"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İkili Meclise ihtiyacımız var

Mustafa ÖZBEK
15 Temmuz 2022, Cuma
Dünyanın en gelişmiş yedi ülkesinin (G7) tamamı, çift meclis sistemi ile yönetilmektedir. Küresel zenginliğin de üçte ikisine sahip. Avrupa Birliğinin yaklaşık üçte ikisi de çift meclisli sistemle idare edilmekte.

Meclislerinin biri, gündelik siyasetin hakim olmasına engel ve denge unsuru. Genel olarak bir meclis halk oylamasıyla ve diğer meclis de ülkelerin inançlarına, temsilcilerin eğitim ve tecrübesine, bilgisine göre seçiliyor veya atanıyor.

İngiltere de G7 ülkelerinden biri. Lordlar Kamarası ve Avam Kamarası adında iki meclisleri var. Avam Kamarası halk oyuyla seçilmekte iken, Lordlar Kamarası atanan, seçilen üyelerden meydana gelmekte ve bu üyelerden yaklaşık 26 kişisi Anglikan Kilisesinin ileri gelenlerinden oluşmakta. 

Toplumun dini hissiyatı da elbette göz ardı edilmemekte. Kraliçe 2012 yılında yaptığı açıklamada Lordlar Kamarasının da seçimle teşkil ettirilmesi gerektiğini açıkladı. Süreç devam ediyor..

Bediüzzaman’ın bulduğu çözüm: 

1908 Yılında İkinci Meşrutiyetin İlanından önce ve 1920 yılında meydana getirilecek sistemde iki meclisli bir sistemi tavsiye etmiştir. Hatta; tek çıkar yolun da iki meclisli sistemde olduğunu ifade etmiştir. Demokrasinin İslamiyet’le çelişmediğini, asıl demokrasinin ilk dört halife zamanında yaşandığını da ifade etmiştir.

1920’den günümüze bir çok dönemde sadece isimden ibaret (aslında demokratik olmayan) sistemsel zaaflarımızın neticeleri ortada...

Elbette, ikili meclis sistemi kopya bir sistem olmamalı.. Tarihimize ve geleneklerimize uygun olan şartlara sahip olması gerektiğini de ifade etmiştir. Aynen Japonya ve İngiltere gibi..

Tüm dünyada Papalık kurumunun nasıl bir işlevsel yapıya sahip olduğu ve hatta her dinin temsilcisinin olduğu gerçeği karşısında, en büyük üç dinden birisi olan İslamiyet’in temsilcisinin olmamasının meydana getirdiği boşluğun, sürekli olarak kötüye kullanılmakta olduğu, günümüzde ve öncesinde açıkça görülen bir vakıadır. 

Bu boşluktan, dinin siyasete alet edilmesinden tutun da, kukla (dışarıdan ve düşmanlarca kurulan, desteklenen veya finanse edilen) grup ve terör örgütlerine bakmak yeterlidir.

Bediüzzaman: “Eski zamanda değiliz. Eskiden hâkim bir şahs-ı vahid idi.” “İhtiyaç her işin üstadıdır. Şöyle bir şûraya ihtiyaç şediddir. Merkez-i hilâfette tesis olunmazsa, bizzarure başka yerde teşekkül edecektir” şeklindeki ifadesiyle aynı Papalık Kurumunda olduğu gibi, İslamiyetin de Hilafetinin sahip çıkılması gerektiğini, ancak bunun bir tek kişiyle değil de; bir meclis tarafından deruhte edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu meclisin nasıl teşekkül ettirilmesi gerektiğini de izah etmiştir.

Aksi halde; bu konudaki boşluğun yanlış ellerle doldurulmaya müsait olduğunu belirtmiştir. 1920’den günümüze düşünüldüğünde, gerçekten de doğru ve mükemmel bir tesbit.. (Diğer şartlar ve konu hakkında bilgi için bakınız: Bediüzzaman Said Nursi, İlk Dönem Eserleri S. 349)

Okunma Sayısı: 1263
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail Atak Cebecili

    15.7.2022 17:20:30

    Hz. Üstad’ın dün de, bugün de İslamcılardan önemli farkı, Temsili Sistemi benimsemesidir. Seçimle teşekkül edecek Meclisi; Meşveret Mercii, Yeri olarak görmesidir. İnsanlık bu noktaya büyük bedeller ödeyerek gelmiştir. Münazârat’ta anlatılan ve Kur’an ile delillendirilen Sistem budur. İki Meclisli Sistem, Yapı Yönetimin denetlenmesi açısından önemlidir. Üst Meclis olarak düşünülen Yapı’da Milletin dini değerlerine sahip kişilerin olması elbette önemlidir ve değerlidir. Ama, fakat, lakin yaşayarak görüyoruz ve gördük ki, Yönetimi, geçici olarak kötü niyetlilerin eline geçirmesi ve kötüye kullanması, söylemle icraatın tezat olması/düşmesi mümkündür. Toplumsal Anlaşmanın sağlanamamasının, ortak değerlerde buluşamamanın, anlaşamamanın, eğitim seviyesinin yetersizliğinin en önemli problem olduğunu düşünmeliyiz. Maalesef bu işte bizi devamlı geri bırakan darbelerdir. Üstelik darbeler öncesinde ve sonrasında dolap hileleri, oyunlar ve dalavereler devam edip gitmektedir.

  • Bahtiyar

    15.7.2022 10:24:45

    Mustafa bey üstadın ikili meclisle ilgili açıklamasını paylaşabilir misiniz?.... Aslında odaklanilmasi gereken konu ikili meclis değil kuvvetler ayrılığı ve ön seçim olmalı. Ülkemizde zayıf olan kuvvetler ayrılığı akp marifetiyle hepten öldürüldü. Ön seçim ise en az kuvvetler ayrılığı kadar önemli; Parti genel başkanlarının milletvekili ve belediye başkanlarını insiyatif ile belirlediği bir ülkede demokrasi olamaz. Altılı masa bu iki unsuru(ön seçim ve kuvvetler ayrılığı) muhakkak uygulamalıdır. Üstadımızın da ilgili bahislerde hususan bu noktalar üzerinde durduğunu görüyoruz. Meclis İkili olur tek olur önemli olan demokratik şekilde işlemesidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı