-Vefatının 12. yılında rahmet duasıyla...-
MUSTAFA SUNGUR’UN MÜDAFAASIDIR:
Afyon Ağır Ceza Mahkemesine
İddia makamı, benim de Nurcular cemiyetine dâhil olup, halkı hükûmet aleyhine teşvik ettiğim iddiasıyla cezalandırılmamı istiyor.
Evvelâ: Nurcular cemiyeti diye bir cemiyet yoktur. Ve ben böyle bir cemiyete mensup değilim. Ben, bin üç yüz elli seneden beri her asırda üç yüz elli milyon mensupları bulunan ve kâinatın medar-ı iftiharı olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın kurduğu muazzam ve nuranî ve bütün insanlık için ebedî saadet ve selâmeti müjdeleyen kudsî ve İlâhî İslâmiyet cemiyetine mensubum. Elhamdülillâh, onun evamir-i kudsiyesine de bütün kuvvetimle itaat etmeye azm etmişim.
Talebeliği hakkımda bir suç sayılan Risale-i Nur ise, bana dinî ve imânî vazifelerimi öğreten ve İslâmiyet’in en yüce ve en mukaddes bir din ve beşerin yegâne medar-ı saadeti olduğunu ve Kur’ân ise, bütün varlıkların Sahibi, her yerde hazır, nâzır, zerrelerden yıldızlara, güneşlere kadar bütün mevcudat idare-i ezeliyesinde bulunan Zat-ı Zülcelâl’in bir emr-i İlâhîsi, ezel ve ebed ve bütün hadisat ihata-i nazarında bir eser-i mu’cizânesi ve Kur’ân bütün kitapların fevkinde kırk vecihle mu’cize ve saadet-i ebediyeyi nev-i beşere müjdelemesiyle müştakları ebediyen kendine minnettar kılan ve Şems-i Sermedî’nin bir mükâleme-i ezeliyesi ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Hâlık-ı Kâinat tarafından gönderilmiş, bütün hal ve ahvaliyle bütün insanların en ekmeli, en sadık ve en yücesi ve kemâlâtça en yükseği ve getirdiği İslâmiyet nuruyla insanlara en büyük müjdeyi ve en kudsî teselliyi bahş eden ve on dört asrı ve beşerin beşten birisini saltanat-ı maneviyesinde idare eden ve bin üç yüz yıldan beri gelen bütün ümmetin kazandığı sevabın bir misli onun defter-i hasenatına geçen ve kâinatın sebeb-i vücudu Habibullah olduğunu; hem ahiret, Cennet ve Cehennemin kat’iyen hak ve muhakkak olduğunu harika bürhanlarla ve parlak hüccetlerle ispat eden bir mu’cize-i Kur’ân’dır.
Risale-i Nur ise, kelime ve cümleleriyle, nur-u Kur’ân’dan ve nur-u Muhammedî’den (asm) gelen ezelî ve ebedî bir nur olduğuna şehadet ediyor. O da, Kur’ân’a mensubiyeti ve has bir tefsiri cihetiyle ve bu itibarla semavîdir, Arşîdir.
İşte halkı hükûmet aleyhine teşvik edici zannedilen Risale-i Nur, bütün Söz’leri bütün Lem’a ve Şuâ’ları ve bütün Mektubat’ıyla hakaik-ı İlâhiye ve desâtir-i İslâmiyeyi ve esrar-ı Kur’âniyeyi ders veriyor. Acaba böyle muhterem ve çok yüksek ahlâk ve fazileti ve hakaik-ı imaniyeyi kat’î ders veren Risale-i Nur’u okumak ve onun ebedî saadetler bahş eden yazılarını istinsah etmek veya bir mü’minin istifadesi için iman cihetinde ona hizmet etmek bir suç mudur? Halkı hükûmet aleyhine teşvik midir?
Şualar, 14. Şua, s. 580
LÛGATÇE:
Arşî: Arştan gelen; Cenab-ı Hakkın büyüklük ve yüceliğinin tecellî ettiği en yüksek makamdan gelen.
desatir-i İslâmiye: İslâmın düsturları.
esrar-ı Kur’âniye: Kur’ân’ın sırları.
evâmir-i kudsiye: kudsî emirler.
Hâlık-ı Kâinat: kâinatın yaratıcısı, Allah.
mükâleme-i ezeliye: ezelî konuşma.