Kenan Taştan, sadece tıbbî bilgisi ve becerisiyle değil, aynı zamanda gönüllere dokunan sohbetleriyle de tanınan bir hekimdi.
Onun hikâyesi, tıbbın yalnızca bedeni iyileştiren bir alan olmadığını, ruhları da diriltebilecek bir yol olduğunu gösteren anlamlı bir serüvendir.
Kenan Taştan hocamız tıp eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra, hastalarının fizikî rahatsızlıklarının yanı sıra manevî sıkıntılarına da çözüm arayan bir yaklaşım benimsemişti. Hastane koridorlarında dolaşırken, hastaların ve yakınlarının yüzlerindeki endişeyi fark eder, onlara moral veren sohbetler yapardı. Risale-i Nur eserlerinden ilham alarak manevî konularda kısa, ama derin etkiler bırakan konuşmalar gerçekleştiren ve her kesim tarafından sevilen bir hekimdi.
Bir hasta yakınının ifadesiyle, Kenan Taştan yalnızca bir doktor değil, aynı zamanda insanların ruhunu da rehabilite eden bir gönül dostuydu. Hastane acil servisinin yanına bir oda yapılıp, hasta yakınlarının onunla görüşebilmesi için bir alan oluşturulması teklifi, insanlara kattığı değerin en büyük göstergelerinden biriydi.
Hayatında Risale-i Nur’un derin etkisini hisseden Kenan Taştan, dünyaya geliş amacını keşfetmişti. Kendi ifadeleriyle, “Parmak aya bakarken, parmağa değil, aya odaklanmak lâzım” derdi. Yani, şahısların değil, dinimizin ve onun sunduğu hakikatlerin asıl önemli olduğunu vurgulardı. İşte bu hakikatleri insanlara ulaştırmayı kendine görev bilmişti.
Modern tıbbın yanında manevî rehberliğiyle de tanınan Kenan Hocamız, hem meslektaşlarına hem de topluma ilham kaynağı oldu. Her ortamda, insanlığın hakikat yolculuğunu ve Bediüzzaman Said Nursî’nin Risale-i Nur’daki hikmet dolu öğretilerini anlatmayı şiar edinmişti. Meslekî bilgisini ve manevî birikimini harmanlayarak “bahtiyar doktor” müjdesine nail olmuştu. Son görüşmemizde, hastalıkların vazifeli memurlar olduğunu ifade ederek, “Kendi hastalığını teşhis edebilen bahtiyar doktor” olduğunu bir kez daha göstermişti.
Kenan Taştan’ın hikâyesi, şifanın yalnızca ilaç ve tedaviyle değil, moral ve manevî destekle de mümkün olduğunu ortaya koyan bir hayat felsefesiydi. Onu rahmetle anarken, onun gibi hekimlerin toplumun manevî dinamiklerini güçlendirmesi ve çoğalması için yüce Rabbime niyaz ediyorum.