"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tekelci ve güdümlü medya

Kâzım GÜLEÇYÜZ
06 Şubat 2025, Perşembe
Cumhuriyet adı altında kurulan tek parti ve tek adam rejiminde medya antidemokratik, tekelci, dayatmacı bir anlayışla ve resmî ideolojinin propagandisti olma misyonuyla şekillendirildi.

Takrir-i Sükûn Kanunu ve İstiklâl Mahkemeleri ile tüm muhalif basın tasfiye edildi.

Halbuki Osmanlının meşrutiyete geçtiği son döneminde basında da çok seslilik vardı. Çok farklı fikirler dile getiriliyor ve tartışılıyordu. 

Osmanlı tarihe karışıp yeni devlet kurulduğunda bu durum da sona erdi ve çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1946’ya kadar böyle devam etti. Özellikle dinî yayınlara kesinlikle hayat hakkı tanınmadı. Hattâ 1942’de Peygamberimizle ilgili bir yayın, Matbuat Umum Müdürlüğünün müdahalesiyle sona erdirildi.

{M. Kemal’in Kur’ân’a tercüme ve tefsir yazdırıp Sahih-i Buharî Muhtasarı’nı hazırlatmasının arkasında yatan farklı niyetler için “Said Nursî ve M. Kemal” kitabımıza bakılabilir (s. 57 vd).}

Özellikle 1950’den sonra basında da bir ölçüde çok sesli bir yapıya geçilmeye başlandı.

Ama şimdi anaakım veya merkez medya olarak nitelenen devlet destekli gazeteler yine resmî ideoloji muhafızlığına devam ettiler.

Ve demokrasinin değil, tahrikçiliğini yaptıkları darbelerin yanında yer aldılar. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat, gerek önceleri, gerekse sonraları ile bunun örnekleriyle dolu.

Yöntem hepsinde aynı: Darbe öncesinde, hep seçilmişleri kötüleyen, askeri tahrik eden ve kamuoyunda darbe beklentisi oluşturan; sonrasında ise ihtilâlcileri alkışlayan yayınlar.

Sürece yayılan bir müdahale formatında gerçekleşen 28 Şubat’ta gazete manşetlerinin ve TV haber bültenlerinin Genelkurmay’dan açılan telefonlarla belirlendiği, itiraflarla sabit.

Darbe dönemlerinin bir başka özelliği, eleştirel yayınlara gösterilen tahammülsüzlük ve bu yayınların baskıyla susturulmak istenmesi.

12 Mart’ta da, 12 Eylül’de de, 28 Şubat’ta da Yeni Asya’nın maruz kaldığı ağır baskılar bunun en tipik ve çarpıcı örneklerini oluşturuyor.

Günümüzdeki durum ise, geçmişte tekelci bir temele bina edilmiş medyayı kontrolünde tutan bürokratik vesayetin, seçilmişler eliyle daha da katmerlenerek, ama sivil görüntüyle sürdürüldüğü bir tabloyu önümüze koyuyor.

Neredeyse her gün aynı manşetle çıkan iktidar gazetelerinin ve aynı gündem üzerinde tıpa tıp benzer yayınlar yapan TV’lerin hali ortada.

Yeni Asya’nın bu dönemde de maruz kaldığı çok yönlü baskı ve tazyikler de...

Okunma Sayısı: 2259
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Doğukan Pamir

    7.2.2025 03:38:53

    Yeni Asya iki taraftan birine taraf olmadı.Haklı görünmek için kafanızdaki taraflı tahayyülatı sahih imiş zegabına kendinizi kaptırmışsınız. 12 eylülde cemaatimizi solcularla beraber oldu diyen yanlış düşünce, ergenekon, balyoz konularında da yanlış yerde olmakla ittiham etti, 15 temmuzda aynı yanlış düşünce sırf kendini haklı göstermek ve enesini tatmin için gülen camiasıyla beraber olmakka suçluyor....inşaallah bu yanlış düşünce bir gün yaptığından caz geçer... Ne gülen, ne siyasal İslam. Haklının mazlumun yanında haksızın, zalimin karşısında... Bu fetö de, siyasal İslam da olabilir hiç fark etmez... Cemaatimizin gayesi Hakkın hatırını hep âlî tutmak... İndi, hissi, hasedi, cehli ve hasmi düşüncelerden uzak duralım lütfen

  • Mehmet

    7.2.2025 00:18:36

    Abdullah bey Yeni Asya'nın çarpışan taraflardan birine taraf olduğunu neye göre söylüyorsunuz. Bizi hedef alan yağcı basının karalama haberine göre mi diyorsunuz. 15 temmuz Broşürü bir daha okuyun, hukuksuz yargılanmaları eleştirdiği için taraf diyorsanız bu hakkaniyetli değil. Malum yapılanmanın hizmet tarzını bidayetinden beri eleştirdiği gibi ortaklığı biten iktidarın da demokrasiden uzaklaştığından beri de eleştiriyor. Biz kendimiz zorla kötü göstermeye çalışırsak bizi karalamaya çalışanlara destek vermiş oluruz. Bu durum cemaati de sıkıntıya sokmuş oluruz.

  • Ömer

    6.2.2025 15:49:54

    İşte böyle bir medya olmamak için omurgası sağlam idareciler ve cesur kalemler lazım. Ama onları yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Biraz tahkik, tahlil, ferasetle bakılmalı. Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅

  • Abdullah

    6.2.2025 15:49:50

    Yeni Asya, çarpışan iki cereyandan bi rinden yana tavır koymasaydı; bu çar pışma sürecinde büyük röl oynayabilir di.Çok güçlü imani ve Kurani mesajlar vererek büyük kitleleri uyandırabilir,itti had ve muhabbete vesile olabilirdi.Fa kat ne çare ki bir cereyandan taraf oldu hem iktidarın husumetine sebep oldu ve hemde millet nezdinde itibar kaybet ti.İktidar ile mübareze etmeyecekti ki Üstad'ımız hiçbir iktidar ile mübareze etmemiştir.Çünkü bütün partilarde nu run aşıkları var.Düşmanca vaziyet alınırsa bu nurani hakikatları onlar a na sıl ulaştıracağız? Kısaca büyük tarihi bi fırsatı kaçırdık....

  • Doğukan Pamir

    6.2.2025 12:05:11

    Sizin aradığınız, medya namusu, haysiyeti, şerefi, vicdanı fıtratı malesef önce NAKİT 'in sonra kör hissiyatın ve taassubun gölgesinde kaldı.

  • Hüseyin İlhan

    6.2.2025 10:22:43

    Cenab-ı HAK CC'ün izni ve inayeti ile YENİASYA Gazetemizin neşriyat hayatına başladığı günlerden bugüne kadar nice darbeci,muhtıracı ve entrikacılar HAKİKATIN GÜR SESİ YENİASYA 'mızın sesini kısmaya,boğmaya,yetmedi ise bundan sonra da kimsenin gücü inşaallah yetmeyecektir.

  • HASAN DOĞAN

    6.2.2025 10:13:12

    Tam da nirengi noktasına temas etmişsiniz Kazım ağabey,Allah razı olsun....

  • Necati

    6.2.2025 09:06:13

    Türkiye son yıllarda bir nevi sivil darbelere maruz kalıyor. Bu zihniyetten hür basın da çok zarar görüyor. Demokrasi ve adaleti İslâmî değerler ve Risale-i Nur çerçevesinde savunan, bu konuda tavizsiz istikrarlı çizgisini sürdüren Yeni Asya'da nasibini alıyor. Hatta diyebiliriz ki, gizli açık en büyük baskıya yeni Asya maruz kalıyor. Ama olsun hakikatı savunmanın bir bedeli var. O bedeli Yeni Asya ve sizler Allah razı olsun hep ödeyerek geldiniz. Ne olursa olsun Yeni Asya bu çizgisini bozmayacak, bozmaya çalisanlar da her dönemde olduğu gibi şimdi de mahçup olacaklardır.

  • Halil İbrahim Karahanp

    6.2.2025 04:42:07

    Hakkı hak bilip hakkı savunanlara ne mutlu. Allah onlardan razı olsun her türlü kötülüklerden korusun...

  • Ramazan tavşan

    6.2.2025 01:45:17

    Yeni Asya gücünü güce yaslanmaktan değil, hak ve hakikatten alır.

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    6.2.2025 00:57:23

    Yeni Asya Gazetesi,sönmez ve söndürülemez manevi bir güneş gibi 55 yıldan beri Kur'an-ı Azimmüşşan'ın Tevhid,Nübüvvet,Haşir,Adalet ve İbadet ve diğer İslami hakikatlerini önce Türkiye'ye sonra bütün cihana korkusuzca ilan ve ispat ediyor. Hodri meydan !

  • Şuheda Durmuş Yılmaz

    6.2.2025 00:49:40

    Evet çok doğru bütün haber kanalları hakim savcı polis olmuş tek elden suçlu ilan edebiliyor bu zaman insanjn kendini yani doğruyu ispatlamasi kadar zor bişey gormedim

  • Murat Cansız

    6.2.2025 00:32:09

    Kalemine sağlık abi

  • Burhan Kula

    6.2.2025 00:10:35

    Bu kadar haksızlığın hukuksuzluğun adaletsizliğin olduğu bu dönemde, sizin ve Yeni Asya nın varlığı oldukça kıymetli, umarım gazete için uygulanan resmi ilan yasağı da bir an önce kalkar..

  • Pelin Kurukahveci

    6.2.2025 00:07:34

    Sadece iktidar sorunu değil. Genel bir sorun bu güdümlü medya olayı. Muhalif medya da güdümlü bir medya maalesef. Orda da farklı seslere tahammül yok. Onlarda aynı başlıklarla çıkıyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı