"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Lozan ve Haim Naum

M. Latif SALİHOĞLU
25 Ağustos 2018, Cumartesi
GÜNÜN TARİHİ: 23-25 Ağustos 1923

Lozan Konferansı’nın nihaî kararları, 23 Ağustos 1923’te Millet Meclisi tarafından da tasdik edilerek yürürlüğe konuldu.

24 Ağustos günü, Meclis’in Lozan’ı tasdik ettiğine dair resmî karar, İtilâf devletlerinin İstanbul’daki komiserliklerine tebliğ edildi.

25 Ağustos’ta ise, günün gazetelerinde de neşredilen söz konusu karar gereğince, ecnebi kuvvetleri Türkiye’yi terk etme hazırlıklarına başladı. Yunanistan Parlamentosu da, Lozan Antlaşmasını 25 Ağustos’ta onaylama kararı aldı.

* * *

Lozan Konferansı iki safhadır. Birinci safha, Kasım 1922’de başlayıp Şubat 1923’te sonra erdi. İkinci safha ise, 1923 senesinin 23 Nisan’ında başladı, 24 Temmuz’unda sona ermiş oldu.

Lozan görüşmeleri, ama özellikle İsmet Paşa faktörü ile ilgili olarak çok iyi analiz edilmesi gereken iki önemli nokta var.

Birincisi: İsmet Paşa’nın, beraberindeki heyeti dışlaması, onları figüran durumuna düşürmesi ve her şeyi kendi inisiyatifi ile yürütmeye çalışması ki, bu aynı zamanda M. Kemal’in de arzu, niyet ve inisiyatifinin aynı yönde olduğu anlamına gelir.

İkincisi: Türkiye heyetinin başkanı ve aynı zamanda Dışişleri Bakanı konumunda olan İsmet Paşa’nın, Yahudi Hahambaşısı Haim Naum’u birdenbire öne çıkarması ve onun adeta dümen suyuna gitme yönündeki tuhaf tutumu.

Bu iki noktanın altını çizdikten sonra, bunlara dair diğer bazı bilgileri aktarmaya çalışalım.

* * *

İki kez Lozan'a giden heyetin başında İsmet Bey vardı. Heyetin aslî diğer üyeleri ise, Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka idi. Bunların dışında, heyette ayrıca 30'dan fazla müşavir, uzman, danışman, kâtip statüsünde adam vardı. İsmet, Konferansın ikinci safhasında bu heyeti büyük çapta değiştirdi. Kendisine en yakın danışman olarak da, Yahudi Hahambaşısı Haim Naum'u seçti.

Lozan Konferansı’nın en mühim maksadı, I. Dünya Harbi ve hemen ardından başlayan İstiklâl Harbi sonrasında kurulan yeni Türkiye Devletinin dünyaca tanınması, toprak bütünlüğü ve millî sınırlarının kabul edilmesiydi. Bu noktada ciddî bir sıkıntıyla karşılaşmaması, Türkiye'nin hakkıydı. Zira, son savaştan zaferle çıkmıştı.

* * *

Bize göre, Lozan'da ayrıca gizlice görüşülen ve karara bağlanan dinî/mânevî hususlar var. Bunlar, hilâfetin kaldırılması, dinî hayat ve tedrisatın sona erdirilmesi, mânevî cephenin çökertilmesi, bin yıllık kültür ve medeniyet birikiminin tahrip edilmesi gibi, bu milletin en mühim ve hayatî meselelerini içine alan bir dizi reform ve inkılâpların muhakkak sûrette realize edilmesi talebidir. Kısa bir müddet sonra (meselâ 3 Mart 1924) Türkiye'de yaşanan gelişmeler ve köklü değişimler, bu taleplerin büyük bir iştahla yerine getirildiğini gösteriyor.

* * *

Lozan’da madalyonun bu yüzünde aktif rol alan en etkili şahıs ise, İstanbul Yahudi Hahambaşısı olan Haim Naum'dur. Türkiye'deki icraatler noktasında maksadına fazlasıyla ulaştığına kanaat getiren Naum, 1925'te Kahire'ye gitti ve orada da bu kez Mısır Hahambaşı oldu. (Bu tarihten sonra Filistin'e el atan Naum, burada bir Yahudi devletinin kurulması için vargücüyle çalıştı.)

Haim Naum'un Lozan’da ortaya çıkması ve heyet reisi İsmet’in gözde müşaviri oluvermesi, ikinci delegasyon makamındaki Dr. Rıza Nur'un dikkatini çeker. Kaleme aldığı hatıralarında, bu "emrivâki"den şöyle bahseder: "Bir müddettir İstanbul eski Hahambaşı Haim Naum, Lozan'da kaldığımız otelde görülmeğe başladı. Baktım İsmet'le görüşüyor. Ne yapmış, kimi vasıta yapmış bilmem. İsmet'e yanaşmış. Yaman Yahudi! Artık İsmet'ten ayrılmıyor. İsmet'in koltuğuna giriyor, belinden yakalıyor; o da onun... İsmet'e dedim ki: 'Bu Yahudi de başımıza nereden çıktı? Senin böyle bir Yahudi ile lâubali görüşmen haysiyetini ve Türk milletinin, heyetinin haysiyetini kırar. Bu kadar yüz verme!' İsmet, bana kızdı... İsmet'e tekrar dedim: 'Bu bir Yahudidir. Âdî adamdır. Bunun kim bilir ne fenâ işleri vardır? Bundan bir hayır bekleme!..' (Dr. Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, c. 3, s.1049)

Eski Başbakanlardan Rauf Orbay da Rıza Nur'un anlattıklarını teyit ediyor: "İsmet Paşa, anlaşıldığına göre, Lozan'da İngilizlerle bir çeşit gizli arabuluculuk rolü oynayan İstanbul Yahudi Hahambaşı Haim Naum Efendi’nin telkinleriyle, Hilâfetin artık ne şekilde olursa olsun Türkiye'de devamına müsaade edilmeyip, derhal kaldırılması fikrini tamamıyla benimsemiş bulunuyordu." (Feridun Kandemir, Hatıraları ve Söyleyemedikleri ile Rauf Orbay: 96)

Okunma Sayısı: 20998
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ibrahîm sahin

    14.12.2024 15:23:25

    Osmanlinin borcunu biz ödedik diyen sahtekârlar ,osmanli bankasındakı devletin altınlarını Yahudi papaz Haim Naum' a teslim ederken utanmadinizmi?

  • Faruk Mehmet alper

    26.8.2018 01:11:20

    Padişah hz.lerinin imzaladığı sevr antlaşması ile M.K.Ataturkun imzaladığı lozan'i karsilastirirsaniz padisaha ve Müslümanlara Anadolu'da yaşama hakkı tanımadıkları ni görürsünüz.

  • Ali Tam

    25.8.2018 01:47:28

    1)Yahudi Hahambasi Haim Na(h)um Ingiliz murahhas heyeti baskani Yahudi ve Siyonist Lord Curzon (Gürzon) ile cok yakin arkadas olduklarindan her iki tarafa ayri ayri bu is bende ben halledecem demistir. Lord Curzon 1888/89 Avam Kamerasinda konusan Gladstone'nun Kurani ya imha etme veya müslümanlari ondan sogutma planini Ingilizin Türkiye'nin mülki varligini taninmasina mukabil olmazsa olmaz sarti olarak teblig ediyor. Haim Naum Ismet Pasaya yalniz bunlari tam ikna edebilmem icin rüsvette vermemiz gerekecek Osmanli Bankasinin Altinlari anca yeter der.

  • Ali Tam

    25.8.2018 01:47:11

    2) Ismet Pasa „bu is beni asar büyügüme danismaliyim“ der ve Türkiye‘ye gider. Ismet Pasa Haydarpasa garindan Eskisehire giderken Büyügü de Izmirden Eskisehire trenle gelir ve orada bulusurlar. Ankaraya gidinceye kadar Lozan (Lausanne) sartnamesinin özetini ve Haim Naumun Osmanli Bankasinin külce altinlari meselesini acar. Siyonist Haim Naum Ismet Pasa istisare icin dönmeden önce Ingilizin istegini bile kayd us Sart yapabilmenin önsarti Halife söze karisamamali dolayisiyla derhal halifeligi ilga ediniz der.

  • Ali Tam

    25.8.2018 01:46:47

    3)Zaten ilk is halifeligin kaldirilmasi olmustur. Daha sonra Osmanli Bankasinin tonlarca altini Haim Naum'a teslim edilir. O da ben bunlari rüsvet payi olarak dagitacagim der ve Isvicre Bankasinda kendi hesabina yatirir ve kimseye bes kurus vermez. Daha sonralari bu servetin bir kismini Türkiye'de isimleri gizlenen baska kimliklere sahip iki ogluna verir ve bunlar Türkiye'nin en zenginleri olurlar. Hatta daha sonra iki kardes isimlerinin iki harflerini birlestirip beraber dev bir yatirim yaparlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı