Geleneksel istihdam modellerinin çözüldüğü, iş tanımlarının bulanıklaştığı bu dönemde, fertlerin kendilerini yeniden keşfetmeleri ve geleceğin çalışma düzenine uyum sağlamaları kritik bir zorunluluk hâline geliyor. İşte tam da bu noktada, “öz liderlik” ve “kendi kendini yönetme becerisi” geleceğin en değerli yetkinliği olarak öne çıkıyor.

Yapay zekânın gelişmesiyle, iş piyasasında önemli dönüşümler yaşanacak ve bazı mesleklerin yerini teknolojik çözümler alacak. Bu süreçte, “Eğer mevcut becerilerime artık ihtiyaç duyulmazsa ve üretken bir sınıfa giremezsem - yani evrensel vatandaşlık maaşı alan %80’lik bir kesimde yer alırsam - ne yapmalıyım?” sorusu kritik bir öneme sahip.

Bu toplumsal dönüşüm sürecinde, insanların kendilerini nasıl konumlandıracakları ve anlamlandıracakları büyük önem taşıyor. Dolayısıyla, teknolojik işsizlik sürecinde bireylere yönelik rehberlik ve danışmanlık mekanizmalarının geliştirilmesi gerekiyor.

Kâinat, boşluk kabul etmez. Sıkıntı, sefahatin muallimidir. Bu nedenle, teknolojik dönüşüm sonrasında işsiz kalan insanların mutlaka bir amaçla meşgul olması gerekiyor.

Önemli olan, bu uğraşların salt vakit geçirmek için değil, topluma gerçek anlamda fayda sağlayacak şekilde olmasıdır. İnsanların yeniden bir üretim zincirine katılmaları, toplumsal bir değer oluşturmaları hayatî öneme sahip. Zira insanın psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının en temelinde, bulunduğu yerde bir fark oluşturmak, anlamlı bir katkı sağlamak yatar.

Pandemi süreciyle birlikte, çalışanlar geleneksel iş ortamından uzaklaşarak evden çalışma modeliyle karşı karşıya kaldı. Bu süreç, insanların iş disiplini ve verimlilik konusunda önemli zorluklar yaşamasına neden oldu. Geçmişte dış dinamiklerle - ofis ortamı, yönetici denetimi, mesai saatleri gibi faktörlerle - çalışmaya alışmış olanlar, şimdi kendi iç dinamiklerini yönetmek zorunda kaldılar.

Yakın gelecekte, sabit mesai saatleri, sürekli denetleyen bir yönetici veya zorlayıcı bir otorite olmayacak. Bunun yerine, herkes kendi inisiyatifini ve motivasyonunu kullanarak serbestçe çalışacak. Bu serbestiyet döneminde başarılı olmak için, bireylerin öz disiplin ve dahilî motivasyon yeteneklerini geliştirmeleri şart.

Kendi kendini yönetebilen, hedeflerini belirleyebilen, zamanını etkin kullanan ve dahilî motivasyonla çalışabilen bireyler, bu dönüşümden en fazla kazançlı çıkacak kitle olacak. Dolayısıyla, şimdiden bu becerilerin geliştirilmesine odaklanmak geleceğe hazırlanmak anlamına gelecektir.

İnsanların kendilerini tanımaları, çalışma alışkanlıklarını analiz etmeleri ve bilinçli bir şekilde geliştirmeleri gerekiyor. Bu, geleceğin esnek ve özerk çalışma modellerinde hayatî bir başarı faktörü olacak.

Bu dönüşüm sürecinde, her birey için asıl soru şudur: Teknolojinin hızla değiştiği bir çağda, kendi potansiyelinizi nasıl keşfedecek ve geleceğe hazırlayacaksınız? Sizce öz liderlik becerilerinizi geliştirmek için hangi adımları atmalısınız? dahilî motivasyonunuzu nasıl sürekli kılabilir ve dijital çağın getirdiği belirsizliklerle nasıl baş edebilirsiniz? Ayrıca Öz Liderlik’ten daha güzel bir isimlendirme teklifleriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum.