Meclis’in 1 Ekim’de yeni yasama yılına başlamasından bu yana ülkenin gündemi; yeni anayasa, yeni çözüm süreci ve kayyım atamalarıyla meşgul edilerek asıl problemler gözlerden kaçırılıyor veya unutturuluyor.
Ülkenin, 22 yıldır çözülmeyi bekleyen ekonomi, eğitim, adalet, vs. alanlarındaki kronik meseleleri, yeni anayasa ve çözüm süreci gibi sun’i gündemlerle gölgelenmeye çalışılıyor.
Meselâ ekonomi.
“Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuş yaşayıp, heterodoks yaklaşımlara yelken açtığımız ekonomide” açlık sınırı 20 bin çıtasını da aştı. Mutfaktan alevler yükseliyor.
Emekliler daha vahim durumda. Milyonlarca emekli neredeyse açlık sınırının yarısı kadar maaş alıyor. Asgarî ücrete Temmuz’da ara zam yapılmayınca milyonlarca çalışan da açlık sınırının altında maaş almak durumunda kaldı. Yılbaşından bu yana 17 bin lira olan asgarî ücretin üçte biri eridi. Yılbaşında yüzde 25 zam yapılacağının konuşulması asgarî ücretliyi kara kara düşündürüyor.
İşin eğitim tarafı da vahim. 2003’ten beri düzenli olarak PİSA verilerinde ortalamanın altında kalan Türkiye’de eğitim problemine bir de temizlik meselesi eklendi. Öğrenciler ara tatile girdi, ama temizlik meselesi orta yerde duruyor. Öğretmen atamaları ve mülâkat meselesinde ise değişen bir şey yok.
Adaletteki sıkıntılar da devam ediyor. Meclis Genel Kurulunda kabul edilen ‘9. Yargı Paketi’nde adalete güveni arttıracak, beklentileri karşılayacak bir düzenleme çıkmadı.
***
KÖTÜ İŞLERDE BİRİNCİYİZ!
Ülkenin bu alanlardaki durumu şu rakamlarla ortaya çıkıyor.
“Türkiye, Demokrasi Endeksi’nde dünya sıralamasında 102., Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 165., Hukuk Devleti Endeksi’nde 117., Yolsuzluk Endeksi’nde 115., Ekonomik Hürriyet Endeksi’nde 102. Sırada…” şeklinde liste devam ediyor. Bulunduğumuz sıra numaraların hepsi üç haneden oluşmuyor elbette. İlk 10’a girdiğimiz hatta birinci olduğumuz yerler de var. Meselâ Sefalet Endeksi’nde dünyada ilk 10’uncu, Organize Suç Örgütleri Endeksinde Avrupa’da 1., Dünyada 12. sırada(!)
Kadın, çocuk cinayetleri her geçen gün artıyor. Sokaklarda, uzun namlulu silâhları aksesuar gibi taşıyan insanlar görülmeye başlandı
Sağlıkta, yenidoğan çetesinden raporlarla vurgun yapan doktorlara kadar her gün yeni bir olay patlak veriyor. Hastalar aylar sonrasına randevu alabiliyor, başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları sıkıntıda. Sağlıkçılara yönelik şiddet olaylarının önüne geçilemiyor. Bebek ölümleri hemen unutuldu.
***
MİLLETİN GÜNDEMİ
TÜSİAR Araştırma Şirketi 26 ilde, il seçmen sayılarına göre yaptığı Türkiye Raporu- 2024 Araştırması’na göre milletin asıl gündemini ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 45,1’i ülkedeki en önemli problemin “adalet” olduğunu belirtmiş.
Bu sonuç, toplumun büyük bir kesiminin adalet sistemine olan güven eksikliğini ve hukukun üstünlüğü konusundaki endişelerini gözler önüne seriyor.
Raporda ekonomi, enflasyon ve hayat pahalılığı ise yüzde 20,1 ile ikinci sırada yer alarak, ekonomik sıkıntıların toplumun geniş kesiminde hissedildiğini gösteriyor. Mülteci/sığınmacı konusu yüzde 5,8; terör ve ulusal güvenlik ise yüzde 5,4 ile en önemli sorunlar arasında öne çıkıyor.
Belediye hizmetleri, toplumsal ahlâk, eğitim gibi diğer konular da toplumun dikkatini çeken alanlar arasında yer alırken bu verilerin, toplumun ihtiyaçlarının ve önceliklerinin çok yönlü olduğunu ve sosyal, ekonomik ve güvenlik odaklı endişelerin ön planda olduğunu gösteriyor.
Araştırmada başka konular da var.
Meselâ, rapora göre toplumun büyük bir kesimi, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a TBMM’de konuşma hakkı verilmesi teklifini desteklemediği gibi ciddi bir tepkiyle karşılıyor.
Araştırmada diğer dikkat çekici konular ise çocuk cinayetlerinin önlenmesi için idam cezası getirilmesi, ailelere ve çocuklara eğitim verilmesi, adalet hukuk herkese eşit olması ve toplumun ahlâken ve dinen yetiştirilmesi…
Görüleceği üzere milletin gündemi ile dayatılan gündem çok farklı. Ülkeyi yönetenlerin ve Meclis’in halkın gündemini dikkate alıp ona göre hareket etmesi gerekir.