"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gazze’deki ‘ah’lar arşa yükseldi

Faruk ÇAKIR
01 Aralık 2024, Pazar
Kitleler halindeki tepkilere rağmen İsrail’in Gazze’de başlattığı zulüm ve haksızlık maalesef devam ediyor. Durum o kadar vahim bir hal aldı kı, artık Gazze’de bahsetmek bile imkânsız.

“Bugün ya da yarın ateşkes ilân edilir” diye beklerken zulümler katmerleşti ve binlerce insan öldü. “Büyük devletler”in idarecileri ise ekseriyetle buradaki zulme seyirci kaldı. İnsanlar itiraz etmiş olsa da ne yazık ki idareciler bu itirazlara kulak asmadı. 

Elbette İsrail’in Gazze’de devam ettirdiği zulmü ve haksızlığa itiraz eden idareciler de var. Ancak bu itirazlar en azından şimdilik neticeyi pek de değiştirebilmiş değil. 

Sadece bir günde haberlere konu olan hadiselere bakıldığında bile Gazze’de yaşanan zulmü anlamak mümkün olur. Bazılarını özetlemekte fayda var:

*Filistinliler, Gazze’nin Geleceği: Uluslararası İnsanî Yardım Zirvesi’nde yaşadıklarını anlattı. El-Ehli Baptist Hastanesi’nden video mesaj gönderen Ortopedi Cerrahı Fadi Naim: “El-Ehli Baptist Hastanesi, cerrahi hizmet verebilen tek hastane olarak kaldı. Normalde 30-50 cerrahi operasyona ihtiyaç duyan hasta kapasitesi olmasına rağmen şu an 150’ye yakın yaralımız var.”

*Filistin Kalkınma Bakanı Semah Hamed: “Gazze hâlâ büyük bir zulüm altında, gerçekten bizim halkımızın karşılaştığı zorlukların eşi benzeri yok. Gazze’ye önceden (savaştan önce) günlük 600 tır giriyordu, şu an günlük sadece 50 tır girebiliyor. Burada savaş bitmiyor.”

*Ürdün Haşimi Yardım Kuruluşu Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şibli de Gazze’deki durumun ciddiyetine dikkati çekerek, “Dünyada olmayan, tarihte görülmeyen şeyler Gazze’de gerçekleşti. Bütün uluslararası kanunlar çiğnendi, insan hakları tamamen ihlâl edildi” dedi.

*Kemal Advan Hastanesi Müdürü, İstanbul’daki Gazze Zirvesi’nde yaşadıkları sıkıntıları anlattı: “Dünyaya seslenmeye çalıştık ama bizi duyan yok, herkes kulağını tıkamış durumda. Biz ne kadar bağırsak da kimse çığlıklarımızı duymuyor. Su tesisatları vuruldu ve artık temiz su elde edemiyoruz. Su depolarımız tamamen vurulmuş durumda. Hastanenin en önemli bölümleri saldırılara maruz kaldı. Yiyecek, içecek, tıbbî malzeme, temiz su, altyapı hiçbir şey yok. O kadar yıkım oldu ki dolayısıyla biz ne söylesek az.”

*Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı UNRWA, “29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü” dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Filistinli mültecilerin yaşadığı sıkıntı, dünyanın çözülmemiş en uzun süreli mülteci krizi olmaya devam ediyor. Son 400 gün içinde İsrail’in Gazze Şeridi’nde gerçekleştirdiği saldırıların 44 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Ayrıca 104 binden fazla kişi yaralandı. Gazze’deki tüm Filistinli sivil nüfus, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş düzeyde insanî felâket yaşıyor.”

Peki o halde soralım: Bu kadar ağır bir felâketin yaşandığı Gazze’de “insanlığın haysiyetini kurtarmak için” niçin etkili bir adım atılmaz? Bu durum esasında “dünyanın ve insanlığın” öldüğü anlamına da gelmez mi?

Okunma Sayısı: 283
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı