“Mü’minlere erkeklere söyle: Gözlerini haramdan sakındırsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Gerçekten Allah, yaptıklarından haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini harama çevirmekten kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü kapatacak şekilde koysunlar” (Nur, 24:30-31.) ferman eder.

İnsana verilen şehvet duygusu neslin devamı içindir. Neslin sağlıklı ve temiz şekilde devamı ise iffete bağlıdır. İffet ise şehvet duygusunun veriliş amacına uygun şekilde helal ve istikamet dairesinde kullanılması demektir. Allah insanın yükünü hafifletmek için (Nisa, 4:28.) İnsan kendisine verilen akıl, şehvet ve öfke duygusunun taşkınlıklarından kendisini kurtaramadığı için Allah ona yardım etmek ister ve zaafları bu duyguları veriliş amacına uygun, istikamette kullanması için emirler ve yasaklarla yardım eder. Müfessirler bu ayetin insanın kadınlara karşı zaafını hatırlattığını ifade etmişlerdir. (İbni Kesir, Muhtasar, 1: 378.)

İnsanın bu zaafını Peygamberimiz (asm) “Erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne olmadığını” (Müslim, Rikak, 97.) haber vermekte ve kadınların şerrinden korunmak için sabah akşam “Allahümme ecirna minennâr. Allahümme ecirna min şerri’n-nisâ” (Müsned-i Ahmed, 4: 234.) diye Allah’a sığınmamızı ne nefsimizin şehvetin şerrinden korunmamızı istemiştir. Peygamberimiz (asm) yine, İsrailoğullarının ilk fitnesinin kadınlarla ilgili olduğunu haber vermiş ve kadınlardan kendimizi korumamızı söylemiştir. (Müslim, Rakak, 99.)

Kadınların şerri erkeklerden daha çok kadınlara zarar verir. Bu sebeple sadece erkekler değil, kadınların da kadınların şerrinden hem erkeklerini hem de kendilerinin korunması için dua etmesi ve iffetli davranması, bunun için de tesettüre riayet etmesi gerekir. İnsanı şehvetin şerrinden koruyacak ilk tedbir tesettürdür. Yüce Allah’ın tesettürü emretmesinin en önemli hikmeti budur. Bu sebeple Peygamberimiz (asm) “Erkeklerin, yanında mahremi bulunmayan kadınların evlerine ve yanlarına girmelerini yasaklamıştır.” (Müslim, Selam, 22.)

Peygamberimiz (asm) fitneye düşmemek ve günaha girmemek için gözü bakmaktan, kulağı işitmekten, dili konuşmaktan ve eli tutmaktan men etmek gerektiğini ders verir. Bunlar insanın şehvetini tahrik eder ve günaha kapı açar. (Müslim, Kader, 21.) Kur’ân, harama bakmamayı ve tesettürü emrederek aile saadetini mahveden ve insanın iffet ve namusunu lekeleyen zinaya gidecek yolları kapatmıştır. İrade dışı meydana gelen ilk görüşün günahı yoktur, ama ikinci ve üçüncü bakışlar yasaklanmıştır. Görüldüğü zaman hemen gözü çevirmek emredilmiştir. (Müslim, Adab, 45.) Peygamberimiz (asm) kendisine bir mesele sormak için gelen genç bir kadına bakan yanındaki genç Usame b. Zeyd’in gözünü eliyle kapatarak yüzünü başka tarafa çevirmiş ve bakmasına mâni olmuştur. (Müslim, Hac, 407.)

Kur’ân-ı Kerîm Hz. Yusuf’un (as) iffetini gençlere örnek olarak anlatır. Hz. Yusuf’u (as) iffetini koruma konusundaki hassasiyetinden dolayı Allah’a sığındığı için kendisini koruduğunu haber verir. “Nefsinize güvenmeyin, nefis daima kötülüğü ister. Allah’ın koruması müstesna hiç kimse nefsinden emin olamaz. Öyle ise Hz. Yusuf gibi siz de Allah’a sığının” (Yusuf, 12:23, 52-53.) ferman eder. Bunun için Peygamberimiz (asm) “İmanlı bir mü’min, iki dudağı ile iki bacağının arasını koruduğu taktirde Cennete gireceğini tekeffül etmiştir.” (Tirmizî, Zühd, 61.) “En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine ciddî çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp, gaflette boğulmayandır” (Heysemî, Mecmau’z-Zevaid,10:270; İbni Hacer, Metalibu’l-Aliye, I3:3; Bediüzzaman, Mektubat, s. 261.) buyurmuştur.

Gençlik damarı akıldan çok hissiyatı dinler. Bunun için hissiyatına esir olmayıp akla uygun hareket eden, Allah’tan korkan ve rızasını isteyen, ahireti düşünerek hareket eden bir genç Allah katında en değerli bir insandır. Peygamberimiz (asm) böyle bir gencin Allah katında meleklerden üstün olduğunu haber verir. Böyle bir genç mahşerde hiçbir gölgenin olmadığı yerde Arş’ın gölgesinde olacaktır. (Buharî, Ezan, 36.)

Yüce Allah kötülüğe iltifat etmeyen genci, emsallerine üstün tutar. (Feyzu’l-Kadir, 2: 263, H. No: 1799.) İffetini koruyan kadın ve erkek gençler hakkında Peygamberimizden (asm) şu rivayetler gelmiştir: “Allah kendisini ibadete verip şehveti peşinde koşmayan gence hayran olur. Allah tevbe eden genci çok sever. Güzel ahlâklı ve cömert genç cimri yaşlıdan daha sevimlidir. Kötülükten ve günahtan kaçan genci Allah diğerlerinden üstün tutar. Nâ-mahreme bakmak şeytanın oklarından bir oktur. Her kim Allah’tan korkarak bundan sakınırsa Allah ona onun zevkine bedel başka bir zevk ve saadet verir. Ona iman halâveti verilir. İmanın tatlılığını kalbinde hisseder.”

Gençlik dönemi ilim ve sanat öğrenme dönemidir. Gençler kendilerini kötülüklerden korumak için ilim öğrenmeye, okumaya, sanat ve meslek sahibi olmaya yönelmelidir. Boş durmamalı, hayırlı ve faydalı işlerle meşgul olmalıdır. Şeytan boş duran adamı sever, nefis işsiz güçsüz insanı istediği gibi yönlendirir. İşi ve gücü olan, kendisini ilim öğrenmeye ve okumaya veren gence nefis ve şeytan zarar veremez.