Bir hadiste Ashab-ı Rakîm’in “ahirzamanda gelecek olan Mehdi’ye yardım edeceği”1 belirtilmektedir.
Blok zincir teknolojisi, materyalizm ve Deccalizm gibi modern zamanların manevî yozlaşma ve adaletsizlik sistemlerine karşı güçlü bir çözüm potansiyeli sunabilir. Bu teknolojinin temel prensibi olan güven, şeffaflık, merkeziyetsizlik ve adalet, Said Nursî’nin “manevî bir inkılâp ihtiyacı”2 olarak tanımladığı sosyal ve insani düzenin yeniden tesisi için bir araç olabilir.
Şeffaflık ve Güven
Deccalizmin tesiri, bir yönüyle güç ve servet sahiplerinin gizli, manipülatif ve adaletsiz yöntemlerle toplumu kontrol etmesiyle şekillenir. Blok zincir teknolojisi, kayıtların şeffaf ve değiştirilemez olması sayesinde bu tür manipülasyonların önüne geçebilir. Meselâ, seçim sistemlerinde blok zincir kullanılarak adil ve güvenilir sonuçlar sağlanabilir. Bu, halkın iradesinin daha etkin bir şekilde yansımasına imkân tanıyabilir.
Merkeziyetsizlik ve Hürriyet
Deccalizmin temel unsurlarından biri de fertleri merkezî güçlere bağımlı hale getirerek onları hürriyetlerinden mahrum bırakmaktır. Blok zincir teknolojisi, merkeziyetsiz bir yapı sunarak kişilerin ekonomik ve sosyal faaliyetlerde daha hür hareket etmelerini sağlayabilir. Meselâ, finans sistemlerinde kripto para birimlerinin kullanımı, kişilerin bankalara olan bağımlılığını azaltarak daha adil bir ekonomik düzen oluşturabilir.
Materyalizmden Kurtuluş
Blok zincir teknolojisi, materyalizmin doğurduğu adaletsiz ve sömürüye dayalı sistemlerin yıkılmasında bir araç olarak kullanılabilir. Çünkü paraya ve çıkar ilişkilerine dayalı sistemlerin değişimini sağlayabilir. Blok zincir, ekonomik çıkar çatışmalarını şeffaflaştırarak materyalist düzenin köklerini zayıflatır. Meselâ, mikro finans projelerinde blok zincir kullanılarak fakir ülkelerdeki kişilere doğrudan yardım yapılabilir.
Maddî Gücün Manevi Değerlerle Dengelenmesi
Merkeziyetsiz yapılar, servet ve gücün yalnızca bir avuç insanın elinde toplanmasını engelleyerek sosyal adaletin tesisi için güçlü bir zemin oluşturabilir. Bu tür sistemler, materyalizmin dayandığı adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri azaltma potansiyeline sahiptir. Blok zincir teknolojisi, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen Ashab-ı Rakîm kavramının çağımızdaki bir metaforik yorumu olarak değerlendirilebilir ve ahir zamanda Deccalizm ile materyalizmin olumsuz etkilerini zayıflatacak bir araç olarak görülebilir. Bu teknoloji, şeffaflık, güven ve adalet prensiplerini merkeze alarak, insanî değerlerin hâkim olduğu daha adil ve sürdürülebilir bir düzenin inşasına hizmet edebilir.
Said Nursî’nin vurguladığı gibi, manevî kurtuluş ve adaletin tesisi, yalnızca ahlâkî ve dinîğ değerlerle değil, aynı zamanda teknolojik yeniliklerin doğru ve hikmetli kullanımıyla mümkün olabilir. Blok zincir, bir maddî araç olarak, ahir zamanda Mehdî’ye yardım edecek manevî kuvvetlerle eşleştirilerek hakikate dayalı yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Örneğin, bu teknoloji ekonomik şeffaflık sağlayarak yolsuzlukları engelleyebilir, adil kaynak dağılımına zemin hazırlayabilir ve toplumların refahını arttırabilir. Bu şekilde, insanlığın hem manevî, hem de maddî boyutta yükselmesine katkıda bulunabilir.
Blok zincir ve benzeri teknolojiler, sadece fertlerin hakların korunmasında değil, aynı zamanda küresel ölçekte adil bir düzenin tesisi için de kritik öneme sahiptir. Böyle bir dönüşüm, Said Nursî’nin ifade ettiği ‘manevî inkılap’ hedefinin çağımızdaki teknolojik ve sosyal bir yansıması olarak düşünülebilir. Manevî ve ahlâkî değerlerin, modern teknoloji ile bütünleşmesi, insanlığın hakikate dayalı bir geleceğe doğru ilerlemesini sağlayabilir.
Dipnotlar:
1- Süyûtî, Kitabü’l-Burhan fî Alâmeti’l-Mehdiyyi Ahiri’-Zaman, s. 59.
2- Tarihçe-i Hayat, s. 543-544.