"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nizâm-ı Ceditten Sekbân-ı Cedide

M. Latif SALİHOĞLU
14 Ekim 2022, Cuma
GÜNÜN TARİHİ 14 Ekim 1808

1800’lü yılları başlarında Sultan III. Selim ile Sultan II. Mahmud’un fermanlarına istinaden yapılan “yeni bir askerî birlik kurma” denemeleri, ne yazık ki çok pahalıya mal oldu.

İçinde sultan ve sadrazamların da bulunduğu onlarca devlet adamı, yüzlerce zabit (subay) ve binlerce askerin canına mal olan o kanlı çatışmaların asıl müsebbipleri, azmettiricileri, kışkırtıcıları kimlerdi? Bu can alıcı sorunun cevabı, tarih kitaplarında neredeyse yok gibidir; dahası yazılanların da hakka isabet etmekten pek uzak olduğunu söylemek mümkün.

O zamanki kanlı vahim hadisenin en güvenilir, dolayısıyla en inanılır bir cevabını ve izahını acizane Bediüzzaman Said Nursî’nin Rumuzat-ı Semaniye isimli kitabında bulabildim. Orada özetle ifade ediliyor ki: Yeniçeri’nin içine giren dönmeler, masonlar ve zındıka komiteleri, askerleri iğfal ile isyana teşvik ettiler. Dolayısıyla, yaşanan kanlı boğuşmanın (venhar) asıl müsebbipleri onlardır.

Bu mühim kaydı düştükten sonra, şimdi o dönemin gelişmelerine kısaca bakmaya ve analiz etmeye çalışalım.

*

Sultan III. Selim’in fer­mâ­nıy­la 1793’te kurulan ve 1807’de yine onun döneminde kaldırılan Ni­zâm-ı Ce­dîd ordusunun yerine, bir-iki aylık müzakereden sonra bu kez Sul­tan I­I. Mah­mud’un 14 Ekim 1808 tarihli fer­mâ­nıy­la Sek­bân-ı Ce­dîd is­min­de ye­ni bir as­ke­rî bir­lik ku­rul­du. Bu yeni ordunun teşkilinde, padişahtan çok Sadrâzam Alemdar Mustafa Paşanın emek ve gayreti var.

*

Ni­zam-ı Ce­dît” isimli as­ke­rî teş­ki­lâ­t 24 Şubat 1793’te ku­rul­du. Bu ordunun merkezi, bugün hâlâ kullanılmakta olan Üsküdar’daki Selimiye Kışlasıydı.

Nizam–ı Cedit’e karşı, çeşitli iç ve dış unsurların da birleşmesiyle, Yeniçeri’den başlayan hoşnutsuzluk havası genele yayıldı ve önemli ölçüde taban buldu. İsyan ve ihtilâl sesleri ayyuka çıktı. Ayaklanan kalabalık çetenin başına ise, Kabakçı Mustafa isminde dengesiz bir adam bulup monte edildi.

Kabakçı’nın liderliğindeki isyan hareketine, Akka yenilgisini (Lübnan, 1799) bir türlü hazmedemeyen Fransızların İstanbul’daki sefiri Sebastiani de el altından destek sağlıyordu. Ayrıca, Sadâret Kaymakamı makamında bulunan Selanikli Köse Musa da ikili oynuyordu. Bir yandan Padişahı ve ordu komutanlarını teskin edecek telkinlerde bulunuyor, bir yandan da âsileri tahrik edici bir tutum sergiliyordu.

İsyanın çığ gibi büyüdüğünü ve tehlikeli bir vaziyet aldığını fark eden Sultan III. Selim, yine Köse Musa’nın telkiniyle Nizam–ı Cedit ordusunu kaldırdı. Buna rağmen durmayan, durmak bilmeyen âsiler, Topkapı Sarayına doğru yürüyüşe devam ettiler. Hükûmet merkezini basarak, yenilik taraftarı diye bildikleri devlet adamlarını katlettiler.

Ardından “Padişahı da istemezuuuk!” diye bağırmaya başladılar. Bu vahim durum karşısında, yeni bir karar aşamasına geldiğini hisseden halim ve şefkatli padişah Sultan III. Selim, son çare olarak tahttan çekilmeye razı olduğunu (29 Mayıs 1807) duyurdu.

*

Velhasıl, 15 yıl önce çok büyük ümitlerle başlatılan Nizam–ı Cedit hareketi, kanlı, çok hazin ve çok derin bir kırılmayla son buldu.

Onun yerine kurulan “Sekbân-ı Cedit” denemesi ise, devrik padişah Sultan IV. Mustafa, Sadrâzam Alemdar Mustafa Paşa ve birçok devlet adamı ile birlikte binlerce Yeniçeri askerinin hayatına mal oldu. Sultan II. Mahmud, mecburiyetle Sekban-ı Cedidi de kapattırdı. Bilahare, güç toplayıp 1826’da Yeniçeri Ocağını söndürmeye mecbur kaldı. Onun yerine ise, Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimiyle yeni bir ordu kurdu. Ne var ki, beklenen başarı yine de sağlanamadı. Misal: Padişahın inme geçirmesiyle neticelenen feci bir âkıbet olarak Nizip Bozgunu (1839) yaşandı.

Okunma Sayısı: 2130
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı