"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakikatin keşfine mâni olan hâller

Mehmet ÇETİN
06 Ocak 2024, Cumartesi
“Hakikatin keşfine mâni olan arzu-yu hilâf ve iltizam-ı muhalif ve taraftar-ı nefis cihetiyle asılsız evhamını bir asla irca etmekle kendini mazur göstermek ve müşterinin nazarı gibi yalnız meayibi görmek ve çocuk tabiatı gibi bahaneyle mahane tutmak gibi emirlerden…”1

Çalışmamızda bu metnin mütalâası yapılırken doğrudan mevzulara mümkün olduğu kadar, dolaylı meselelere de lüzumu kadar yer verilecek ta ki işlenen hakikate mâni olunmasın.

Risale-i Nur’da hakikat, esma-i İlâhîye’nin eşya ve hâdisedeki tecellisi olarak işlenir. Âlemde her ne var ise her birinin hakikati de bütün kâinatın hakikati de İlâhî isimlere dayanır. Başa gelen, yaşanan, içinde olunan, hemen her şey İlâhi, bir ya da birçok esmanın tecelli ve tezahürü ile hakikat kazanır. İşte bu hakikatin anlaşılmasında, keşfedilmesinde bazı mâniler vardır, Bediüzzaman bunları yukarıdaki metinde şu maddelerle sıralar.

1. Arzu-yu hilâf

Muhalefet etme arzusu, diye ifade edeceğimiz bu duyguyla hareket edildiğinde söz konusu hakikatin keşfine mâni olunur.

Söylenen hemen her söze muhalefet etme, çürütme, kabul etmeme, diretme gibi inadî hâller ile hakikatin keşfi mümkün olmaz. Aykırı davranış, uyuşmama, karşı olma ya da karşı çıkma gibi aksini savunmalar, ulaşılmak istenen hakikate yaklaştırmaz, uzaklaştırır.

2. İltizam-ı muhalif

Arzu-yu hilâf ile iltizam-ı muhalif farklıdır. Birincisi arzu, istek gibi duygu kökenli iken diğeri aklî bir hükümdür. Muhalif olma, aklın süzgecinden geçirilerek gerekli görmeyi ifade eder. Muhalif olmayı gerekli görmek yani iltizam-ı muhalif, duyguyu aşan, daha baskın çıkan bir vaziyettir.

3. Asılsız evham

Kişinin vehmi, kendini yanıltması yetmiyormuş gibi ona bir dayanak ve asıl icad ederek, sorumluğu da ona yıkarak kendini mazur göstermesi, muhatap olması gereken hakikatin keşfine büyük bir engeldir.

4.Taraftar-ı nefis

Hak ve hakikatin kabulüne nefsî cephe müdahalede bulunursa, nefis tarafında kalınırsa hakikate ulaşılması zora girer. Kendi düşüncesinin daha doğru olduğu duygu ve düşüncesi, diğer düşünceye hayat hakkı vermeme arzusu taraftar-ı nefis cephesinin muzır erlerindendir.

5. Müşteri nazarı

El ne der? Şan ve şöhret peşinde olmak gibi arzular hakikate giden yolun kenarındaki dikenlerdir. Esnaf iyi bilir müşterinin hâlini. Tezgâha hangi ürünü çıkarırsa çıkarsın onda bir kusur ve hata bulur, almamak için direnir. Âlemde, kusur aramak, kendini kusursuz görmenin ifadesidir. Müşteri nazarıyla değil, alıcı nazarıyla hakikate bakan, nasibini alır, diğeri de baka kalır.

6. Çocuk tabiat

Çocuk mizacıyla yola çıkan, işin gerçeğine ulaşamaz, ciddiyetle değil, zahirle uğraşır, hakikat yolunda yorulur ve yorar. Ne anlatılırsa anlatılsın hemen her birine bahane bulur, öteler.

İşte sıralanan hâllerden sıyrılmak, onlardan temize çıkmak, kurtulmak ile hakikate yaklaşmak mümkün olur. Bu terbiye ve ıslahın yapılması ile hakikate talip olmalı ama bir şart daha var.

Huzur-u kalb ile dinlemek

Kabulün şartı kalbin huzur bulması, mutmain olmasıyla mümkündür. O hâlde hakikate ulaşmak için kalb kulağını açarak, antenleri ona yönlendirerek kalbî huzuru kazanıp, samimiyetle hakikat yolunda yürümek gerekir.

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursi, Muhakemat (2016), s. 123 (Unsuru’l-Akîde)

Okunma Sayısı: 1698
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    6.1.2024 10:48:53

    Menevi-i Nuriye'de Üstad'ı mız; "Büyük bir hakikatın etrafını kazıyorum, bilmi yorum keşfedebildim mi" diyor.Sözlerde de hakikat la ilgili şu satırlar yer alıyor; " Maddi ve manevi, cevheri,arazi her şeyin,her bir insanının hakikati, birer ismin nuruna dayanır ve hakikatına istinad eder.Yoksa, hakikatsız, ehemmiyetsiz bir sürettir." Güzel bir yazı.Değişik bir yazı.Üzerinde enine boyu na düşünülmesi,müzake re edilmesi gereken bir ya zı.Mehmed beyi tebrik edi yorum.

  • Özgür

    6.1.2024 00:36:12

    Önce kendimizde olan bu manilerden kurtulup sonra da muhataplarımızın hakikatleri anlama noktasında bu manilere maruz kalmış olmaları bilinciyle onlara yaklaşmayı ve onların da bunlardan kurtulmalarını Cenabı Hak nasip etsin inşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı