Konu uzmanı ‘ışıltılı’ ekonomi bakanımız “Neo klasik ekonomi düşüncesinden, epistemolojik bir kopuşu temsil eden, heteredoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan; davranışsal ekonomi ve nöro ekonomiyle daha fazla önem kazanmaktadır” demişler.
Ekonomist olmadığım için bir şey anlamadım. Fakat ekonomist olanlar mutlaka bir şeyler anlamışlardır. Bir haftadır bu cümleyi çözmeye çalışmalarına bakarak ümidimi kaybetmiyorum.
Benim gibi ekonomi cahilleri ancak sonuca bakarak karar verebiliyor. Yani söyleyip yaptıklarına ve sonucunda ne olduğuna bakarak ‘klasik’ bir yol takip ediyoruz. Cebimizdeki paranın sürekli durduğu yerde erimesinden ve alım gücünün azalmasından da ekonominin can çekiştiğini anlıyoruz.
Hani adamın arabası bozulmuş da ustaya götürmüş. Usta motor kaputunu açtırıp arızayı anladıktan sonra çırağına, çekici getirmesini söylemiş. Çekici aldıktan sonra belirlediği bir noktaya bir sefer vurmuş. Böylece arıza düzelmiş. Adam ustaya teşekkür ederek borcunun ne kadar olduğunu sormuş. Usta ‘yüz lira’ demiş. Adam ‘aman ustam demiş ne yaptınız ki bir çekiç vurdunuz. Taş çatlasa on lira etsin’ demiş. Usta ‘Haklısın. Bir çekiç vurmak on lira eder fakat o çekici nereye vuracağını bilmek de doksan lira eder. Bu sebeple toplamı yüz liradır’ demiş.
Ustanın ‘epistomolojik bir kopuşu temsil eden, heteredoks bir yaklaşım’ sergileyip sergilemediğini bilmiyoruz. Fakat yüz lira ödeme yapmak zorunda kalan adamın nörolojisinin (sinir sistemi) bozulmadığı açık. Çünkü sonuç elde ederek arabasının arızasını düzeltmiş. Ustaya haklı olarak bilgisinin değerini ödemiş.
Peki, milletimiz bu acemi ustaların ekonomiyi düzelteceğim diye deyim yerindeyse her gün ayrı bir yerden çekiç vurarak gerçekleştirmeye çalıştıkları ‘usta’lığı ve ‘üzerlerinde adeta deney yapmalarını’ daha ne kadar sineye çekecektir. Çünkü milletin giderek ‘nörolojisi’ daha fazla etkilenip davranışları bozulmaktadır.