Bilim ve teknoloji öyle gelişiyor ki, akıllar hayrette kalabiliyor. Bazen de böyle saçmalık mı olur, diyebiliyoruz.
Geçenlerde sitelerde inceleme yaparken “yıllardır yapay kan damarı üretmeyi deneyen bilim insanları geliştirdikleri yeni bir teknolojiyle bu hayali başardı” şeklinde bir cümle dikkatimi çekti. Baktım ki, bir Çin biyoteknik firmasının geliştirdiği 3 boyutlu yazıcıyla yapılan bir kan damarı, başka organların aynı yolla üretilmesine vesile olacağını söylüyor. Ve ilginç olan yazıcı 10 santimetrelik kan damarını sadece iki dakika gibi bir sürede imal edip organ üretimini bu yolla sağlayabiliyormuş.
Buraya kadar normal olmayan şey, “Ölümsüzlük” başlığı... Bir şey keşfedilebilir, ancak ölümsüzlük gibi bir içeriğin yazıda geçmeyip nasıl başlık olur, bu kadar rahat bir başlık nasıl atılır?
Şu unutulmamalıdır ki, Allah’ın bize verdiği bilgiden başka bir bilgimiz katiyen yoktur. Ve her canlı muhakkak ölümü tadacaktır. Evet, bu yazıcı büyük bir nimet, çok karışık olan kan damarları bu bio yazıcı ile hassas işlemler yapılabilecek, tüm vücudumuza giren besinleri taşımasını kolaylaştırabilecek ancak Rahmanî bir vücudun üç boyutlu bir yazıcıyla güya birebir kopya edilerek ölümsüz olabilmeyi sağlama düşüncesi ancak bir hayalden ibarettir. Zira kök hücreler nasıl canlı kalabilecek, o hiç hesaba katılamamıştır.
Kan damarları çok karışık olduğundan biyo yazıcı için çok hassas bir konu. Çünkü vücudumuza giren besinleri organlarımıza bu damarlar taşıyor. Bilim adamları için ise üç boyutlu yazıcılarla organlarımızı birebir kopya etmek, yeri doldurulamaz ayrıntıyı hesaba katmak anlamına geliyor. Bu yazıcının insanoğluna büyük yardıma vesile olacağına şüphesiz biz de inanıyoruz. Ama bu ölümü unutmak anlamına gelmez. Bu tip buluşların varlığıyla artık ölümsüz bir insanlık olabilecek diye düşünmek çok büyük bir hatadır. Zira dünya durmuyor, gidiyor! Sen de öleceksin…