"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm Birliği ve Körfez ülkelerinin durumu

Sami CEBECİ
01 Aralık 2024, Pazar
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Osmanlı devletinin mağlûp olup dağılmasını müteakip, dört yüz sene boyunca Osmanlı idaresinde huzur içinde yaşayan Orta Doğu devletleri ve özellikle körfez ülkeleri, İngiliz ve Amerika devletlerine sadâkatle bağlı kalacak ailelere verildi ve böylece küçük körfez devletçikleri kuruldu.

Cetvelle çizilmiş gibi sınırları da, bahsi geçen büyük devletler tarafından belirlendi.

Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Yemen gibi bu nüfusu ve vatan sınırları küçük olan ülkeler, petrol ve doğalgaz bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasında gelmektedir. Diğer yeraltı ve yerüstü kaynakları cihetiyle Batılı devletlerin iştahını kabartan körfez ülkeleri, bu devletler gibi İran devletinin de ilgisini çekmektedir. İran devletinin ilgisi, özellikle Şiî mezhebini körfez ülkelerinde yaymak maksadını gütmektedir. Halbuki, bin dört yüz seneden beri Sünnî ve Şiî mezhepleri olduğu gibi kalmıştır. Bu hususta, mezhep inancını ihraç etmek için yapılan gayretler beyhude bir çalışmadır ve gerek de yoktur. Herkes neye inanıyorsa ve nasıl dinini yaşamak istiyorsa öyle kalmalıdır. Çünkü, inanç ve amellerin hesabı burada değil, âhirette görülecektir. Sünnîler de, Şiîler de Müslümandır ve Müslüman Müslümanın kardeşidir.

Bu zaman, mezhep farklılıklarını düşünecek bir zaman değildir. Zira, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin zenginliklerine çökmek isteyen başta Amerika olmak üzere bütün Batılı devletler, akbabalar gibi üşüşmüş bir vaziyetteler. Böyle bir zamanda, onların küçük lokmalar hâlinde küçük devletçikleri yutmaya çalıştıkları bir vakitte, yapılması gereken en önemli vazife, bir an önce birlik ve beraberlik içine girmek ve bütün engelleri birlikte aşarak mutlaka İslâm birliğini kurmaktır.

İslâm devletleri arasında elbette bazı problemler olabilir. Ancak böyle problemlerin dahi çözümü, yine İslâm birliğini kurmaktan geçiyor. Evet, 57 İslâm devleti ve halkları, mezhepleri ne olursa olsun Allah tarafından kardeş olarak ilân edilmiş. “Mü’min, mü’minin kardeşidir. Bir yerinde acıma olsa, bütün vücudu hisseder.” mealindeki hadis-i şerif, Müslümanların durumunu böyle tarif ediyor. Şimdilik Gazze, Filistin ve Lübnan’daki kalpleri parçalayan katliam ve soykırım manzaraları, arkasından Suriye ve Irak devletine sıçrayacak gibi görünüyor. Hatta başladı bile. Suudî Arabistan ve Ürdün başta olmak üzere, Körfez ülkeleri ve diğer İslâm devletleri ellerinden bir şey gelmediği için, bu dehşetli manzarayı seyirci gibi izlemek durumunda kalıyorlar.

Amerika ve diğer Batılı devletler, Siyonist İsrail devletini bir koç başı gibi kendi maksatları ve menfaatleri için kullanıyor. Bu durum da İsrail devletinin işine yarıyor. Bu hedeflerine giderken, elli binden fazla masum insan öldürülmüş ve yüz binden fazla insan yaralı ve sakat kalmış, bunların hiç biri umurlarında değil. Dünyaya demokrasi ve hürriyet dersi veren bu devletler için, kendi menfaatlerinden başka bir şey önemli değildir. Demokrasi sadece kendi halkları için geçerli.

Elli yedi İslâm devleti içinde çok önemli yerleri bulunan Körfez ülkeleri sanmasınlar ki, bu soykırım ve katliamlar Gazze, Filistin ve Lübnan ile sınırlı kalacak. Tehlike çanları bütün Müslüman devletler için de çalıyor. Büyük Orta Doğu Projesi içinde bölmek maksadıyla daha birçok Müslüman devletler var. Bundan dolayı, Bediüzzaman Hazretlerinin “Bu zamanda en büyük farz vazife ittihad-ı İslâm’dır.” demiştir. Bundan dolayı, 57 İslâm devletinin asıl hedefi, Avrupa Birliği örneğinde olduğu gibi, “İslâm birliği” hakikatini bir an önce kurmak olmalıdır. Körfez ülkeleri de, bu birliğin kurulmasına bütün güçleriyle yardımcı olmaları icap eder. Zira, birlikten kuvvet doğar.

Okunma Sayısı: 1410
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Salih özbay

    1.12.2024 07:35:53

    Tehlike çanları bütün Müslüman devletler için de çalıyor. Büyük Orta Doğu Projesi içinde bölmek maksadıyla daha birçok Müslüman devletler var.....S. C Not:Öyleyse neden nurcular BOP eş başkanı görevini üstlenmiş olan ve Arap baharı adıyla, layıkıyla bu görevi yerine getirmiş olan birine en büyük desteği verip nurculuğa ihanet ettiler

  • S.topuz

    1.12.2024 05:24:07

    "Madem meylü'l-istikmal (tekemmül meyli) kâinatta fıtrat-ı beşeriyede fıtraten dercedilmiş. Elbette beşerin zulüm ve hatasıyla başına çabuk bir kıyamet kopmazsa; istikbalde hak ve hakikat, âlem-i İslâm'da nev'-i beşerin eski hatiatına keffaret olacak bir saadet-i dünyeviyeyi de gösterecek inşâallah... Evet bakınız, zaman hatt-ı müstakim üzerine hareket etmiyor ki, mebde ve müntehası birbirinden uzaklaşsın. Belki küre-i arzın hareketi gibi bir daire içinde dönüyor. Bazan terakki içinde yaz ve bahar mevsimi gösterir. Bazan tedenni içinde kış ve fırtına mevsimi gösterir. Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, nev'-i beşerin dahi bir sabahı, bir baharı olacak inşâallah. Hakikat-i İslâmiyenin güneşi ile, sulh-u umumî dairesinde hakikî medeniyeti görmeyi, rahmet-i İlahiyeden bekliyebilirsiniz.".. B.Cevab Veriyor - 187 Evet; Bu yapılan Zulümler, Katliamlar, Terör ve Anarşi, insanlığın SULH ve BARIŞI'nın ve İttihad-ı İSLÂM'ın DOĞUM SANCILARI olur! 🌹🤲🌹❤☝️🌙🕊

  • S.topuz

    1.12.2024 05:14:18

    "Medeniyetin günahları iyiliklerine galebe edip seyyiatı hasenatına racih gelmekle, beşer iki harb-i umumî ile iki dehşetli tokat yiyip, o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaştırdı. İnşâallah istikbaldeki İslâmiyet'in kuvveti ile medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi (Dünya Barışını) de temin edecek. Evet Avrupa'nın medeniyeti fazilet ve hüda üstüne tesis edilmediğinden, belki heves ve heva, rekabet ve tahakküm üzerine bina edildiğinden, şimdiye kadar medeniyetin seyyiatı hasenatına galebe edip, ihtilalci komitelerle kurtlaşmış bir ağaç hükmüne girdiği cihetle; Asya medeniyetinin galebesine kuvvetli bir medar, bir delil hükmündedir. Ve az vakitte galebe edecektir." Risale-i Nur Külliyatı, Bediüzzaman Cevab Veriyor - 186 🌎🕊🕊🕊🌏🕊🕊🕊🌍🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😪😭😢🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı