"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Eylül'ü savunanların oranı?!

M. Latif SALİHOĞLU
12 Eylül 2024, Perşembe
Bir darbe cuntası, bundan 44 sene evvel (12 Eylül 1980) ülke yönetimine el koydu. Süngü zoruyla partileri kapattı, Anayasa ve Meclis’i fesh etti; ancak, uzun süre süngünün üzerinde oturamadı.

7 Kasım 1982’de yeni Anayasa için referanduma gidildi. Korku ve tehdit yüklü atmosferde, ayrıca tek yönlü bir propagandanın da etkisiyle, o “Darbe Anayasası” için yüzde 92 oranında EVET/KABUL oyu çıktı. (7 Kasım 1982)

Acaba, o zamanlar yüzde 90’ın üzerinde kabul gören 12 Eylül Darbesinden ve “Darbe Anayasası’ndan geriye ne kaldı? 

Şayet bugün bir anket yapılsa ve hayatta kalan seçmenlere “O tarihte EVET demiş olmaktan memnun musunuz, yoksa pişman mısınız?” denilse, acaba ortaya nasıl bir tablo çıkar?

Çok kuvvetli bir ihtimalle, EVET-HAYIR oranı o zamana nazaran tam tersine çıkar. Yani, belki yüzde 90 oranındaki seçmen kitlesi bugün için HAYIR tercihinde bulunacak.

Demek ki, Kasım 1982’de yapılan referandum sağlıklı ve güvenilir olmamıştır. 

Aynı şekilde, o tarihteki referandum ve seçimler hür, serbest, şeffaf ve demokratik bir atmosferde yapılmamıştır.

Kezâ, devlete ait olan tek Tv kanalından Allah’ın her günü yapılan tek taraflı propaganda, korkutma, yıldırma çabaları, baştan sonra demokrasinin hem ruhuna aykırı şekilde gerçekleştirilmiş, hem de HAYIR tercihinde bulunacak olan seçmenlere açıkça “anarşist, terörist, bölücü, hain…” damgası vurularak, yapılan referanduma gölge düşürülmüştür. Oy pusulasının konulduğu zarfların “yarı şeffaf” olması da cabası…

O günleri yaşayanlar bilirler ki, dünyanın en ilkel toplumlarında dahi bu derece yanlı, tehditli ve göstermelik bir referandum görülmüş değil.

*

12 Eylül Darbecilerinin “sipariş” üzerine hazırlatmış olduğu ayıplı “82 Anayasası”nın habis ruhu, ne yazık ki hâlen de yaşatılmaya çalışılıyor. Defalarca teşebbüs edildiği halde, yeni ve evrensel hukuka uygun bir anayasa hazırlanamadı; yapılan hazırlık çalışmalar da bir türlü sonuca ulaştırılamadı. 

Anayasanın birçok maddesinin değiştirilmiş olması da, kanun maddelerine sinmiş-sindirilmiş olan o darbeci ruhu ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Yeni bir Anayasa çalışmasını yaklaşık yirmi yıldır gündeminde tutmaya çalışan iktidar cenahı, artık iyice anlaşıldı ki, bu meselede ciddi ve samimi değil. 

Yani, mevcut iktidar, insan temel hak ve hürriyetlerine göre bir anayasa değil, tamamen kendi siyasî anlayış ve menfaatine uygun bir anayasa istiyor. Beklenti ve hassasiyetlerinin büyük ölçüde bu noktada temerküz ettiği anlaşılıyor.

Şayet, hür ve demokratik dünyanın tatbik ettiği anayasaya benzer bir anayasanın hazırlanması gaye ve emelinde olsaydı, büyük ihtimalle şimdiye kadar güzel neticeler ortaya çıkmış olacaktı.

*

Tekrar, 44 sene önceki darbe atmosferine dönecek olursak, şunları da eklemek mümkün:

Yurt genelinde sıkıyönetimin ilân edildiği o tarihlerde, maalesef insan hakları bütünüyle rafa kaldırılmış durumdaydı. Keyfilik had safhadaydı. Cunta yönetimi, ülkeyi babalarının çiftliği gibi yönetmeye çalışıyordu. Zamanla, onlar hakkındaki rüşvet, yolsuzluk, usûlsüzlük iddiaları öyle ayyuka çıkmıştı ki, yaranmacılara hazırlatmış oldukları anayasa metninde, kendilerini kanun koruması altına alcak maddeleri bile eklemişlerdi: “12 Eylül Harekâtına katılanlar, hiçbir şekilde yargılanamazlar, cezalandırılamazlar; hatta, haklarına soruşturma dahi açılamaz” gibi, ancak orta çağlarda rastlanılabilecek tedbirleri almışlardı.

“Anayasanın Dibacesi” kısmında da, şöyle ucube bir ifade yer alıyordu: “Bu anayasa, baştan sona ‘Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda hazırlanmıştır. Anayasanın hiçbir maddesi, bu ilke ve inkılâpların aleyhinde yorumlanamaz.”

Evet, işte böylesine ilkel bir zihniyetle yapılan darbe ve darbe anayasasını bugün de savunacak olan vatandaşlar var mı, varsa şayet, acaba sayısı ne kadar olabilir? Unutmayın, o tarihteki EVETçilerin HAYIRcılara karşı yürüttükleri kara propagandanın, tarihte misli ve misîni göstermek pek mümkün görünmüyor.

Okunma Sayısı: 1004
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    12.9.2024 10:01:09

    Şimdiki 15-20 temmuz rejimi de, üniformasız ama daha ustaca ve sinsice, 12 eylül ve 28 şubat darbelerininyapmak isteyip tamamlayamadıkları ne kadar icraat varsa, altmış yıldır büyük bir iştahla devleti ele geçirip, tepeden inmece metodla toplumu dindar yapacağını zanneden mareşal ekolünün fikri varisleri siyasal İslam kadroları eliyle yaptırıyorlar. Onun için uzun olur ve gayet adileşir hükmünü teyiden 23 senedir bu kadroya yol verdiler. Aciz kaldıklarından değil....

  • Süleyman alıç

    12.9.2024 09:41:02

    2 - Biz olaylara Üstadımız Bediüzzaman gibi "Din, Islamiyet, Vatan ve Millet " için "Risale-i Nur penceresinden bakıyoruz." Ve Ne ALDANIYORUZ nede ALDATIYORUZ Elhamdülillah hâza Min Fadlı Rabbi, Rabbim Vatanımızı ve Milletimizi ve Alemi İslam'ı her türlü görünür görünmez Darbe , Kargaşa, Kaza, Belâ, Afet ve Musibetlersen korusun ve muhafaza etsin Amiiiin

  • Süleyman alıç

    12.9.2024 09:38:36

    Aziz Dostlar! Bu gün 12 Eylül ... DARBECİ kenan Evrenin ihtilal'inin 44. Yıl dönümü şu an bu milelletin % 90 nı kenan Evrene kızıyor, lânet ediyor, hakaret ediyor.... Peki 12 Eylül ANAYASASINA ve Evrenin DEVLET BAŞKANI olmasına bu milletin % kaçı oy verdi %92.63 ü, niye çünkü; "Risale-i Nur penceresi ile bakmak" gerekirken bakmadıkları için. Peki Kim oy vermedi Evren ve Anayasasına, Yeni ASYA Gazetesini okuyan Nur Talebeleri.(tâbi BEDELİNİDE ödediler 470 kapatılarak) Biz her zaman ve her Şartta Allah için fikrimizi (Yalan, İftira, Hakaret ve Küfür etmiyoruz) söylüyoruz. Akifin dediği gibi de "gelenin keyfî için kalkıp geçmişe sövmeden" tabii

  • Hüseyin İlhan

    12.9.2024 07:32:45

    Aklı,vicdanı,vatan ve insan sevgisi olan hiçbir TC.Vatandaşı bu cani,katil ve hainleri asla savunamaz. Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne,Bulgarşistan komünist ve cani lideri Jivkof'u üzmemek adına Kırklareli ilimizdeki bir tepey verdim (Bunu TRT radyolarındaki bir canlı yayında sesinden duydum.)milletin malına,hakkına çöken zalimler asla savunulamaz ve desteklenmez.

  • Nahit Topaloğlu

    12.9.2024 05:43:53

    Tek adam rejimini hâlen alkışlayan bazı Nurcular, korkarım ki ihtilal anayasasına "evet" demiş olmalarından pişman hâlen değillerdir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı