Nur cemaati...
Yirminci asra damgasını vuran Bediüzzaman ve onun Kur'ân'ın mânevî bir tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı adlı eserleri, 70-80 sene önce verilen müjdeler doğrultusunda arzu edilen mânevî meyvelerini vermeye başlayınca, dostların meraklarını ve düşmanlarında tecessüslerini, Risale-i Nur Cemaati ve Bediüzzaman üzerinde yoğunlaştırmışlardır.
Sevenleri, bu bir tarikat mı, cemiyet mi veya siyasî bir hareket mi diye kendi kendilerine sorular sorarken, bu hareketin inkişâfından ve gönüllerde taht kurmasından rahatsız olanlar da ısrarla aynı soruları, kitle iletişim vasıtalarıyla kamuoyunda sorgulamaya başlamıştır. Üstadımızın İttihad-ı Muhammedî Cemiyetini tarif eden ifadelerle deriz:
"Bu cemaatin birliğini sağlayan esas, tevhid akidesidir. Yemini imandır. Müntesibleri, Kâlûbelâdan bu daireye dahil olan bütün mü'minlerdir."
"Müntesiblerinin kayıt defterleri, Levh-i Mahfûzdur. Bu cemâatin yayın organı, bütün İslâmî kitaplardır."
"Günlük gazeteleri, i'lâ-yı kelimetullahı hedef ve maksad edinen bütün dinî gazetelerdir".
"Şubeleri, cami ve mescidler, medreseler ve İslâma hizmet eden bütün müesseselerdir. Merkezi Haremeyn-i Şerifeyndir. Reisi, Resûlullah'dır" (asm).