamanın Türkçesine pek uygun gelmiyor. Bir parça dikkat ve teennî ister. Belki bunun da bir fâidesi, bir hikmeti var.

(Gayr-i münteşir Afyon Hapsi mektuplarından)

***

SÖZLERDEKİ HAKAİK BENİM DEĞIL, KUR’ÂN’INDIR

Sözler hakkında tevazu suretinde demiyorum, belki bir hakikati beyan etmek için derim ki:

Sözlerdeki hakaik ve kemâlât benim değil, Kur’ân’ındır ve Kur’ân’dan tereşşuh etmiştir. Hatta Onuncu Söz, yüzer âyât-ı Kur’âniyeden süzülmüş bazı katarattır. Sair risaleler dahi umumen öyledir.

Madem ben öyle biliyorum ve madem ben fânîyim, gideceğim; elbette bâkî olacak bir şey ve bir eser, benimle bağlanmamak gerektir ve bağlanmamalı. Ve madem ehl-i dalâlet ve tuğyan, işlerine gelmeyen bir eseri, eser sahibini çürütmekle eseri çürütmek âdetleridir; elbette sema-i Kur’ân’ın yıldızlarıyla bağlanan risaleler, benim gibi çok itirazata ve tenkidata medar olabilen ve sukut edebilen çürük bir direk ile bağlanmamalı.

Hem madem örf-ü nasta, bir eserdeki mezâyâ, o eserin masdarı ve menbaı zannettikleri müellifinin etvarında aranılıyor. Ve bu örfe göre, o hakaik-ı âliyeyi ve o cevâhir-i gàliyeyi kendim gibi bir müflise ve onların binde birini kendinde gösteremeyen şahsiyetime mal etmek, hakikate karşı büyük bir haksızlık olduğu için, risaleler kendi malım değil, Kur’ân’ın malı olarak, Kur’ân’ın reşahat-ı meziyyatına mazhar olduklarını izhar etmeye mecburum. Evet, lezzetli üzüm salkımlarının hasiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle bir kuru çubuk hükmündeyim.

Mektubat,28. Mektub, 7. Mesele, s. 436

LÛ­GAT­ÇE:

ehl-i dalâlet ve tuğyan: doğru yoldan sapmış olanlar ve azgınlıkta ileri gidenler.

hakaik: hakikatler.

hâşiyecik: dipnot, sayfa kenarı notu.

katarat: katreler, damlalar.

libas: elbise.

mezâyâ: meziyetler, üstün özellikler.

reşahat-ı meziyyat: meziyetlerin, güzel özelliklerin dışa yansıması.

tereşşuh etmek: sızmak, damlamak.

Okunma Sayısı: 1186
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    1.9.2024 22:02:45

    "Hem madem örf-ü nasta, bir eserdeki mezâyâ, o eserin masdarı ve menbaı zannettikleri müellifinin etvarında aranılıyor. Ve bu örfe göre, o hakaik-ı âliyeyi ve o cevâhir-i gàliyeyi kendim gibi bir müflise ve onların binde birini kendinde gösteremeyen şahsiyetime mal etmek, hakikate karşı büyük bir haksızlık olduğu için, risaleler kendi malım değil, Kur’ân’ın malı olarak, Kur’ân’ın reşahat-ı meziyyatına mazhar olduklarını izhar etmeye mecburum. Evet, lezzetli üzüm salkımlarının hasiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. İşte ben de öyle bir kuru çubuk hükmündeyim." Bilhassa istidatları ağabeylere karşı tutumuz hakkında müthiş bir pencere açıyor mezkûr pasaj

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı