"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir aile olmak

Havva KÜÇÜK KONUR
01 Aralık 2024, Pazar
Yeni Asya için bir şey yazacağımda, aklıma gelen ilk anlamı ailedir. Benim için aile demek çünkü. Aslında baktığımızda cemiyet de bir aile gibi. Aynı şehir, aynı il, bölge, aynı ülke...

Aile içinden birisi bir sıkıntıya maruz kaldığında diğerleri işi gücü bırakır, onun yardımına koşar. O sıkıntı giderilene kadar kimse bir şey sormaz, hüküm vermezler. Tek amaç, tek gaye, tek hedef vardır; oradan o evladın ya da anne-babanın kurtarılması. Diğer bütün bireyler bunun için yorar kendini. Diğer işler asgariye alınır. Zihinleri kurcalayan tek bir konu vardır. O sıkıntı giderilene kadar kimse normal değildir. Normal hayatına devam etmez, normal yediği içtiği düzeninde gitmez. Ev düzeni de öyledir. Kimse bugün ev temizlenmedi diye bakmaz.

Aile bireylerinden birinin ciddi bir kaza geçirdiğini ve hastanede yattığını düşünün. Anne de başında bekliyor olsun. Sabah kalkan çocuklar anne kahvaltı nerde diye sormaz. Ev olağanüstü duruma geçer, herkes ne yapabiliyorsa elinden geleni yapar. Normalde anne hazırlıyorsa, artık evdeki herkes hazırlar. Temizliği hepsi yapar. Anne sık sık telefonla aranır ve hastanın hâli, durumu sorulur. Dualar edilir mütemadiyen. Sıkıntı zamanları, duanın vaktinin de geldiğinin işaretidir. Aslında bu zamanlar, aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu görme/gösterme zamanlarıdır. Olması gereken minimum düzeyde bir yaşam ve enerjimizin yarısından daha fazlasının hastanedeki üyemize hasredilmesidir. İyileşmesi için neler gerekir, nasıl bir an önce iyileşir, bir an önce nasıl taburcu olur, taburcu olduktan sonra neler yapılmalı, komplikasyon gelişir mi, yeniden hastaneye gelmemiz gerekir mi, kontrolleri ne zaman gibi bir sürü soru sorulur. Ziyarete gidip geldiğimizde diğerleri, nasıl durumu diye sorar. Ailenin diğer üyelerinin konuştuğu yegâne konular bunlar olur. 

Çocuk bu kazayı ne şekilde yapmış olursa olsun, evine dönene kadar kimse ona bunu sormaz, incitmez, yaralamaz. Olay ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun, ilk yapılacak iş sıkıntının giderilmesidir. İncitmek, derdi ile, kanayan yarası ile baş başa bırakmak değildir. Giderilen sıkıntıdan sonra ise her aşama aile içinde ortak akıl ile halledilir. Kimse çocuğuna başkasının bir şey demesine, azarlamasına, şiddet göstermesine razı olmaz. 

Sıkıntı zamanlarında herkes bireysel takılıyorsa, ken- dinden başka hiçbir şey umrunda değil gibi davranıyorsa, has- tanın halini arayan soran yoksa ve anne rolünü evde biri üstlenmiş de annenin yaptıklarını aynen devam ettiriyorsa, tamam ya sorun yok diye aynı düzen devam ettiriliyorsa, orada bir aile dayanışmasından söz edebilir miyiz? 

Aile desteği çok muazzam bir güçtür işte bu yüzden. Allah ondandır ki, sevgiyi, saygıyı, hürmeti, merhameti, evlat yetiştirmeyi ailenin bünyesine, fıtratına koymuş. 

Yeni Asya’da hep bu âsude aile iklimini solukladım ben. Değer verildiğim iliklerime kadar hissettirildi. Herkes kadar söz sahibiydim ben de. Böyle bir ailenin ferdi olmak büyük bir sevinç ve güven kaynağım oldu her zaman.

İlelebed payidar olsun, Allah bu aileye zevâl vermesin inşallah.

Okunma Sayısı: 1406
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said

    2.12.2024 01:04:03

    Merhamet etmiyorum ama sevinmiyorum da Yalçın kardeş. Sadece kendinin değil ailesiyle birlikte herkesin kaza yapmasına neden olan birine (hele hele onlarca kez yapılan ikaza rağmen) merhamet edilip de acınmaz. Zira ihsan-ı İlahiden fazla ihsan, ihsan değildir. Bırakalım kader hükmünü icra etsin. Pencereden seyredin içine girmeyin!

  • Ramazan

    1.12.2024 16:50:00

    Sade bir okuyucu olarak Yeni Asya'nın daĝvasının Üstad Hazretlerinin davası olduĝunu görüyorum.Haksızlık görenin, zulüm görenin, masumun yanında durmak daĝvası. İman Islam davası. Aĝbeylerin bu zulümleri, eleştirileri , işkenceleri gördükleri bir zamanda hâla bu eleştirilere devam edebilme küstahlıĝını gösterenlerin hangi camiaya ait olduklarını anlayamıyorum

  • Yiğitoğlu

    1.12.2024 14:35:43

    Sizin sorunuzun cevabını Havva hanım yazının içinde cevabını vermiş. Şöyle ki, "Giderilen sıkıntıdan sonra ise her aşama aile içinde ortak akıl ile halledilir." Yani zaten kaza vuku bulmuş kanama devam ederken yani sorun hala devam ederken, ben dememişmiydim,ben söylememiştim demenin zamanı değil demek istiyor.Şimdi yardım zamanı, onu sorunları ile başbakan bırakıp bir tekmede bizmi vuralım?

  • Yalcin Kaya

    1.12.2024 13:43:35

    Sen merhamet etmeyebilirsin Said kardeşim. No problem

  • Said

    1.12.2024 01:03:50

    Ne hikmetse bazı kişiler için hep bu kaza örneği veriliyor. Evet dediğiniz örnek gayet güzel lakin kaza yapan kişi bile bile kaza yapıyorsa, onca ikaza, onca uyarıya rağmen göz göre göre kaza yapıyorsa aynı şeyi söylemek mümkün mü? Bütün aile fertleri "Çocuğum; yapma, etme. Bak kaza yapacaksın. Şu yolunu düzelt. Sonra bizi de zarara sokacaksın" diye vaveyla ettikten sonra hâlâ burnunun dikine gidip kaza yapıyorsa, hem kendini hem aile fertlerini ateşe atıyorsa aynı şeyleri mi söyleyebilir misiniz? Şimdi bu çocuk zarara bile isteye girmiş olmadı mı? O halde "Zarara rızası ile girene merhamet edilmez" dinî kaidesi ile hareket etmemiz gerekmez mi? Bu sorum sizin nezdinizde bu hikayeyi paylaşan herkese. Cevaplarınızı bekliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı