“Türkiye’nin ekonomisinin sorumlusu benim, ben” diyen “ekonomist” olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı birbirine ters uygulamalarla ülkenin ekonomisini ne hale getirdiği ortada…
Ekonomi biliminde olmayan uygulamalarla ülke ağır bir ekonomik krize sürüklendi.
En düşük emekli maaşı 12.500 liraya çıkarırken bu zammı “büyük bir yük” olarak görmeleri kasanın tam takır olduğunu gösteriyor. Ayrıca, emeklinin maaşı yıllarca ödediği primlerin karşılığında hak ettiği para olduğu için de yük olarak ifade edilmesi yanlıştır.
16 milyon emeklinin tamamına zam yapılmadı. Sadece 10 bin lira olan en düşük aylık 12.500 liraya çıkartıldı. O da SGK bütçesinden değil, Hazine’den karşılanacak. 10 bin ya da 12.499 alan emekli maaşı 12.500 liraya çıkarılacak.
***
Emekliler arasında ayrımcılık
Herkesin maaşı aynı oranda yükseltilseydi adalet olurdu. Ama bu yapılmıyor.
Bütün emeklilere 2.500 liralık zam yapılmadığı için en düşük maaş alan emekli ile 12.501 lira emekli maaş makası daralacak. Bir bakıma maaşlar tabanla eşitlenmiş olacak. 3600 gün prim yatıranla 9000 gün pirim yatıran eşit hale gelmiş olacak.
Özetle, hükümet, bütün emeklileri fakirlikte ve taban ücrette eşitliyor. İcat ettikleri ve emekliler arasındaki adaletsizliği büyüten kök ücret uygulamasının değişmesiyle ilgili bir düzenlemenin de kanun tasarısında olması bu tartışmaların yılbaşında da devam edeceği anlamına geliyor.
***
2008’de çıkan kanun değişmeden…
AKP’nin 2008 yılında çıkardığı kanun yüzünden emekli aylıkları sefalet düzeyine geriledi. Aylık bağlanma oranları yüzde 75’ten yüzde 30’un altına indirilerek büyük bir adaletsizliğe imza atıldı. 2008’deki kanun değiştirilmediği sürece emekli sefalet ücretine devam edecek. Eğer o kanun çıkarılmasaydı şu an en düşük emekli aylığı hesaplamalara göre 25-30 bin lira olacaktı.
Şu anda açlık sınırı 18 bin 978, yoksulluk sınırı 61 bin 820 lira. Buna göre, milyonlarca emekli ve asgari ücretle çalışan insan açlığa mahkûm edilmiş durumdu. Buna ister vicdansızlık, ister merhametsizlik denilsin durum bu…
***
Bütçenin büyüklüğü belliymiş!
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler’in en düşük emekli maaşının 12.500 çıkarıldığını açıkladığı basın toplantısında sorulan sorulara verilen cevap hükümetin ekonomiyi getirdiği durumun özeti oldu.
(Burada şunu da not düşelim: Eğer emekliye iyi bir zam yapılsaydı hiç şüphe yok ki, Erdoğan bakanlar kurulu toplantısında açıklardı ama aynı günün sabahı Güler açıkladı.)
Gazetecilerin, “Ödediği primlere göre 12.500 TL emekli maaşı alan emekliler 12.500 TL almaya devam edecek. Burada bir adaletsizlik yok mu? Bütün emeklilere seyyanen 2.500 TL verilse daha adil olmaz mıydı?” sorusuna Güler, “Bütçemizin büyüklüğü belli” diye cevap verirken, emeklilik sistemine 2 milyon 500 bin EYT’linin dahil olduğunu, bunun bütçeye önemli bir “yük” getirdiği söylemesi de hükümet emeklilere bakışının bir göstergesi oldu.
“Bizim için önemli olan bütçe dengesi içerisinde Orta Vadeli Programa bağlı kalarak, bütçe disiplinini bozmadan hareket etmesini” de söylerken insanların aklına, “Bütçe disiplinini kim bozdu?” sorusu geliyor.
Fatura, ülkeyi ağır bir ekonomik krize sokanlar değil de yine millete çıkmış oldu.
Hükümeti destekleyen gazetecilerin, Çalışma Bakanın emeklilere 12 bin zam yapılmasını istediğini ama Erdoğan’ın “12 bin 500 lira olsun” dediğini yazarak bu durumu öve öve bitirememeleri de aslında çaresizliğin bir yansıması oldu.
2024 emekliler yılımız kutlu olsun!!!