"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbelerle hesaplaşma denirken...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
13 Şubat 2025, Perşembe
Ergenekon ve Balyoz gibi davaların fiyaskoyla sonuçlanıp dahası tersine dönerek yargı eliyle yapılan misilleme ve rövanş operasyonlarını tetiklemesi; 12 Eylül davasının Evren ve Şahinkaya ile sınırlı tutulup, onlar ölünce düşmesi; 28 Şubat davasının da sadece asker kanadındaki bazı isimlere güya ağır cezalar verilmesine karşılık, hüküm giyip tutuklananların dahi serbest bırakılması, darbecilerle hesaplaşma iddiasını boşlukta bıraktı.

Buna mukabil, 12 Eylülcülerin 1982’de halka zorla kabul ettirdiği darbe anayasası, resmî ideolojiyi dayatan antidemokratik ve çağdışı içeriği ile hâlâ yürürlükte. Siyaset, partiler, seçimler, eğitim, sivil toplum gibi önemli alanları aynı mantıkla düzenleyen temel kanunlarla beraber.

Oysa darbeler ve darbecilerle hesaplaşmak, daha da önemlisi sistemi darbelere artık geçit vermeyecek şekilde tahkim edip sağlamlaştırmak için asıl yapılması gereken, anayasadan başlayarak temel kanunları çağdaş ve evrensel demokrasi ve hukuk kriterleri çerçevesinde tamamen değiştirip yenilemek olmalıydı.

Bunun için en önemli referans ve kaynak, AB kriterleriydi. Oradaki değer ve kurallar esas alınarak sistem yenilenseydi, birçok sorun kolaylıkla ve çok kısa zamanda çözülebilirdi.

Nitekim askerî vesayetin bir ölçüde de olsa kırılmasında ve demokratik hukuk devletinin gerekleriyle çelişen bazı hallerden kurtulmamızda, AB sürecinin çok olumlu etkileri oldu. Ama bu süreçten uzaklaşıldıkça eski arızalar farklı şekil ve formatlarda, üstelik yer yer daha şiddetlenerek nüksetti. Geldiğimiz yer ortada.

Travması hâlâ devam eden 15-20 Temmuz süreci, sistemin müdahaleler karşısındaki kırılganlığını bir defa daha gösterdi.

Bu durumdan çıkmanın yolu, tekrar tekrar vurguladığımız gibi, demokratik hukuk devletini güçlendirecek köklü ve yapısal reformlardan ve bunlara hayat verip sürekli kılınmalarını sağlayacak zihniyet dönüşümünü başarmaktan geçiyor.

Ama ne yazık ki, ülkeyi yönetenlerin tercini tam aksi istikamete yönelip, ülkeyi tek adam rejiminin cenderesine hapsetmek oldu.

Bu tercihin her alandaki sıkıntılı neticelerini hep birlikte görmeye ve yaşamaya devam ediyoruz.

Okunma Sayısı: 2308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Bozdağ

    22.2.2025 23:07:12

    Çok isabetli tespitler.bunları dile getirdiğiniz için teşekkür ederiz.

  • Salih özbay

    15.2.2025 20:33:47

    "Benim dönemde sorumlu mevkide olanların mal varlıklarına olağan dışı bir artış görürsem, kaynağını delillendirmesi için incele başlatırım" diyen birine "öyle yaparsan yani mal beyannamesi istersen yönetici bulamazsın" diyerek, hırsızlığa, rüşvete, yolsuzluğa, kayırmacılığa kapı aralayan, meşruluk kazandıran kimdir acaba bilen var mı?

  • Hüseyin İlhan

    14.2.2025 09:21:23

    'Ne istedilerde vermedik,diyerek milletin hakkını peşkeş çekenler,çektirenelr.ilkokul mezunu nu müdür yaparken binlerce lisans ve lisansüstü gencin işsiz olduğu ülkemde hak gasbı edenlerin, hazineyi hırsız dediğine ,ticaret bakanlığını tacire,eğitimi özel okul sahibine,sağlığı özel hastahane şirketi sahibine,turizm bakanlığını tur sahibine yaptıranların ve 'O BELEİDYE KİME ATİT,diye sorup hak-hukuk ve adalet için ona göre davranacağını gösteren din istismarcısı,fiaz hamisi,haksızlıkların şahı pirine laf edemeyenler karşımıza çıkmasın. Zira tüm haksızlıkların ana mes'ulü oduuur.,

  • Halil İbrahim Karahanp

    14.2.2025 04:46:41

    Allah razı olsun Rabb'im her türlü kötülüklerden korusun...

  • Cengiz A.

    14.2.2025 00:06:11

    Yazınız için teşekkürler... İlgili yorumcuya, "...Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletten alıkoymasın... Maide:8" Emin olmadığınız, gözünüzle görmediğiniz, detaylarına vakıf olmadığınız konularda kendi ahiretiniz için hüküm vermeyin. Benden söylemesi...

  • Abdullah

    13.2.2025 15:23:36

    Darbecilerden bugüne kadar kimse hesap sormadı.Bundan sonra da sorulacağı meçhul. Hesap sormak o kadar kolay mi? Ancak sahabe-i Kiram gibi bir imana,cesarete ve hakkaniye te sahip bir kadro işbaşına gelirse ve aynı imanla millet te onları desteklerse o zaman hesap sorulabilir.Bu iş birinci derecede milletin sağlam, tahkiki bir imana sahip olmasıyla mümkün olabilir.Bediüzzaman Hazretleri demiyor mu; "İman Kalesini küfrün çürük direkleri tutamaz" diye.Millet derinden irşad edilmeye muhtaç! Buna çalışılmalı.

  • Yağmur Darendeli

    13.2.2025 00:12:24

    Darbecilerle hesaplaşılması gerekir. Özellikle de 15 Temmuza teşebbüs eden gülen ve ekibi ivedi ile hesap vermelidir. Fetullahçı yapı ile gerçekten hesaplaşmak gerekiyor. Çaldıkları soruların hesapları ne olacak? Çarşaf çarşaf itiraf ediyorlar şimdilerde. Gülen altın nesil yetiştirmek vaadiyle milleti kazıklamış ve en acımasızlarından hırsız nesil yetiştirmiş. Bunun da hesabı sorulmalıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı