Prof. Dr. Faruk Erem avukatlık stajı yaptığımız zaman anlatmıştı. Olay gerçek ve Çanakkale Adliyesinde geçiyor. Davanın konusu hakaret.
***
Hakim mübaşire: Bu duruşmaya sen gir, kaç yıllık mübaşirsin, duruşma zaptını ezberlemişsindir artık. Mübaşir: Aman efendim nasıl olur, suç değil mi? Hakim: Kim bilecek? Hem merak etme hakim cübbesi giydin mi kimse anlamaz!
Müşteki ve sanık duruşma salonunda yerlerini alır. Mübaşir hakim cübbesini giyer ve duruşmaya çıkar. Hakim/ Mübaşir şikayetçiye sorar: Söyle bakalım şikayetin nedir? Şikayetçi: Bu adam bana ‘şöyle şöyle diyerek’ hakaret etti efendim! Hakim/ Mübaşir Sanığa sorar: Doğru mu? Sanık: Doğrudur efendim. Beni kızdırdı, ben de dayanamadım hakaret ettim, der.
***
Tarafları dinledikten sonra Hakim/ Mübaşir kararını verir: Şikayetçiye dönerek “sen de aynı kelimelerle sanığa hakaret edeceksin” der. Şikayetçi şaşırsa da mecburen karara uyar ve Mahkemede aynı cümlelerle sanığa hakaret eder ve dosya böylece karara bağlanmış olur.! Duruşmadan sonra hakim, mübaşire duruşmanın nasıl geçtiğini sorar. Mübaşir de, mahkeme serencamını olduğu gibi anlatır. Hakim şöyle der: 18 yıllık hakimim. Ömrümde böyle adaletli bir karar görmedim!:)