1 Ekim’den bu yana Devlet Bahçeli bir “oyun kurma” çabası içinde. Bunu MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “MHP; siyasî hayatı boyunca oyun kurmuş, oyun bozmuş ama oyun oynamamıştır” şeklinde ifade ediyor.
DEM’lilerin elini sıkması ile başlayan oyun kuruculuğu, Öcalan’ın Meclis’e gelip DEM grubunda (MHP de aynı salonu kullanıyor) konuşma teklifiyle devam etmişti. Ama görülen o ki Bahçeli’nin başlattığı bu sürecin Erdoğan ve AKP tarafından yeterince desteklenmemesi ve zevahiri kurtarmak açısından isteksizce yapılan açıklamalar Bahçeli’yi kızdırmışa benziyor.
Sözlerinin arkasında olduğunu söylediği grup toplantısının çıkışında, “Çözüm süreci konusunda Erdoğan’la aranızda görüş ayrılığı var mı?” sorusunu yönelten gazeteciye “Basın mensubu kardeşlerim, Türkiye’yi tahrik edici, yanlış bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçsin. Geçemiyorsan mesleğini bırak!” diyerek azarlaması destek bulamamanın bir tezahürü olarak değerlendirildi.
Aynı gün MHP’nin sosyal medya hesabından, “Bazen çok şey söylersiniz de kalabalıkta kaybolur. Yalnız kalırsınız bazen. En yakınınız bile anlamaz sizi” denilmesi de “Büyük ortağa bir mesaj mıydı?” sorusunu akıllara getiriyor.
Ülkenin parlamenter sistemi ile yürütüldüğü günlerde “güçlü cumhurbaşkanı düşük profilli başbakan” anlayışıyla teamüllerin dışına çıkan Erdoğan’ı ikaz etmek yerine sistem değişikliği teklifi yapan ve başkanlık sisteminin önünü açan Bahçeli, “bazen yalnız kalırsınız” mesajıyla “aba altından sopa mı gösteriyor” göreceğiz…
Ayrıca Bahçeli’nin yaklaşık 10 gün önce “Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasî ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir?” sözü de Erdoğan’a sunulan şartlı desteği göstermesi bakımından dikkat çekici.
Eğer bunlar olursa… Ya olmazsa?..
***
ERKEN SEÇİM OLMALI MI?
Hükümetin, ekonomi başta olmak üzere birçok konuda sergilediği başarısızlık erken seçimin gündeme gelmesine yol açsa da erken seçimin yapılması Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı aday olmasını sağlayacağı düşünüldüğünde muhalefet partileri bunu pek dillendirmiyor. Önceden bunu dillendirenler, artık bunu söylemiyorlar.
Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi Meclis’in erken seçimi kararı almasıyla olabiliyor. Zamanında yapılacak bir seçimde aday olamıyor. Meclis’in erken seçimi kararı alması için 360 oya ihtiyaç var. Şu anda AKP ve MHP’nin toplam oyu 317. Bu da Meclis’in erken seçim kararı almasına yetmiyor. Onun için oyun kurucular işbaşında.
Bir de anayasa göre Erdoğan’da tek başına ülkeyi seçime götürebiliyor. Ama bu yapılırsa Erdoğan aday olamıyor. Bunun için bu yol hiç hesapta yok.
Siyaset ilginç gelişmelere gebe. Her hafta bir adım atarak yeni bir oyun kuran Bahçeli, bakalım yarınki grup toplantısında hangi başlıklara temas edecek ve gündemi nasıl şekillendirecek.
Peki, millet bu tartışmanın neresinde? Son birkaç yazımızda temas ediyoruz, ne yazık ki hiçbir yerinde. Ancak siyasîler unutmasın ki siyasî tarihimiz milletin derdi ile dertlenmek yerine politik atraksiyonlarla gündemi meşgul etme çabasında olanların tabela partisi haline getirildiği seçimlerle dolu. Milletin oyunu başka oyunlara benzemez.
***
İSMİ PARKTAN SİLİNDİ
Manisa Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nda, “Öcalan’ı serbest bırakmaya çalışıp, meclise davet ettiği” gerekçesiyle Salihli Devlet Bahçeli Kent Meydanı’nın isminin değiştirilmesine karar vermesi siyasetin ilginç gelişmelerinden birisi oldu.
Karardan sonra AKP-MHP parti gurubu meclisi terk ederken, MHP İl Başkanı’nın, “Bu karardan kesinlikle dönülmesini bekliyoruz. Biz buradayız. Bırakın Devlet Bahçeli’nin ismini ‘d’ harfine bile dokunulması halinde olacaklardan mesul değiliz” diye tehditvâri bir açıklama yaptı. Ekonomik gidişat, kutuplaştırma siyaseti ve nihayet “ikircikli” politik tutumlarıyla toplumu zaten öfke patlamasının eşiğine getiren iktidar blokunun son adımlarından sonra böyle bir olayın yaşanması şaşırtıcı değil.
Bakalım iş nereye varacak?
Oyun kuranlara, oyun mu kuruluyor?