Üstad 31 Mart sonrasında yargılanıp beraat ettiği Divan-ı Harb-i Örfî müdafaasının sonuna koyduğu ve “Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin ahfadı (torunları) olan vatandaşlarım ve kardeşlerim! 500 senedir yattığınız yeter. Artık uyanınız, sabahtır” diye başlayan metnin devamındaki satırlarda şöyle diyor:
“Meşrutiyet-i meşrua [şeriat dairesindeki meşrutiyet] sizi herkes gibi imtihana davet ediyor ki, sinn-i rüşde bülûğunuzu [rüşd yaşına eriştiğinizi] ve vasîye adem-i ihtiyacınızı [vasîye ihtiyacınızın kalmadığını] görmek istiyor. İmtihana hazırlanınız. Mevcudiyetinizi ittihadla gösteriniz. (...) Yoksa sıfır çekecek ve şehadetname-i hürriyeti (hürriyet diplomasını) vermeyecektir.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 163)
Bu seslenişi güncelleyecek olursak:
Demokrasi, aynı zamanda toplum için bir olgunluk, rüşdünü ispatlama ve her çeşit vesayetten kurtulma sınavıdır. Bu sınavda başarılı olmanın en önemli şartı, toplumun demokrasiye ve ihtiva ettiği adalet, meşveret, kanun hâkimiyeti, hürriyet gibi değerlere sahip çıkmak için birleşip ortak bir irade ve inisiyatif ortaya koymasıdır. Bunu başaramazsa sınav notu sıfır olabilir ve “hürriyet diploması”nı alamaz.
Bu çetin süreç ve serencamda yapılan ve her biri ayrı bir sınav niteliğinde olan seçimlerden çıkan sonuçları bu yaklaşım ve perspektifle iyi analiz etmemiz gerekiyor.
Sınav kâğıtlarımız olan oy pusulalarını gerçekten demokrasinin icaplarına uygun şekilde, hür irademiz üzerindeki bütün vesayetleri etkisiz hale getirip ortadan kaldıracak şekilde işaretleyebiliyorsak ne âlâ.
Ama oyumuzu korku, menfaat, nemelâzımcılık, günü kurtarma kaygısı, tarafgirlik, husumet, kamplaşma ve kutuplaşma, tek taraflı propaganda gibi saiklerin yönlendirmesiyle kullanıyor; bir vesayetten kurtulalım derken başka bir vesayetin etki alanına girmemizi netice verecek tercihlerde bulunuyorsak demokrasi sınavını kaybediyor; hürriyetimizi zora sokuyoruz.
Üstadın “Millet irşad ve tenvir edilmeli” vurgusu, hiç bitmeyecek bir gündem olarak her hal ve şartta bu sınavı başaracak bir toplum inşası için de son derece önemli.