Ardından, Bahçeli’nin terörist başı Öcalan’a yönelik, “Terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini söyleyecekse DEM grubuna gelsin, bunları söylesin; umut hakkından da istifade etsin.” sözleri gündem oluşturdu. Ancak, bu süreç bugün birçok soru işaretini beraberinde getirmeye devam ediyor.

Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve 4 Kasım tarihinde Mardin Belediye Başkanlığı’ndan alınan ve yerine kayyım atanan Ahmet Türk’ten oluşan “İmralı Heyeti” Öcalan’la görüştükten sonra 7 maddelik bir mesaj aldı. Heyet önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle Meclis’te gö-rüştü. Ardından AKP, CHP, SP, Gelecek, Deva, YRP Partilerinin genel başkanlarıyla görüşerek temaslarını tamamladı. Ancak Meclis’te grubu bulanan İYİ Parti’yle ve Meclis’te temsil edilen diğer partilerle görüşmesi olmadı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Meclis’te tüm siyasî partilerin yer aldığı güçlü bir komisyon çalışmasına ihtiyaç olduğunu söylemesi müşahhas taleplerden birisi oldu. 

Heyetin dün HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la bugün de HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile bir görüşme yaptıktan sonra, İmralı’da Öcalan’la bir görüşme daha yapacağı söyleniyor. DEM heyetinin, bu temasların ardından kapsamlı bir açıklama yapması bekleniyormuş.

***

KAFA KARIŞTIRAN SORULAR

Pek çok soru var demiştik.

Devlet terörü bitirmek için 25 yıldır ağırlaştırılmış müebbet cezası alan terörist başından medet mi umuyor? 

“Biz terörle baş edemedik sen silahları bırakmak için talimat ver” demek nasıl açıklanabilir?

Bu süreci neden MHP yönetiyor? İktidarın büyük ortağı AKP neden sürecin dışındaymış gibi duruyor? DEM heyeti ile diğer partilerin genel başkanları görüşürken AKP’nin genel başkanı neden görüşmedi? Erdoğan’ın Bahçeli’den ve parti yetkililerinden süreç hakkında bilgi almasının altında yatan nedir? 

Erdoğan ile Bahçeli arasında “Sen güvercini oyna ben şahini” gibi bir rol paylaşımımı mı yapılıyor?

Bir yandan Erdoğan, “Ya silâhları gömersiniz ya da sizi gömeriz” derken, DEM Eş Genel Başkanı’nın “Ya barışı inşa edeceğiz, ya da her yer Gazze olacak” sözlerine Bahçeli’nin yumuşak bir cevap vermesinin anlamı nedir?

Saadet Parti Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın, “Neden biz sadece DEM parti tarafından bilgilendiriliyoruz? Sayın Cumhurbaşkanı neden kaçak güreşiyor? Herkesi isteyerek veya istemeyerek bir araya getiren kim?” sorusu dikkat çekici. 

Yine, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun “Herkes konuştu ama devlet adına konuşacak makam Cumhurbaşkanıdır. Başarı da ona aittir, olabilecek bir başarısızlığın ceremesini de o taşıyacaktır. Çıkıp net olarak pozisyonunu açıklamalı” çağrısı yapması da dikkat çekici.

Süreçte, Mardin Belediye Başkanlığı’ndan terörle ilişkilendirilerek görevden alındıktan sonra Ahmet Türk’ün bütün görüşmelerde(MHP ve AKP’de) dâhil) yer almasının izahı nedir?

“HDP kapatılsın, milletvekillikleri düşürülsün”den sonra gelinen noktayı Bahçeli nasıl izah ediyor?

***

NEREDEN NEREYE?

Genel ve ardından mahallî seçimler öncesinde altılı masayı DEM/HDP ile birlikte gösterip “masanın altında onlar var” diyen, muhalefeti PKK ve HDP ile birlikte anıp ağır eleştiriler yönelten Bahçeli’yi 180 derece döndüren açıklamalar yapmasına neden olan gelişme nedir?

Bütün bunları Bahçeli’nin CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e söylediği “Birbirimizi kırmıyoruz inşallah, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor” sözlerinin içinde yer alan “siyaseten söylenmesi gereken sözlerle” izah etmek mümkün değil.

Ya da sadece Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesi için anayasa değişikliğinde DEM’in desteğini almak için yapıldığını söylemek de zor.

Peki, son 4 aydır Türkiye’nin yaşadığı süreç tam olarak nedir?