Üniversite okuduğum yıllarda dershanede kalırken, bir gün bizimle ilgilenen abi geldi dedi, “kardeşim üniversiteye hazırlanan bir kardeş dershanede kalmak istiyor” dedi. Ben de dedim “Abi üniversite hazırlık istemiyoruz.”
Üniversite hazırlık öğrencilerinin akılları sınavda oluyor. Sınav haricindeki meseleler onlara göre malayani oluyor. Dershanede ne zaman bir iş olsa 'Abi zaten sınava az kaldı. Bu benim hayatım vs' diyerek birçok meselede geri kalıyor ve dershanenin düzenini bozuyor. Bu yüzden üniversitelilerle birlikte kalmalarını uygun bulmuyordum.
Abi bu haberi verdiğinde sınava iki ay kalmıştı. 'Zaten iki ay kalmış biz bu kardeşe ne verebileceğiz? Boşuna düzenimizi bozduğumuza değmez' diye reddetmiştim. Aradan biraz zaman geçtikten sonra abi aradı ve “Bu kardeş şu vakit dershaneye gelecek” dedi, çok kızdım. Ama yapacak bir şey yoktu.
Bu kardeş dershaneye geldi, tabi ben hiç ilgilenmiyorum. Zaten o zamanlar kitaptan başımı çok zarurî bir şey olmadıkça kaldırmıyorum. Bir gün geldi yanıma "Abi sen ne okuyorsun bu kadar?" dedi. Ben de kitaptan başımı kaldırmadan geçiştirmek için "Risale-i Nur" dedim. Sonra "Ben de okuyabilir miyim?" dedi. Kitaplığı gösterdim. Eline bir kitap aldı ve okumaya başladı. Artık o da, vaktinin çok önemli bir kısmını okuyarak geçiriyordu.
Üniversite sınavı yaklaşıyor ve zaten daha önce birkaç defa sınava girmiş, ama kazanamamış. Ancak bu kardeşte hiç telâş yoktu, hizmetlere koşturuyordu. Sonra sınava girdi ve istediği yeri kazanmıştı. O kısa süre içerisinde hem dünyasını, hem ahiretini kazanmıştı. Bana kalsaydı çok kayıpları olacaktı. Ama Allah ona merhamet etti, kurtardı.
Sonra artık dershaneden ayrılık vakti gelmişti, eşyalarını topladı. Tabi artık eşyalarının arasında Risale-i Nur Külliyatı da vardı. Babası arabayla dershanenin önüne geldi, eşyaları yüklerken Külliyatı gördü. Dedi “Demek bu kitaplarla da vakit kaybetmesen daha iyi yerler kazanabilirmişsin.” Ben güldüm dedim “Asıl o kitaplar olmasaydı bu iş zordu.” Milyonlarca insanın hem dünyasını, hem ahiretini kurtaran Risale-i Nurlar onu da kurtarmıştı.
Aradan biraz vakit geçtikten sonra bu kardeş bana dedi ki “Abi, ben üniversite sınavına çalışmak için bu şehre gelmiştim. Kalacak yerlerden de fiyatı en uygun burasıydı, onun için geldim.” Evet, bizim dershanelerimiz az bir bedel karşılığında ebedî kazançlar sağladığından, kalınacak yerler arasında en uygunudur.