"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Blok zincir teknolojisi açısından Kehf Suresi’nin mesajı

İ. Seyda DURGUN
31 Ocak 2025, Cuma
Kehf Suresi, Kur’ân-ı Kerîm’in 18. suresidir. Sure, inançları yüzünden zulüm gören yedi gencin ve köpekleri Kıtmir’in, Allah’ın koruması altında bir mağarada 309 sene uyumasını anlatır: “Onlar mağaralarında üç yüzyıl kaldılar, buna dokuz yıl da ilâve ettiler.”1

Konumuz açısından bu surede geçen Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm ayeti2, kriptoloji ve blok zincir teknolojisi ile ilişkilendirilebilir. “Rakîm,” yani rakamsal şifreleme veya kriptografi, günümüzdeki blok zincir teknolojilerinin temelini oluşturur. Bu bağlamda, Ashab-ı Rakîm’in, modern kripto sistemlerine dair bir metaforik anlama işaret ettiği düşünülebilir.

Ashab-ı Kehf ve Rakîm, gençlerin dönemin baskısından kaçarak bir mağaraya sığındığı ve Allah’tan bir çıkış yolu talep ettikleri bir durumu anlatmaktadır. Burada, “Rakîm” kelimesi tarihî bağlamda farklı şekillerde yorumlanmış, ancak genel olarak “yazılı bir kayıt” veya “taş üzerine yazılmış metin” olarak açıklanmıştır.3 Bu kelime, modern kriptografik sistemler ve blok zincir teknolojisi ile ilişkilendirilebilecek metaforik bir mana taşımaktadır. Blok zincir teknolojisi, bilgilerin şeffaf, değiştirilemez ve güvenilir bir şekilde kayıt altına alındığı bir sistemdir. “Rakîm,” bu bağlamda blok zincir üzerindeki kayıtları simgeliyor olabilir. 

Rakîm ve Blok Zincirdeki Değişmez Kayıtlar: “Rakîm” kelimesi, bir tür yazılı veya kazılmış kayıt anlamına gelir. Bu kayıtları ve bilgileri, mağaradakilerin koruduğu düşünülür. 

Blok zincir teknolojisinde de benzer bir yapı mevcuttur; tüm işlemler ve veriler, ağdaki düğümler üzerinde şifrelenerek değiştirilemez bir şekilde kayıt altına alınır. Bu sistem, geçmişte yapılan işlemlerin izlenebilirliğini ve güvenilirliğini kayıt altına alıyor. Meselâ kripto para sistemlerinde yapılan her işlem, bloklar halinde kaydedilir ve bu işlemler tüm kullanıcılar tarafından doğrulanabilir. Bu, Rakîm’in temsil ettiği korunan ve değiştirilemez kayıt kavramıyla örtüşür.

Ashab-ı Kehf ve Merkeziyetsiz Sistemler: Ashab-ı Kehf, zalim bir otoriteden kaçarak kendilerine bağımsız bir alan oluşturmuş ve Allah’tan yardım dilemiştir. Bu olay, merkeziyetsiz yapılar ile paralellik göstermektedir. Blok zincir teknolojisi, kullanıcıların merkezî otoritelerin baskısından kurtulmasını sağlayarak kişilerin kendi ekonomik ve sosyal süreçlerini kontrol etmelerine imkân tanıyabilecektir.

Merkeziyetsiz Finans (DeFi): Merkeziyetsiz finans platformları, bankalar veya diğer aracı kurumlara ihtiyaç duymadan kişilerin finansal işlemlerini doğrudan gerçekleştirmesine imkân tanımaktadır. Ashab-ı Kehf’in dönemdeki otoriteden bağımsızlık arayışı, kişilerin DeFi sistemleri aracılığıyla merkezî otoritelerden bağımsızlaşmasıyla benzerlik taşıyor gibidir.

Mağaraya Sığınmak ve Dijital Güvenlik: Ashab-ı Kehf’in mağaraya sığınması, bir yönüyle güvenlik arayışını temsil ediyor gibidir. Blok zincir teknolojisi de kullanıcıların verilerini merkezi yapılardan koruyarak güvenli bir alan sunmaktadır. Bu sistem, kriptografi sayesinde kişisel bilgilerin ve işlemlerin yalnızca yetkili kişiler tarafından erişilebilir olmasını sağlar. Meselâ bir kripto olan Ethereum ağı üzerindeki akıllı sözleşmeler, yalnızca yetkili tarafların erişebileceği şekilde tasarlanır. Bu, Ashab-ı Kehf’in mağarada korunması gibi bir dijital güvenlik mağarası gibi kabul edilebilir.

“Çıkış Yolu” Talebi ve Blok Zincir Teknolojisi: Ashab-ı Kehf’in Allah’tan bir çıkış yolu dilemesi, kişilerin zor şartlarda alternatif bir çözüm arayışına girebileceklerine dikkat çekmektedir. Blok zincir teknolojisi, mevcut ekonomik ve sosyal sistemlerin kısıtlamaları karşısında kişilere yeni yollar sunmaktadır. Özellikle şeffaflık, güven ve aracısız işlemler bu “çıkış yolu” fikrini desteklemektedir. Blok zincir tabanlı FairChain projeleri, küçük üreticilerin doğrudan tüketicilere ulaşmasını sağlayarak onların ekonomik bağımsızlığını arttırmaktadır. Bu sistemler, mağarada bir çıkış yolu arayan gençlerin durumuna benzetilebilir.

Blok Zincir ve Mahremiyet: Ashab-ı Kehf’in mağarada korunarak mahremiyetlerini sağlaması, blok zincirin kullanıcılarına sunduğu gizlilik ve güvenlik özellikleriyle ilişkilendirilebilir. Blok zincir teknolojisi, kullanıcıların işlemlerini anonim olarak gerçekleştirebilmesine imkân tanıyarak kişilerin mahremiyetini korumaktadır. Meselâ Monero ve Zcash gibi kripto para birimleri, kullanıcıların işlemlerini tamamen anonim olarak gerçekleştirmesini sağlar. Bu durum, Ashab-ı Kehf’in mahremiyetlerini koruma çabasıyla eşleştirilebilir.

Rakîm ve Kriptografik Anahtarlar: “Rakîm” aynı zamanda kriptografi ile de ilişkilendirilebilir. Blok zincir teknolojisinin temel yapı taşlarından biri olan kriptografik anahtarlar, verilerin yalnızca doğru taraflarca erişilebilir olmasını sağlar. Ashab-ı Kehf’in hikâyesindeki Rakîm’in, gençlerin kimliğini ve durumunu kayıt altına aldığı düşünüldüğünde, bu anahtarlar aynı işlevi görür. Meselâ, blok zincir üzerindeki her cüzdan, kullanıcıya özel bir özel anahtar ile korunur. Bu, Rakîm’in gençlerin bilgilerinin güvende tutulduğu bir sembol olarak düşünülmesiyle örtüşüyor denilebilir.

Özetle, Kehf Suresi’nin 9-10. ayetlerindeki Ashab-ı Kehf ve Rakîm, blok zincir teknolojisiyle metaforik bir bağ kurmamıza imkân tanır. Rakîm’in değişmez kayıtları, blok zincirdeki işlemlerin kaydını; Ashab-ı Kehf’in bağımsızlık arayışı ise merkeziyetsiz yapıları temsil edebilir. Ayrıca bu ayet, zorlu şartlardaki yenilikçi ve güvenilir bir çıkış yolu arayışının önemine dikkat çekmektedir. Blok zincir teknolojisi, günümüzde kişilerin merkezî sistemlerin sınırlamalarından kurtulması ve daha hür ve insanî bir ekonomik-sosyal düzen arayışında güçlü bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dipnotlar:

1- Kehf Suresi, 25. Ayet.

2- Kehf Suresi- 9-10. “Yoksa sen, bizim âyetlerimizden olan Ashâb-ı Kehf ve Rakîm’i mi şaşırtıcı buldun? O gençler mağaraya sığınmışlar ve ‘Rabbimiz! Bize katından rahmet gönder ve bize içinde bulunduğumuz durumdan bir çıkış yolu göster!’ demişlerdi.”

3- “Ashâbü’l-Kehf,” İA, IV, 372; Ömer Faruk Harman, “Ashâb-ı Kehf,” İFAV Ans., I, 167.

Okunma Sayısı: 342
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı