"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Obezite: Yemek için yaşamak (1)

Feyzullah ERGÜN
12 Aralık 2014, Cuma
Gazetemizde aynı sayfada yan yana verilen iki ayrı haber bizleri çocuklarımız ve gençlerimiz açısından ümitlendirdi.

Demokrat Eğitimciler Sendikası öncülüğünde Düzce, Karamanoğlu Mehmet Bey, Başkent Üniversiteleri, Pediatri Birliği ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin işbirliği ile 2. Ulusal Ergen ve Çocuk Obezitesi Sempozyumu düzenledikleri bildiriliyor. Türkiye’de çocukluk çağında obezite oranlarının gittikçe arttığı, gelecekte obezitenin Türkiye için çok ciddî bir sorun haline geleceği ve çocuklarda şişmanlık oranının Türkiye ortalamasında % 22,5 düzeylerine çıktığına dikkat çekiliyor.

Diğer haber ise, Sağlık Bakanlığı Türkiye sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı çerçevesinde, obezite ile mücadele il eğitici eğitimi adıyla doktor, ebe, hemşire ve diyetisyenleri eğiteceğini duyuruyor.

Dileğimiz, güzel ve yerinde olan bu teşebbüsler daha da geliştirilerek hayırlı neticeler vermesidir. Yoksa pratik hayata taşınmayan, uygulanamayan teorik bilgi ve teklifler zamanla değerlerini kaybederler.

Çağımızın en yıkıcı hastalıkları olan kalb-damar hastalıkları, şeker ve kanser çeşitlerini tetikleyen obezite (aşırı şişmanlama) tanıyıp korunmamız gereken bir sağlık sorunudur. Öncelik sıramız çocuk ve gençlerimizdir.

Vücudun fizyolojik anomalileri (vücudun çalışma düzenindeki anormallikler) ve bazı ilâçların yan etkileri (kortizon gibi) sonucu meydana gelen obezite konumuzun dışındadır.

Obeziteyi husûle getiren sebepler kanaatsiz, tefekkürsüz ve şükürsüz hayat tarzı, ne yediğini bilmeden, araştırmadan doyumsuzca beslenmek yani yemek için yaşamaktır.

“Obeziteyi tetikleyen maddeler, gıda içeceklerimize gizlenen endüstriyel ve kimyasal tatlandırıcıların (aspartam, sakarin vs.) kullanımı sonucu insan sindirim sistemi kodları tahrip edilir. Diyet ürünü olarak pazarlanan kola, gazoz, meyve suyu, enerji içecekleri, salam, sosis, bisküvi, çikolata, kek, cips ve kraker gibi ürünler sağlıklı belenme açısından, şekerli ürünlerden daha tehlikeli olabilir. Bu ürünlerin diyabet ve obeziteyi daha da arttırdığına dair sayısız bilimsel bulgu mevcuttur. Diyet olarak pazarlanan bu ürünlere, rafine şekerden daha ucuz, ama 200 ila 13 bin kat daha ‘tatlı’ maddeler ekleniyor. Bu ürünleri tüketen kimselerin, kilo vermek bir yana aksine kilo görülmüştür.’’1

Gıdalarımıza karıştırılan ve hiçbir besleyici değeri olmayan bu toksik (zehirli) maddeler zamana yayılmış olarak yıkıcı etkilerle neticelenecektir.                      

Bu yüksek enerjiyi sağlayan kimyasal maddelerin yan ürünleri asit ve yağ şeklinde vücutta depolanır. Hareketsiz bir hayat standardı (tv, internet, cep telefonları, yürüyen merdiven ve asansörler v.s) ile birleşen obezite, birçok hastalıklara da temel oluşturur.

Kaynak: (1) Müslüman’ın Diyeti, Kemal Özer., shf. 64.

Okunma Sayısı: 2073
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı